Disisleri Bakanligindan AB Komisyonu 2021 Türkiye Raporu'na Iliskin Açiklama Açiklamasi

'AB ile olumlu bir siyasi gündem olusturmaya çalistigimiz ve üst düzey diyalogumuzu canlandirdigimiz bir dönemde, ne yazik ki aday ülke Türkiye'ye karsi sorumluluklarin göz ardi edildigi ve ülkemizle iliskilerde yine çifte standartli yaklasimin sergilendigi bir Türkiye Raporu yayimlanmistir' 'AB'nin yetkisinde olmayan konularda, geçtigimiz yillarda oldugu gibi yine tutarsiz ve yanli RumYunan tezlerine yer verilmesini reddediyoruz'.

Disisleri Bakanligi, Avrupa Birligi (AB) Komisyonunun 2021 Genisleme Paketi kapsaminda, "Türkiye'ye karsi sorumluluklarin göz ardi edildigi ve iliskilerde yine çifte standartli yaklasimin sergilendigi bir Türkiye Raporu" yayimlandigini ifade etti.

Bakanlik, rapora iliskin yazili açiklama yapti.

Açiklamada, AB Komisyonu 2021 yili Genisleme Strateji Belgesi ile Türkiye dahil tüm aday ve potansiyel aday ülkeler için hazirlanan ülke raporlarinin bugün açiklandigi belirtilerek, "AB ile olumlu bir siyasi gündem olusturmaya çalistigimiz ve üst düzey diyalogumuzu canlandirdigimiz bir dönemde, ne yazik ki aday ülke Türkiye'ye karsi sorumluluklarin göz ardi edildigi ve ülkemizle iliskilerde yine çifte standartli yaklasimin sergilendigi bir Türkiye Raporu yayimlanmistir." degerlendirmesinde bulunuldu.

"Özellikle siyasi kriterler ile Yargi ve Temel Haklar faslindaki mesnetsiz iddialari ve haksiz elestirileri kabul etmiyoruz." ifadesi kullanilan açiklamada, 23. Yargi ve Temel Haklar ile 24. Adalet, Özgürlük ve Güvenlik fasillarinin önündeki siyasi engelleri kaldirmayan AB'nin, üye devletler bakimindan bile tartismali olan pek çok konuda Türkiye'ye özgü kosullari degerlendirmeden, Türkiye'nin yönetim ve siyasal sistemine, temel haklara, bazi yargi-idari kararlar ile Türkiye'nin terörle mücadelesine yönelik haksiz ve orantisiz tespitlerin reddedildigi, Türkiye'nin karsi karsiya oldugu sinamalar ile PKK/PYD/YPG, FETÖ ve DEAS gibi terör örgütlerinin tehditlerini dikkate almayan bu yaklasiminin, Avrupa'daki AB ve Türkiye karsiti radikal kesimleri mutlu etmekten baska bir amaca hizmet etmedigi belirtildi.

Açiklamada, Türkiye'nin, 18 Mart Mutabakati'nin tüm boyutlariyla güncellenmesi çagrilarina ragmen, raporda Mutabakatin sadece göç boyutuna yer veren ve Türkiye'nin yaptiklarini övmekle birlikte kendi yükümlülüklerinden bahsetmeyen AB'nin, yalniz kendi çikarlarina hizmet eden alanlarda Türkiye'yle "günlük al-ver iliskisi" yürütmek istemesinin kabul edilemez oldugu vurgulandi.

