Bakan Mus, 7. Uluslararasi Izmir Is Günleri'nde Konustu Açiklamasi

'Tüm dünya ekonomileri nezdinde sürdürülebilirlik, yesil dönüsüm ve döngüsel ekonomi kavramlari öne çikmakta, AB tarafindan açiklanan Yesil Mutabakat Stratejisi de öncü ve kapsamli bir belge olarak degerlendirilmektedir' 'Önümüzdeki dönemde yesil politikalarin artan sekilde uluslararasi ticaret ve ekonomi politikalarinin odagina yerlesecegini çok net bir sekilde söyleyebiliriz'.

Ticaret Bakani Mehmet Mus, Avrupa Birligi (AB) tarafindan açiklanan Yesil Mutabakat Stratejisi'nin öncü ve kapsamli bir belge olarak degerlendirildigini belirterek, "Önümüzdeki dönemde yesil politikalarin artan sekilde uluslararasi ticaret ve ekonomi politikalarinin odagina yerlesecegini çok net bir sekilde söyleyebiliriz." dedi.

Mus, "Ticaret ve Lojistik Ekseninde Döngüsel Ekonomi ve Yesil Mutabakat" basligi altinda 90. Izmir Enternasyonal Fuari kapsaminda düzenlenen 7. Uluslararasi Izmir Is Günleri'nin çevrim içi gerçeklestirilen açilis programina katildi.

Iklim degisikliginin yayginlastigi, yogunlastigi ve hizlandigina isaret eden Mus, yangin, kasirga, sel, kuraklik gibi felaketlerin özellikle son yillarda artarak insanoglunu daha çok tehdit eder hale geldigini vurguladi.

Mus, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ve iklim degisikligiyle mücadelenin dünyada sürdürülebilirligi ön plana çikardigini ifade ederek, "Bu noktada, tüm dünya ekonomileri nezdinde sürdürülebilirlik, yesil dönüsüm ve döngüsel ekonomi kavramlari öne çikmakta, AB tarafindan açiklanan Yesil Mutabakat Stratejisi de öncü ve kapsamli bir belge olarak degerlendirilmektedir. Bu sebepledir ki bu yilki temamizi Ticaret ve Lojistik Ekseninde Döngüsel Ekonomi ve Yesil Mutabakat olarak belirlemis bulunmaktayiz." degerlendirmesinde bulundu.

AB'nin 11 Aralik 2019'da açikladigi Avrupa Yesil Mutabakati ile 2050'de iklim-nötr ilk kita olma hedefini ortaya koydugunun altini çizen Mus, "AB, bu hedefe ulasmak için yeni bir büyüme stratejisi benimsemekte ve sanayiden finansmana, enerjiden ulastirmaya uzanan bir dizi alanda politikalarini iklim degisikligi ekseninde yeniden sekillendirmektedir. Bu anlamda, Avrupa Yesil Mutabakati, Tek Pazar'in tesisinden bu yana AB'nin en büyük degisimidir." diye konustu.

Mus, AB'nin basta sinirda karbon düzenlemesi olmak üzere, tüm politika alanlarinda yesil, kaynak-etkin, kapsayici ve sürdürülebilir bir ekonomiye geçis için kararli ve köklü degisiklikler yaptigina isaret ederek, yesil dönüsüm hedeflerinin, uluslararasi toplum nezdinde domino etkisi yarattigini ve küresel ticaretin tüm önde gelen aktörlerini benzer strateji ve hedefler açiklamaya tesvik ettigini belirtti.

Çin, Güney Kore ve Japonya gibi büyük ekonomilerin karbon-nötr olma hedeflerini açiklarken, ABD'nin de Paris Iklim Anlasmasi'na tekrar katilma karari aldigini animsatan Mus, iklim degisikligi ile mücadelenin sadece ülkelerin ekonomi ve ticaret politikalarinin degil, uluslararasi sirketlerin de vizyonlarinin önemli bir parçasi haline geldigini vurguladi. Mus, "Önümüzdeki dönemde yesil politikalarin artan sekilde uluslararasi ticaret ve ekonomi politikalarinin odagina yerlesecegini çok net bir sekilde söyleyebiliriz." dedi.

- Yesil Mutabakat kapsaminda ulastirma ve lojistik

Mus, iklim degisikligi ile mücadele politikalarinin odaginda yer alan öncelikli alanlar arasinda ulasimin geldigine isaret ederek, gerek uluslararasi ticaretin yüksek hacmi gerekse de tüm dünyada artan hareketlilikle ulastirma sektöründen kaynaklanan emisyonlarin küresel sera gazi salinimi içerisindeki payinin giderek arttigini söyledi.

