Cumhurbaskani Yardimcisi Yilmaz Açiklamasi 'Issizlik Oranini Yüzde 5'In Altina Düsürmeyi Hedefliyoruz'

Cumhurbaskani Yardimcisi Cevdet Yilmaz, “Insani Gelisme Endeksinde ilk 20 ülke arasina girmeyi, ailenin güçlendirilmesini, gelir dagiliminda adaleti saglamayi, çalisma çagindaki her bireyin üretkenliginden faydalanarak issizlik oranini yüzde 5’in altina düsürmeyi hedefliyoruz” dedi.

Cumhurbaskani Yardimcisi Yilmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkinma Plani’ni anlatti. Yilmaz, vizyonlarinin dünyadaki baslica bilim, teknoloji, üretim, ticaret, kültür ve sanat merkezlerinden biri olarak insanliga katki sunan, milli ve manevi degerlerini koruyarak bölgesinin ve dünyanin baris, huzur ve refahi için küresel gelismelere yön veren etkili, güçlü, müreffeh bir Türkiye oldugunu söyleyerek, “Bu vizyona ulasma yolunda 2053 hedeflerimizi belirlemis bulunmaktayiz. Bu kapsamda; üst gelir grubu ülkelerinden biri olarak dünyanin 10 büyük ekonomisi ve satin alma gücü paritesine göre ilk bes ekonomisi arasinda yer almayi hedefliyoruz. Imalat sanayiinin milli gelirdeki payini yüzde 30’un üzerine çikarmayi, küresel mal ticaretinden yüzde 2’nin üzerinde pay almayi, yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayii ihracatindan yüzde 17 pay almayi ve kalkinma önceliklerimize halel getirmeden net sifir emisyon hedefine ulasmayi öngörüyoruz. Insani Gelisme Endeksinde ilk 20 ülke arasina girmeyi, ailenin güçlendirilmesini, gelir dagiliminda adaleti saglamayi, çalisma çagindaki her bireyin üretkenliginden faydalanarak issizlik oranini yüzde 5’in altina düsürmeyi hedefliyoruz. Bunun yani sira, dünyanin en degerli 100 markasi arasinda en az bes markamizin yer almasini, en az bes üniversitemiz dünyanin ilk 100 üniversitesi arasinda olmasini, ülkemizin Küresel Yenilik Endeksinde ilk 10 ülkeden biri olmasini ve Ar-Ge harcamalarinin milli gelirdeki payinin yüzde 4 düzeyine çikmasini öngörüyoruz. Ayrica, Istanbul’un bilim, teknoloji, kültür, sanat, turizm, ticaret ve finansta küresel bir merkez olmasini, ülkemizin turizm gelirlerinde dünyada ilk üç ülkeden biri ve saglik turizminde dünyanin merkezi konumunda olmasini da hedeflemekteyiz” dedi.



"2019-2023 döneminde yillik ortalama yüzde 2,5 oraninda büyüyen dünya ekonomisinin 2023 yilinda yüzde 3 oraninda büyümesi öngörülmektedir"

Yilmaz, dünya ekonomisinin son yillarda yasanan saglik krizinin süregelen etkileri, küresel ticarette izlenen korumacilik egilimleriyle belirginlesen ayrisma ve kutuplasmalar, jeopolitik gerilimler, savaslar, iklim degisikligi ve dogal afetler gibi olaganüstü kosullar altinda sinandigini belirterek, “2020 yilinda yasanan ciddi daralmaya ragmen, 2019-2023 döneminde yillik ortalama yüzde 2,5 oraninda büyüyen dünya ekonomisinin 2023 yilinda yüzde 3 oraninda büyümesi öngörülmektedir. 2019-2023 döneminde yillik ortalama yüzde 1,4 oraninda büyüyen gelismis ekonomiler ve yüzde 3,3 oraninda büyüyen yükselen piyasalar ve gelismekte olan ekonomilerin 2023 yilinda sirasiyla, yüzde 1,5 ve yüzde 4 oraninda büyümeleri beklenmektedir. Salgin sonrasi dönemde toparlanma egilimine giren ve baz etkisiyle 2021 yilinda yüzde 10,9, 2022 yilinda ise yüzde 5,1 artan dünya ticaret hacminin 2023 yilinda yüzde 0,8 artmasi öngörülmektedir” seklinde konustu.



Yilmaz, açiklamasina söyle devam etti:

“12. Kalkinma Plani genel çerçevesinde, hukukun üstünlügünü, demokrasiyi, temel hak ve hürriyetleri güçlendirmek, iyi yönetisim anlayisini kurumsallastirmak, beseri ve sosyal yapimizi gelistirmek, afete dirençli yasam alanlari, akilli ve sürdürülebilir sehirler olusturmak, ekonomide istikrar ve sürdürülebilirligi saglamak, her alanda yesil ve dijital dönüsüm odakli rekabetçiligi tesis etmek, ihracata dayali nitelikli büyümeyi saglamak, enerji ve gida arz güvenligini tesis etmek ve uluslararasi isbirlikleri ile stratejik ortakliklari güçlendirmek konularinda somut adimlar atilacaktir. 12. Kalkinma Plani, ’istikrarli büyüme, güçlü ekonomi’, ’yesil ve dijital dönüsümle rekabetçi üretim’, ’nitelikli insan, güçlü aile, saglikli toplum’, ’afetlere dirençli yasam alanlari, sürdürülebilir çevre’ ve ’adaleti esas alan demokratik iyi yönetisim’ olmak üzere bes ana eksenden olusmaktadir.”

"2023 yilinda hedefledigimiz büyüme artisiyla Satin Alma Gücü Paritesine göre kisi basina gelirimizin yaklasik 41 bin dolar seviyesine çikmasini bekliyoruz"

Yilmaz, Türkiye’nin gelismis ülkelere yakinsama sürecini hizla devam ettirdigini kaydederek, “2002 yilinda 9 bin 279 dolar olan Satin Alma Gücü Paritesine göre kisi basi gelirimiz 2022 yilinda 37 bin 445 dolara kadar yükselmis, AB ortalamasina yakinsama orani 2002 yilindaki yüzde 38,3 seviyesinden 2022 yilinda yüzde 69’a kadar yükselmistir. 2023 yilinda hedefledigimiz büyüme artisiyla Satin Alma Gücü Paritesine göre kisi basina gelirimizin yaklasik 41 bin dolar seviyesine çikmasini bekliyoruz. 2022 yili itibariyla Satin Alma Gücü Paritesi cinsinden GSYH büyüklügü Türkiye’nin üne göre dünyanin en büyük 11’inci ekonomisi olarak konumlanan Türkiye ekonomisi yaklasik 906 milyar dolar cari GSYH büyüklügü ile dünyada 19’uncu sirada yer almakta, 2023 yilinda ise IMF tahminlerine göre 17’nci siraya yükselmesi beklenmektedir. Bu çerçevede, Plan döneminde büyüme oraninin yillik ortalama yüzde 5 oraninda gerçeklesmesi ve dönem sonunda kisi basina gelirin 17 bin 554 dolara ulasmasi hedeflenmektedir” diye konustu.

Dis ticareti ele alan Yilmaz, “Gümrük Birliginin güncellenmesine yönelik Avrupa Birligi kurumlari ve üye ülkeler nezdinde çalismalara devam edilecektir. Plan döneminde uygulamaya konulacak politika ve tedbirlerle ihracatin 375,4 milyar dolara, ithalatin ise 481,4 milyar dolara ulasmasi ve turizmde hedeflenen gelir artisiyla cari islemler açiginin milli gelire oraninin dönem sonunda yüzde 0,2 olarak gerçeklesmesi öngörülmektedir” ifadelerini kullandi.

"Issizlik oraninin dönem sonunda yüzde 7,5’e gerilemesi hedeflenmektedir”

2024-2028 yillari döneminde isgücüne katilim oraninin genisleyecegini söyleyen Yilmaz, “Dönüsen isgücü piyasasinin ihtiyaçlarina yönelik olarak nitelikli ve odakli egitimin yayginlastirilmasi ile beceri uyumu artirilacaktir. Plan dönemi boyunca isgücüne katilim oranlarindaki artisa ragmen 5 milyon ilave istihdam saglanarak issizlik oraninin dönem sonunda yüzde 7,5’e gerilemesi hedeflenmektedir” seklinde konustu.

Maliye politikasinin enflasyona paralel sekilde uygulanacagina dikkat çeken Yilmaz, “Harcama programlari gözden geçirilerek rasyonellestirilmeye devam edilecek, vergi tahsilatinda etkinlik artirilacak, vergi adaletini güçlendirici ve vergi tabanini genisletici reformlar yapilacaktir. Kamu maliyesi, para politikasiyla uyumu da gözetilerek fiyat istikrarinin saglanmasi, yesil ve dijital dönüsümü yakalayan sürdürülebilir kalkinma ve büyüme ortaminin tesisi, cari islemler açiginin kontrol altinda tutulmasi ve gelir dagiliminda adaletin saglanmasinda etkin bir araç olarak kullanilmaya devam edilecektir. Bu çerçevede; Plan dönemi sonunda, GSYH’a oranla, 2023 yilinda yüzde 6,4 olarak öngördügümüz kamu kesimi borçlanma gereginin yüzde 1,8’e, 2023’te yüzde 6,4 olarak öngördügümüz merkezi yönetim bütçe açiginin ise yüzde 2’ye gerileyecegi öngörülmektedir” diye konustu.



"Is ve yatirim ortaminin iyilestirilmesi ve rekabetçiligin artirilmasini hedeflemekteyiz”

Küresel tedarik zincirlerindeki degisimlerin ve büyük pazarlara yakinlik büyüme hedeflerine ulasmada sanayi politikalarinin önemini arttirdiginin altini çizen Yilmaz, “Imalat sanayiinin pozitif dissalliklari hem kendi alt sektörlerinde hem de hizmet ve insaat sektörlerinde üretim ve istihdam olusturmaya ve cari islemler açiginin azaltilmasina katki sunmaktadir. Bu kapsamda, öncelikli sektör olarak belirlenen; kimya, ilaç ve tibbi cihaz, elektronik, makine, elektrikli teçhizat, otomotiv ve rayli sistem araçlari sektörlerinde aktif sanayi politikalari yürütecegiz. Plan dönemi boyunca basta öncelikli sektörler olmak üzere sanayide teknoloji, yenilikçilik, ürün kalitesi, verimlilik ve ihracat kapasitesi artisi, endüstriyel kapasitenin dönüstürülmesi, is ve yatirim ortaminin iyilestirilmesi ve rekabetçiligin artirilmasini hedeflemekteyiz” diye konustu.

Teknoloji verimliligi ve kullaniminin fazla oldugu, toplumun dengeli beslenmesini saglayacak tarim sektörünün hedeflendigini belirten Yilmaz, “Tarimsal altyapinin güçlendirilmesi amaciyla 750 bin hektar alan sulamaya açilacak ve böylece sulamaya açilan brüt tarimsal alan kümülatif olarak 7,85 milyon hektara ulasacak, ekonomik olarak sulanabilecek alan miktari olan 8,5 milyon hektarin yüzde 92,4’ü sulanabilecektir. Suyun tarimda etkin ve verimli kullanilmasi amaciyla mevcut sulama sistemlerinin modernizasyonu ve rehabilitasyonu yapilacak, suyun hacimsel olarak fiyatlandirilmasi çalismalari yapilacak ve tasarruf edilen su ile ilave alanlarin sulamaya açilmasi saglanacaktir” ifadelerini kullandi.

