İsrail’den Filistinlilere yapay zeka tuzağı! Kirli plan TBMM'de deşifre oldu

ABD Kongresine yapay zeka brifingi veren, dünyanın yapay zeka politikası, etiği ve yönetimi konularında tanınmış uzmanlarından Yapay Zeka ve Dijital Politika Merkezi Başkanı Merve Hickok, TBMM'de İsrail'in yapay zeka üzerinden Filistinlilere yönelik planını deşifre etti.

TBMM Yapay Zeka Komisyonu'nda Japonya'dan online bağlanarak sunum yapan Hickok, dünyanın yapay zeka tablosunu anlattı.


İSRAİL'DEN FİLİSTİNLİLERE YÖNELİK YAPAY ZEKA SİSTEMİ

Hickok'un komisyondaki sunumunda verdiği bilgiler arasında İsrail Savunma Güçleri'nin (IDF) Filistinlilere yönelik yapay zeka projesi de yer aldı. Hickok, 'İsrail savunma güçleri IDF Arapça kaynakları kullanarak çok ciddi bir Arapça bazlı yapay zeka sistemi kuruyor.

ChatGPT'nin Arapça versiyonu ama IDF tarafından kullanılan, oluşturulan bir sistem. Bunu bölgedeki insanların, özellikle Filistinlilerin birbirleriyle görüşmeleri, konuşmaları, yazışmaları, sosyal medyaya koydukları 'post'ları anlayabilmek için kullanacaklar. Bu, sadece burada yaşayanların sosyal ve kişisel bilgileri değil, aynı zamanda 'Basın mensuplarını nasıl kontrol edebiliriz? Onları nasıl hareketlerini takip edebiliriz?' gibi de kullanılacak.


Buna karşı Uluslararası düzende ne olabilir? Adalet Mahkemesi var, ancak bunlarla problem yaşıyorlar. Burada Filistinliler olsun ya da başka ülkeler mahkemeye başvurduğunda İsrail, 'Bu benim kendi kontrol alanım, aynı zamanda güvenliği sağlamaya çalışıyorum' gibi karşı argümanlar sunuyor' diye konuştu.


YAPAY ZEKA SİLAHLANMASI PROBLEM OLACAK

Hickok, komisyon üyelerinin ABD'nin askeri yapay zeka silahlanmasına yönelik soruları üzerine 'Çok ciddi bir problem ne yazık ki. Amerika'daki yeni yönetimle beraber daha da ciddi bir problem olacak.

Şu ana kadar var olan kontroller, etik kontroller, sorumluluklar umarım bir kenara atılmaz ama atılma olanağı da çok yüksek. Google, OpenAI, Anthropic, Microsoft, MarcoSoft gibi büyük şirketler ve ek olarak 'start-up'lar da çok ciddi şekilde savunma ve askeri silahlar üzerine ürünler çıkarıyorlar' dedi.

Hickok, halihazırda Brezilya, Güney Kore ve Çin'de yapay zeka kanunları olduğunu, ABD'de ise federal ve eyalet düzeyinde kanunlar bulunduğunu, ancak 'Deep web' denilen alanlar için kongrede yeni kanun tasarıları üzerine çalışıldığını belirtti.


TÜRKİYE BAŞARILI

Her yıl 80 ülkeyi analiz ettiklerini, ve bu ülkelerin yapay zekâ ve demokratik değerler endeksinde stratejilerine baktıklarını belirten Hickok, '2020 yılında endeksin ilk baskısını yaptık, bu yılın nisan ayında, 5'inci baskısı çıkacak. Türkiye son endeksimizde 5 kademenin 3'üncüsünde yer almakta.

Stratejisinde de öne çıkardığı prensipler olsun, uluslararası yapay zeka yönetim çalışmalarına katkıları olsun, birçok başarılı adım var. Ancak bunların uygulanmasında ve hayata geçirilmesinde çok fazla yapılabilecek şeyler var' diye konuştu.


Hickok, Avrupa Yapay Zeka Kanunu'nun devreye girmesiyle Türkiye'nin de kendi veri mahrumiyeti kanunları ve tüketici hakları mevzuatını yenilemesi gerekeceğine dikkat çekti.

Hickok,'Türkiye yapay zeka konvansiyonuna son dört, beş senedir çok ciddi katkılarda bulundu. Konvansiyonu imzalayıp hayata geçirmek için öncü ülkeler arasında yer alma ihtimali var. Umuyorum en kısa zamanda da imzayı görürüz.


JAPONYA'DA ROBOTLARLA YAŞAM

Hickok, Japonya konusunda ise 'Robotlarla yaşam Japonya'da çok daha ön plana çıkan bir konu. Bildiğiniz gibi Japonya'nın doğum oranları çok düşük.


İnsanların uzun yaşama ya da yaşadıkları hayat ve yaşları da çok ilerlemeye başladı. Bu yüzden iki uçta problem yaşanıyor, Yeteri kadar doğan çocuk yok ama yaşlılar çok uzun sene yaşıyorlar ve çalışmıyorlar.

Arada kalan, çalışan kesimde hangi birine baksın, hangi birine destek versin, çok fazla baskı var. O yüzden Japonya'da robotlara, ileride robotlarla yaşamaya yönelik ilgi çok fazla. Bu konuları araştırıyorlar' diye konuştu.


KADEM ÇALIŞMASINI BM'YE TAŞIYACAK

KADEM'in davetiyle Kadın ve Adalet Zirvesine katıldıklarını belirten Hickok, 'Gelecek hafta KADEM'le beraber çalışmalarımızı, diyaloglarımızı New York'a Birleşmiş Milletler'e taşıyoruz' dedi.

Demokrasi Araştırmaları merkeziyle de İstanbul ve Ankara'da yaklaşık 75 sivil toplum ve özel sektör temsilcisini yapay zeka etiği üzerine eğittiklerini, bu konuda Türkiye'de büyük ilgi olduğunu belirtti.


EBEVEYNLER ÇOCUK MAHREMİYETİNİ İHLAL EDİYOR

Cambridge Üniversitesinde büyük veri ve yapay zekada etik üzerine araştırmalar yapan Melike Tanberk de komisyonda online bağlanarak, 'Yapay zeka ve büyük veri çağında çocukların mahremiyeti' başlıklı sunum yaptı.

Ebeveynlerin, sosyal medyada çocukların resimlerini ve videolarını paylaşarak, çoğu zaman çocukların mahremiyetlerini kendilerinin ihlal ettiğine dikkati çeken Tanberk, teknoloji yaygınlaşmadan önce doğmuş ve yetişmiş kişiler için 'dijital göçmen', teknoloji ve internet çağında doğmuş ve büyümüş kişilere ise 'dijital yerli' dendiğini kaydetti.

Tanberk, 'Çocukların mahremiyeti, doğanın gelecek nesiller için korunması gibi, nesiller boyunca aktarılan bir hak olarak korunmalıdır' dedi.