Avrupa Yesil Mutabakati ile Avrupa sera gazi salinimlarinin dörtte birini olusturan ulastirma sektöründe 2050 yili itibariyla yüzde 90 emisyon azaltimi hedeflendiginin altini çizen Mus, bu hedef dogrultusunda kara yolu tasimaciliginin, demir yolu ve su yollari gibi daha sürdürülebilir ve çevre dostu ulasim biçimlerine kaydirilmasinin gündemde oldugunu vurguladi.

Mus, gelecek dönemde, ulastirma ve lojistik sektörlerinin küresel kosullar uyarinca yapisal ve kökten bir dönüsüme gerek duyacagina dikkati çekerek, "En önemli ihracat pazarimiz olan AB'ye fiziki yakinligimizin yani sira, ulastirma ve lojistik sektörümüzün dinamizmini de göz önüne aldigimizda, tüm bu gelismelerin ülkemiz için sadece bir tehdit anlamina gelmedigi, ayni zamanda düsük karbonlu bir ekonomiye geçis için önemli firsatlari da içerdigi asikardir." ifadesini kullandi.

Avrupa Yesil Mutabakati ekseninde, yesil dönüsümün dayanak noktalarindan birisi olarak döngüsel ekonomi kavraminin ortaya çiktigini belirten Mus, "Günümüzde ürünlerin üretimi, kullanilmasi ve atilmasi süreçlerini kapsayan dogrusal ekonomi modeline dayanan üretim-tüketim yapisinin, yerini giderek döngüsel ekonomi modeline biraktigini görüyoruz. Böylece dünyada, atigin geri dönüstürülerek yeniden degerlendirildigi, kaynak verimliliginin temin edildigi ve ham madde maliyetinin azaltildigi, sürdürülebilir ve yenilikçilik temelli bir sistem tesis ediliyor. Bu yaklasim ile bir yandan malzeme ve kaynaklarin kullanimlari sonrasinda ürün döngüsüne geri kazandirilmasi yoluyla ürünün degeri korunmakta, diger yandan atik miktari asgari seviyede tutulmaktadir." diye konustu.

Mus, küresel ekonominin tüm önde gelen oyuncularinin bu yeni makroekonomik modele geçise yönelik somut adimlar attigi bu dönemde, AB'deki gelismelerin takibinin ayri bir önem tasidiginin altini çizerek, "AB tarafindan hayata geçirilecek politika degisikliklerinin enerji ve ulastirma sektörleriyle, hazir giyim ve konfeksiyon, tekstil ve ham maddeleri, deri ve deri mamulleri, hali, gemi ve yat, savunma ve havacilik sanayi, hizmetler gibi kaynak-yogun sektörlerde faaliyet gösteren ekonomik aktörlerimiz üzerinde önemli dönüstürücü yansimalari olmasi kaçinilmaz görünüyor." dedi.

Yesil dönüsümün küresel gündemin merkezine yerlestigi böyle bir ortamda, basta AB olmak üzere, dünyadaki egilimleri dogru okuyarak, uyum saglamak amaciyla gecikmeden çalismalar baslattiklarina isaret eden Mus, sunlari kaydetti:

"Avrupa Yesil Mutabakati'nin açiklanmasinin hemen ardindan, AB tarafindan atilacak adimlarin uluslararasi ticarette ve AB'ye ihracatimizda oyunun kurallarini degistirecek yapida oldugunu öngörerek, ülkemizde atilabilecek adimlari tespit etmek amaciyla, Bakanligimiz es güdümünde ilgili tüm kurumlarin katilimiyla, bakan yardimcilari düzeyinde bir çalisma grubu kurduk. Çalisma grubumuz, gerek üst düzey gerek teknik düzeyde, özel sektör ile istisare halinde halihazirda çalismalarini sürdürmektedir. Bu çerçevede, çalisma grubumuzun ilk çiktisi olarak Yesil Mutabakat Eylem Plani'na iliskin 2021/15 Sayili Cumhurbaskanligi Genelgesi, 16 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete'de yayimlandi. Söz konusu genelge ile bundan sonra Avrupa Yesil Mutabakati kapsamindaki gelismelerin takibine ve eylem planimizin hayata geçirilmesine iliskin çalismalarimizi çok daha etkin ve sistemli bir sekilde yürütecegimize inaniyorum."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile