Antalya İnanç Özgürlüğü Platformu 2007'de, 28 Şubat kararlarını ve başörtüsü yasağını protesto etti. Her ay gerçekleştirilen protestolara bazı kişiler çocuklarıyla katıldı. 3 Kasım 2007'deki açıklama da bunlardan birisi oldu. Ancak, polis protestoya katılanları çocuklarıyla birlikte gözaltına aldı. Anne babalara çocuklarını istismar ettikleri gerekçesiyle, velayetlerini ellerinden almak için 2008'de dava açıldı.
Antalya 6. Sulh Ceza Mahkemesi'nde, çocuklarıyla gösteri yapan 17 kişi hakkında 'terbiye hakkından doğan disiplin yetkisini kötüye kullanmak' iddiasıyla ve 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan dava sonuçlandı. Mahkeme sanıklar hakkında suçları sabit olmadığı tespitinde bulunarak beraat verdi.
Mahkeme heyeti kararında, yasaya aykırı olmayan bir basın açıklaması sırasında, çocukları ile hazır bulunan kişilerin ne şekilde velayet hakkını kötüye kullandıklarının anlaşılamadığı tespitinde bulunarak, "Basın açıklamasında kullanılan pankartları çocukların eline verilmesinde ne şekilde aile bireylerine kötü muamele suçuna azmettirme suçunun işlendiği de anlaşılamamıştır. Sanıkların üzerlerine atılı suçu işledikleri sübuta ermemiştir." denildi.
Mahkemenin beraat kararını değerlendiren Diyanet-Sen Antalya Şube Başkanı ve İHH Temsilcisi Mehmet Yıldırım, çocuklarının velayetini kötüye kullandıkları iddiasının 'neresinden bakılırsa tuhaf bir değerlendirme' olduğunu ifade etti. Küçük yaştaki çocukların, para kazanma hırsıyla gece geç saatlere kadar televizyon programlarında yarıştırıldığı bir ortamda basın açıklamalarına çocuklarını götürdükleri gerekçesiyle dava açılmasını anlamanın mümkün olmadığına değinen Yıldırım, "Başörtüsüne özgürlük toplantılarına, basın açıklamalarına evlatlarını getirdiğinden dolayı ceza istenenlerin mahkemeden beraat etmesi elbette hoş. Özgürlüklerin ve temel insan haklarının, inançlı olan insanlara kullandırılmama istek ve arzusunun bu mahkemeyle son bulduğunu görüyoruz. Bütün özgürlüklerle ilgili mücadele edeceğiz, çocuklarımız da yanımızda olacak. Özgürlük ve hak mücadelemiz en üst seviyeye gelinceye kadar devam edecek." dedi.
Hapis cezasıyla yargılananlardan birisi olan Özgür Der Antalya Temsilcisi Ahmet Balta da yasal bir platforma çocukları ile katılanlara dava açılmasının 'hukuki ve vicdanı' bir izahının olmadığını belirterek, "Çocuk istismarı, çocukların fiziki veya ruhsal gelişimini olumsuz etkileyecek davranışlara maruz kalmasıdır. Bu olayda bir istismar söz konusu ise devletin ceberut yüzünü acımasızca göstermesidir. Küçük çocukların sanki birer suçlu gibi polis otobüsüne zorla doldurularak ifade alınması gerekçesiyle saatlerce Emniyet Müdürlüğü'nde tutulmaları sonucu oluşan, polis ve adli makamların yol açtığı bir kötü muamele ve istismar vardır. O gün basın açıklamasına anne ve babalarının yanında katıldıkları için kötü muamelelere maruz kalan çocuklar yaşadıklarını kötü bir anı olarak hayatları boyunca unutmayacaklardır." diye konuştu.
Antalya İnanç Özgürlüğü Platformu tarafından başörtüsü yasağını protesto etmek amacıyla 3 Kasım 2007'de Kışlahan'da düzenlenen gösteriye polis müdahale etmiş, 10'u çocuk 27 kişiyi gözaltına almıştı. Savcı, gösteriye çocuklarıyla birlikte katılan 17 kişiyle ilgili, çocuklarını istismar ettikleri, yaş ve konumlarına uygun olmayan toplantıda pankart taşıtmak suretiyle velayet hakkını kötüye kullandıkları gerekçesiyle 1 yıla kadar hapis cezası istemişti.