Bir yandan aday ülke Türkiye ile dis politika, bölgesel gelismeler, güvenlik, savunma ve sektörel konularda mevcut üst düzey diyalog ve is birligi mekanizmalarini engellerken, diger yandan bu kritik alanlarda AB politikalarina uyumun azaldigini ve çikar çatismalari dogdugunu belirtmenin, AB'nin tutarsizliklarina yeni bir örnek oldugu vurgulanan açiklamada, sunlar kaydedildi:

"Raporda, Dogu Akdeniz, Ege ve Kibris meselelerine iliskin ve esasen AB'nin yetkisinde olmayan konularda, geçtigimiz yillarda oldugu gibi yine tutarsiz ve yanli Rum/Yunan tezlerine yer verilmesini de reddediyoruz. Gerginligin düsürülmesi, diyalog ve is birliginin baslatilmasi bakimindan üzerimize düseni fazlasiyla yerine getirmemize ragmen, Türkiye'nin ve Kibris Türklerinin hakkini, AB'nin israrla teslim etmemesini esefle karsiliyoruz. AB'nin bu tarafli ve haksiz tutumu, sorunun çözümüne katki sunmadigi gibi, gerginliklerin devamina neden olmakta; Birligin her türlü bölgesel ve küresel güç olma iddiasini da zayiflatmaktadir.

Türkiye ekonomisinin gelismisligine vurgu yapilarak, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgini ile mücadele kapsaminda alinan önlemler sayesinde ekonomideki canlanmanin kriz öncesi seviyelere ulastigi ve ekonomide kaydedilen toparlanmanin devam ettiginin kayda geçirilmesi memnuniyet vericidir. Ancak, ülkemizin izledigi bazi politikalarin isleyen piyasa ekonomisi açisindan elestirilmesini, Kovid-19 salgininin olumsuz ekonomik etkilerini bertaraf etmek için pek çok ülkenin para ve maliye politikasi tedbirleri aldigi ve ekonomide devlet müdahalesinin arttigi bu olaganüstü dönemde anlamak zordur. Zamanin ve kosullarin dayatmasina ragmen, Gümrük Birliginin güncellenmesi sürecini de siyasilestirerek geciktiren AB'nin, Türkiye'ye yükümlülüklerini hatirlatma hakki yoktur."

Açiklamada, raporda 20 fasilda Türkiye'nin genel uyum düzeyinin iyi oldugunun belirtildigi, son bir yilda ise 20 fasilda çesitli seviyelerde ilerleme saglandiginin teyit edildigi, bu tablonun Türkiye'nin karsilastigi siyasi engellemelere ragmen, AB müktesebatina uyum çalismalarini sürdürmek konusundaki kararliligini ortaya koydugu, bu açidan önemi yadsinamaz olan Katilim Öncesi Mali Araç (IPA) kullaniminda hazmetme kapasitesindeki gelismeyi teslim eden raporun, Türkiye'ye yönelik IPA fonlarinin artirilmasi konusunda da tesvik edici olmasi gerektigi belirtilerek sunlar aktarildi:

"Türkiye, AB'ye üyelik yönündeki stratejik tercihini en güçlü sekilde sürdürmektedir. Bunun en somut örnegi Yargi Reformu Stratejisi, Insan Haklari Eylem Plani, AB'ye Katilim için Ulusal Eylem Plani ve basta Paris Iklim Anlasmasi'nin onaylanmasi olmak üzere, Avrupa Yesil Gündemi çerçevesinde attigimiz kararli adimlardir.

AB'nin, ortak genel çikarlarimizi dikkate alarak, Türkiye'yi günlük al-ver iliskisi yapilacak bir ortak olarak degil, müzakere eden bir aday ülke olarak görmesi ve ahde vefa ilkesi dogrultusunda bunun gereklerini yerine getirmesi herkesin yararina olacaktir."

- "Türkiye Raporu" kamuoyuyla paylasildi

AB Komisyonunun aday ülkeler Türkiye, Sirbistan, Karadag, Kuzey Makedonya ve adaylik basvurusunda bulunan Bosna Hersek ve Kosova'ya iliskin son degerlendirmelerinin yer aldigi 2021 Genisleme Paketi, AB Komisyonunun Komsuluk ve Genislemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi tarafindan duyurulmustu.

Türkiye ile ilgili olarak demokrasi, temel haklar, yargi gibi konularda önceki yillarda açiklanan raporlarda yer verilen elestiriler bu yil da tekrarlanmis, göç politikasi, ekonomi, iklim gibi basliklarda ise Türkiye hakkinda olumlu ifadelere yer verilmisti.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile