Beyaz TV Genel Yayın Koordinatörü Osman Gökçek'ten önemli açıklamalar!

Beyaz TV Genel Yayın Koordinatörü Osman Gökçek saat 23.30'da başlayan Sürmanşet programında çarpıcı açıklamalarda bulundu.


İşte Osman Gökçek'in açıklamalarından önemli satırbaşları...

ALTILI MASANIN ANAYASASINDA NELER VAR?

Altılı masanın anayasasını değerlendiren Osman Gökçek, 'Özellikle baktığımızda geriye dönüşle ilgili bir durum söz konusu. Geçmişteki Türkiye'ye dönüş için hazırlanmış bir anayasaya benziyor. Özellikle benim dikkatimi en çok çeken konulardan bir tanesi, biliyorsunuz içişleri bakanımızın bir takım terör olaylarına karışmış kişileri görevden alabilme yetkisi var. Bunu tamamen içişleri bakanının elinden almak istiyorlar. Sözde PKK marşı okuyan bir kişi onların istediği anayasaya göre görevden alınmayacak veya öldürülen bir teröristin ismini bir sokağa verdilerse bununla alakalı işlem yapılıp, bu kişiler görevden alınmayacak. Böyle bir durumun söz konusu olması mümkün değil.

Milletimizin buna izin vereceğine ihtimal vermiyorum. Milletimizin oyu ile seçilmiş bir cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanlığı sistemi var. Vatandaş dedi ki, 'Ben bu sistemi istiyorum.'. Bu sistemi millet istemesine rağmen halâ millet ittifakı, vatandaşın oyu ile gelen bu sistemi değiştirmek için ciddi bir mücadele veriyor. Peki bunun yanı sıra yaptıkları işlere bakıyoruz, hangisi Türkiye'nin menfaatine?' dedi.

VATANDAŞ İSTİKRARDAN YANA

Gökçek, “Diyorlar ki, ‘Biz yedi aylığına bir cumhurbaşkanlığı seçeceğiz.'. Ben Ankara Ticaret Odası'nda Meclis Üyeliği yaptım. Bir çok esnaf kardeşimle çalıştım ve bir çok meslek grubu ile bir arada oldum. Seçim dönemi demek aslında, esnafın bir anlamda durması demek. Çünkü bir istikrara bakıyor. Bunlar diyor ki, ‘Seçim bitecek. Yedi ay sonra yeni bir seçime gidilecek.' yani Türkiye'nin bugünden itibaren bakıldığı zaman bir buçuk, iki yıllık bir döneminin kaybolmasından bahsediyoruz. Kesinlikle çok ciddi bir sıkıntı oluşturacak. Bunu hiç düşünen yok. Esnaf ne yapacak? Bu altılı masa şuan da bile kendisini yönetemiyor. O dönem içerisinde nasıl kaoslar ortaya çıkacak ve bu kaostan memleket nasıl etkilenecek?” şeklinde konuştu.

KILIÇDAROĞLU'NU İSTEMİYORLAR

Kılıçdaroğlu'nun adaylığı hakkında konuşan Gökçek, 'İki yıldır bir cumhurbaşkanlığı arzusunda olan ve kulisler yapan bir Kılıçdaroğlu var. Ama altılı masanın şöyle bir problemi var, adayları belli değil. Yedi aylık ya da daha uzun süreli yönetecek kişinin kim olduğu belli değil. Sayın Ahmet Davutoğlu ve Sayın Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu'nu istemiyor. Yavuz Ağıralioğlu, düzenli olarak Kılıçdaroğlu'nun aleyhine konuşmalar yapıyor. Ama bu konuşmaları durdurabilecek yetki ve etkiye sahip olan Akşener herhangi bir eylemde bulunmuyor. Yüzde yüz emin olduğum bir şey var. Bunu kendisi söylettirmiyorsa da bu söylenilenlerden dolayı bence Sayın Akşener keyif alıyor.

Cumhurbaşkanlığı adaylığından öte Kemal Kılıçdaroğlu'nun önünün kesilmesi, onun yıpranması adına bence çok ciddi bir adımı var. Bunu sadece Akşener yapmıyor. Sayın Yavaş ve Sayın İmamoğlu bugüne kadar bir tane televizyon programında veya herhangi bir yerde çıkarak ‘Biz cumhurbaşkanı adayı kesinlikle değiliz. Böyle bir şey bize teklif dahi edilemez. Bizim adayımız Kemal Kılıçdaroğlu.' diye hiç biri demedi. Kemal Bey çok ciddi bir kaosun içinde. Ekrem Bey aday olmak istiyor, Mansur Bey etrafında herkes toparlanırsa bence aday olmak istiyor. Bu üçlü savaş...' ifadelerini kullandı.

İYİ PARTİ BAŞKA TÜRLÜ İŞLER PEŞİNE DÜŞEBİLİR

Osman Gökçek, “İyi Parti'nin üst yönetiminin de Kılıçdaroğlu'nun aday olmaması noktasında çok ciddi bir tavır içerisinde olduklarını düşünüyorum. Farz edelim ki Akşener, bu seçim Kılıçdaroğlu'nu destekledi. Seçimden sonra parlamentoda, kendilerine ihtiyaç duyurup Ak Parti'ye destek vermek yönünde de İyi Parti'lilerin kendi içerisinde konuştuğu bir konu var. Çünkü onların da amacı şu, ‘Biz Kemal Bey'e söyledik. Buna rağmen aday oldu. Ama Akşener ne dedi. Ben başbakanlığa adayım. İki sene önce bu fedakarlığı gösterdi. Sizin yüzünüzden seçimi kaybettik. Artık biz bu ittifakta yokuz.' deyip, İyi Parti seçimden sonra yenilgi ile ayrılıp başka türlü işlerin peşine düşebilir. Bu lafımı unutmayın.”

LÜTFÜ SAVAŞ'TAN ‘CUMHURBAŞKANLIĞI' ÇIKIŞI

Lütfü Savaş'ın adaylık çıkışı hakkında konuşan Gökçek, “Ben Lütfü Bey'e teşekkür etmek istiyorum. En cesaretli olanlardan birisiymiş. Çünkü, Mansur Bey kaçak dövüşüyor, Ekrem Bey'de aynı şekilde. Aday olmak istiyorlar ama adaylıklarını belli etmiyorlar. Lütfü Bey medeni bir şekilde cesaret etmiş ve ‘aday olmak istiyorum' diyor. Sayın Kılıçdaroğlu aday olmaz ise ve üçünün arasında bir tercihte kalırsa bence Lütfü Bey'i seçer. Bu da içeriden aldığımız kulis bilgilerinden.” dedi.

MERAL AKŞENER'DEN TEPKİ ÇEKEN GÖRÜŞME

Akşener'in baro başkanları ile olan fotoğrafı hakkında konuşan Osman Gökçek, “Ben Akşener'in bu konudan haberinin olup olmadığını bilmiyorum. Kendisine bu noktada bir ithamda bulunmak istemiyorum ama aynı kare içerisinde kendisinin kimin ile birlikte olduğunu da göstermek isterim. Sayın Akşener bir tweet atıyor ‘Baro Başkanları ile bir araya geldik.' diye. Bu başkanlardan bir tanesi, Tunceli yani Dersim Baro Başkanı olarak kendisini adlandıran isim, Fatma Kalsen. Kendisi hatırlayın, TSK'nın yapmış olduğu Pençe-Kilit operasyonu ile alakalı olarak bu operasyonun durdurulmasını söyleyen ve bunun altına imza atan kişi... Sayın Akşener, bu kişinin kim olduğunu bilip bilmediğinizi bilmiyorum ama siz bu kişinin Tunceli Baro Başkanı olduğunu, Fatma ismindeki kişinin PYD/PKK terör örgütünün mensuplarına karşı TSK'nın yaptığı operasyonun durdurulması için imza atan kadın olduğunu biliyor musunuz? Bunu tüm İyi Parti'lilere sormak istiyorum.”

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne düzenlediği bombalı saldırıda öldürülen DHKP/C'li terörist Elif Sultan'ın akrabası, Sayın Akşener ile fotoğraf çektiriyor. Terörist Elif Sultan Kalsen aynı zamanda, Çanakkale E Tipi Kapalı Cezaevi'nde ‘hayata dönüş operasyonu' sırasında kendisini, protesto için yakarak öldüren örgüt mensubu Fidan Kalsen'in de kız kardeşi... Yani bu teröristlerin akrabası olan bir kişi ve ayrıyetten TSK'nın yapmış olduğu o şanlı operasyonun durdurulması için imza veren kişi, Sayın Akşener ile aynı fotoğraf karesi içinde yer alıyor. Akşener bunu bilmiyorsa ve danışmanları uyarmamışsa ben buradan kendisine söylemiş olayım. Ama bile bile bu kişi ile fotoğraf çektirmişse burada bir sakatlık var demektir. Bu konuda İyi Parti'nin bir açıklama yapmasını bekleriz.” ifadelerini kullandı.

İMAMOĞLU'NDAN ‘KAFTANCIOĞLU' SORUSUNA KAÇAMAK CEVAP

Osman Gökçek, “Bu bir kulis bilgi ama CHP'deki kaynaklarımla görüştüğüm zaman oradan edindiğim bilgi, Sayın Kaftancıoğlu'nun bir otelde, arkadaşları ile birlikte otururken oradan bir kaç tane parti mensubunun kalkıp, Kılıçdaroğlu'nun aday olması durumunda seçilemeyeceği konusunda Canan Hanım'a fikirlerini beyan ediyorlar. Sonra aralarından bir tanesi ancak bu seçimin Ekrem Bey ile kazanılabileceği noktasında fikir beyan ediyor. Bunun üzerine Canan Hanım, ‘O aslında Sayın Cumhurbaşkanımız'dan daha tehlikeli bir kişi. O şizorfren aslında.' şeklinde bir ifade kullandığı söyleniyor. Bunun üzerine orada bulunan bir parti mensubu Ekrem İmamoğlu'nu telefonla arıyor ve Kaftancıoğlu'nun söylediği kelime söyleniyor ve sonra Ekrem İmamoğlu, Canan Kaftancıoğlu'nu beş, altı defa arıyor, Canan Hanım'ın telefonlarına çıkmadığı ve hemen arkasından İmamoğlu'nun il başkanlığına gittiği, çok sinirli olduğu ve buna rağmen Canan Hanım ile görüşemediği' şeklinde bir gerilim olduğu konusu medyaya yansıdı.'dedi.

TERÖR İLE BAĞLANTILI İSİMLER BELEDİYE KADROLARINDA

Gökçek, “Burada şöyle bir hadise var. Herşey resimli ve belgeli. Daha önce basın uyarmış zaten. Demiş ki filanca A kişisi, bu kişinin terör ile alakası var. Ama buna rağmen A kişisini işe almaya ve o A kişisine yetkiler vermeye CHP devam etmiş. Aslında biz burada iktidar olmaları durumunda Türkiye'nin başına neler gelebileceğinin görüntüsünü görüyoruz.” dedi.

KONYA'DA HAYVAN KATLİAMI

Konya'da yaşanan hayvan katliamı hakkında yorum yapan Gökçek, “Bu vicdanlarımızın kabul edebileceği bir görüntü değil. Çok vahşice. Sayın cumhurbaşkanımız zaten bu konuda gereken talimatları verdiler. Yargıda bu konu da gereken cezayı verdi ve bu kişileri tutukladı. Ama burada şunu söylemem lazım... Biz bu vahşi görüntüleri görüyoruz belki görmediklerimizde var. Ama Türkiye'deki bu sokak köpekleri problemininde bir an önce çözülmesi lazım. Benimde kendime ait iki tane köpeğim var. Ama bir insan sokakta gezerken evladının suratı da parçalanabiliyor, hayatından da olabiliyor, aynı şekilde hayvanlara eziyet eden böyle kişilerde olabiliyor. Bu işin bir çözümün bulunması lazım.” ifadelerini kullandı.