Doğu Karadenizli İhracatçılar 2023 Yılı Stratejisi'ni Tartıştı

DKİB tarafından Zorlu Grand Hotel'de dün akşam yapılan tartışma toplantısına DKİB Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, yönetim kurulu üyeleri ve gazete yöneticileri katıldı. Toplantıda 2023 yılı strateji ile ilgili kısa bir tanıtım filmi ile başlayan toplantının açılış konuşmasını DKİB Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan yaptı. Gürdoğan, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin ihracatını 10 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti. Doğu Karadeniz Bölgesi'nin kıtalar arası geçiş noktasında bulunduğunu ifade eden Gürdoğan, "Bölgemiz ve Trabzon ilimiz tarihinin her döneminde dış ticarette önemli misyon üstlenmiş ve tarihi İpekyolu ticaretindeki ticaret merkezi olma özelliğini inişli çıkışlı trendleri ile günümüze kadar sürdürmüştür" dedi.
1998 yılında İhracatçılar Birliği'ni Trabzon'da kurduklarının altını çizen Gürdoğan, "Dış Ticaret Müsteşarlığı'na bağlı bir kamu kurumu olarak hizmet veren İhracatçı Birlikleri, ülkemizde tek olduğu kamu ve özel sektörün karar mekanizmalarının birlikte hizmet verdiği kurumlar olarak faaliyetlerini sürdürmekte ve dinamik yapıları ile de ihracatçının adeta rehberi olarak kilit rol üstlenen bir kurumsal yapı arz etmektedir. İhracatçı Birlikleri hizmet verdikleri bölgelerdeki güçlü lobi yapıları, yetişmiş, dinamik ve vizyoner uzman personelden oluşan insan kaynakları donanımı ile ihracatçılara optimum verimlilikle hizmet sunmaktadır" diye konuştu.
Gürdoğan, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin on yıllık ihracat faaliyetlerini değerlendirerek "250 milyon dolar seviyelerinden yüzde 357 oranındaki artış oranıyla 1 milyar 131 milyon 660 bin dolar seviyesine ulaşmış olmasında verdiği katkı açıkça görülmektedir. 1999-2009 yılları arasında gerek ülke genelinde gerekse küresel kaynaklı krizlere veya dönemsel olarak doğal şartların etkisiyle ürün rekoltesine bağlı olarak ihracatta kısmi inişli çıkışlı yıllar yaşanmış olmasına rağmen, bölge ihracatında birlik kuruluşundan önceki dönemlere göre nispetle büyük oranlarda gerçekleşen gelişme ve artış oranları, bölge ihracatının gelişimine sağlanan kurumsal katkımızın yadsınamaz olduğunu açıkça ortaya koymaktadır" şeklinde konuştu.
Trabzon ilinin performans göstergelerine değinen Gürdoğan, "10 yılda Trabzon ili ihracatı 6 kat artarak 147 milyon dolardan, 817 milyon dolara ulaştı. Karadeniz Bölgesi ihracatının 3'de biri Trabzon ili tarafından gerçekleştirilmektedir. Trabzon ili Karadeniz Bölgesinin en çok ihracat yapan il liderliğini sürdürmektedir. Trabzon ili Türkiye geneli en çok ihracat yapılan 81 il sıralamasında 16. sırada bulunmaktadır. Rusya Federasyonu'na yapılan yaş meyve ve sebze ihracatında Trabzon ili birinci sırada bulunmaktadır. Türkiye geneli en çok yaş meyve ve sebze ihraç eden firma sıralamasında Trabzonlu firmalar birinci ve ikinci sırada bulunmaktadır. Türkiye geneli ihraç edilen fındığın yüzde 40'ı Trabzon ilinden ihraç edilmektedir. Trabzon ilinden 100 değişik ülkeye ihracat yapılmakta ve bu özelliği ile Trabzon ilk 10 il arasında yer almaktadır. Rusya Federasyonu'na yönelik Deniz yolu taşımacılığında Trabzon ili Lojistik altyapısı en güçlü iller arasında birinci sırada bulunmaktadır" ifadelerine yer verdi.
Bölge ihracatında karşılaşılan sorunlara da değinen Gürdoğan, "Bölgemizden yapılan ihracatın büyük bölümü Doğu Karadeniz Bölgemize olan coğrafi yakınlığı açısından çok önemli potansiyeller ihtiva eden başta Rusya Federasyonu olmak üzere Bağımsız Devletler Topluluğu ve Türk Cumhuriyetlerine yapılmaktadır. Ancak yaşanan global krizin bu piyasalardaki etkisinin 2009 yılında da devam etmesi, dünya geneli piyasalarda yaşanan büyük talep daralması, üretimin düşmesi, yaşanan yoğun rekabet gibi olumsuzluklar nedeniyle ihracatçılarımız bu ülke piyasalarında arzu edilen Pazar payına ulaşamamakta ve adeta bir mücadele içinde tutulmaya çalışmaktadırlar" dedi.
Gürdoğan, ihracatçıların karşılaştığı sıkıntıları şu şekilde sıraladı:
"Döviz kurlarının ihracat üzerindeki olumsuz etkisi, girdi maliyetleri, nakliye maliyetleri, istihdam ve enerji maliyetlerinin rakip ülkelere oranla çok yüksek olması, ihracatçı firmaların rakip ülke firmaları eşdeğerinde desteklenmemesi, finansman maliyetlerinin yüksekliği, teminat sorunu ve bankaların kriz ortamında kredileri kısması ve mali piyasayı daraltmasından kaynaklanan finansman teminindeki zorluklar, ulaşımda nakliye maliyetlerinin yüksekliği, ulaşım sistemlerinde altyapı eksiklikleri ve alternatif ulaşım sistemlerinin yetersizliği, bürokrasiden kaynaklanan sorunlar ve AB Gümrük Birliği anlaşmasının menfi etkisi nedeniyle İhracat yapılan ülkelerle ülkemiz arasında ticareti kolaylaştırıcı anlaşmaların olmaması."