e-ihracatin ihracat içindeki payinin artirilacagini söyleyen Cumhurbaskani Yardimcisi Yilmaz, “E-ihracatin, ihracat içindeki payinin 2022 yilindaki yüzde 0,86 seviyesinden yüzde 10’a çikarilmasi hedeflenmektedir. Bu kapsamda, Türkiye e-ihracat platformu ve e-Ihracat Konsorsiyumlari hayata geçirilecek, sirketlerin, pazaryerlerinin ve perakende e-ticaret sitelerinin yurt disinda satis yapabilmeleri desteklenecek, e-ihracat gümrük islemleri sadelestirilecek, e-ticaret hacminin düsük oldugu illerin e-ticarete katilim orani artirilacaktir. Ticaret hizmetlerinde is ve islemlerin etkin biçimde yapilabilmesi ancak tüketici haklarinin gözetildigi ve korundugu bir ortamla mümkündür. Bunun için tüketici hakem heyetleri 81 il merkezinde olacak sekilde yeniden yapilandirilacaktir “seklinde konustu.



"Akkuyu Nükleer Güç Santrali bütün üniteleri ile devreye alinacak ve ilave nükleer santral kurulumlarina yönelik çalismalara devam edilecektir"

“Akkuyu Nükleer Güç Santrali bütün üniteleri ile devreye alinacak ve ilave nükleer santral kurulumlarina yönelik çalismalara devam edilecektir" ifadelerini kullanan Yilmaz, "Tuz Gölü Dogal Gaz Yeralti Depolama Tesisinin kapasitesi artirilacak ve Sakarya Dogal Gaz Sahasindan üretilecek dogal gazin ekonomiye kazandirilmasina yönelik faaliyetler sürdürülecektir. Madencilik alaninda yerli kaynaklara yönelik arama, üretim ve Ar-Ge faaliyetleri artirilacaktir" dedi.

Sehirlerin iklim degisikligi ve afetlere karsi direncin arttirilmasinin saglanacagini ifade eden Yilmaz, "Kahramanmaras ve Hatay depremlerinden etkilenen sehirlerin, sehircilik geleneklerine uygun, iklim dostu ve afete dirençli sehircilik anlayisi ile yeniden insasi gerçeklestirilecek, tüm ülkede tek koordinat sistemine geçilerek kadastro modernizasyonu tamamlanacaktir. Kentlesme, nüfus artisi, yenileme ve afetten kaynaklanan konut ihtiyacinin arz talep dengesi gözetilerek karsilanmasini temel bir politika olarak benimsiyoruz. Plan döneminde dar ve orta gelirlilere yönelik en az 375 bin sosyal konut üretimi hedeflenmektedir” diye konustu.



"Bütüncül bir afet yönetimi yaklasimi benimsenmektedir"

Kahramanmaras ve Hatay depremlerinin Cumhuriyet tarihi boyunca etkisi en fazla olan depremler olarak kayda geçtigini hatirlatan Yilmaz, “Bu depremler, can kaybi ve ekonomik kayiplar açisindan büyük bir etki olusturmus, afetlere karsi dirençli toplumlarin olusturulmasi ve zarar görebilirliklerin önlenmesi için alinmasi gereken afet risk azaltma tedbirlerinin önemini bir kez daha göstermistir. Bu bilinçle, On Ikinci Kalkinma Planinda ana eksenlerden biri olarak ele aldigimiz “Afetlere Dirençli Yasam Alanlari” kapsaminda afet öncesi risk azaltma, afetlere hazirlikli olma, afet aninda etkin müdahale ile kayip ve zararlari en aza indirme, ve afet sonrasinda iyilestirme ve daha saglam bir sekilde yeniden insa faaliyetlerini içeren bütüncül bir afet yönetimi yaklasimi benimsenmektedir. Tüm dünyada oldugu gibi ülkemizde de her yil can kayiplarina ve büyük ekonomik zarara yola açan taskinlarla mücadele amaciyla 903 adet ilave taskin kontrol tesisi yapilacak ve toplam taskin kontrol tesisi sayisi 11 bin 600 adete ulasacaktir” ifadelerini kullandi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile