İstanbul Müftülüğü Kadınlar Korosu’Ndan Kutlu Doğum Konseri

Kadın din görevlilerinden oluşan İstanbul İl Müftülüğü Türk Tasavvuf Musikisi Topluluğu Kadınlar Korosu, 14-20 Nisan Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle "Merhamet" teması çerçevesinde hazırlanan repertuvarla sahne aldı.

Cemal Reşit Rey Konser Salonu‘nda düzenlenen programa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın yanı sıra çok sayıda milletvekili, İstanbul Valisinin, belediye başkanının, emniyet müdürünün ve çok sayıda bürokratın eşleri katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan İstanbul Müftü Yardımcısı Kadriye Erdemli, peygamber efendimizin merhametiyle ilgili bilgiler verdi. Daha sonra kürsüye gelen Emine Erdoğan haftanın tüm insanlığa hayırlar getirmesini diledikten sonra İstanbul’da bir bayanın müftü yardımcısı olmasının önemli olduğunu söyledi.

Emine Erdoğan, bu yılki kutlu doğum programının ana temasının merhamet ve merhamet eğitimi olduğunu belirterek, “Bizler hepimiz âlemlere rahmet olarak gönderilmiş bir peygamberin ümmeti olmanın gururunu üzerimizde taşıyoruz. Gerek, Hazreti Peygamber, gerek onun bize ilettiği ilahi mesaj merhameti hayatın merkezine yerleştirmiş, adeta tüm bir hayatı merhamet üzerin inşa etmiştir. Daha besmelede daha ilk sure olan Fatiha Suresi‘nde rahman ve rahim kelimelerine vurgu yapıldığını görüyoruz. Bundan da anlıyoruz ki merhamet iyiye güzele, doğruya çağrıdır yine merhamet kötüye çirkin yanlışa bir perdedir, merhametin eksildiği kaybolduğu her toplum çürümeye çözülmeye mahkum olmuştur. Merhameti medeniyet tasavvurunun odağına yerleştirmiş toplumlar ise dünyaya insanlığa iz bırakmıştır. Hiç şüphesiz bizim medeniyetimiz bir merhamet medeniyetidir. Esasen İstanbul’a baktığınızda o merhamet medeniyetinin izlerini her yerde her köşede her eserde görebiliyorsunuz.” dedi.

Emine Erdoğan merhametin sadece koruma ve kollamaya indirgenecek bir tavır olmadığını belirterek “ Merhamet karşılıklıdır, merhamet kapsayıcıdır. Merhamet kardeşliktir, uhuvvettir, muhabbettir. Kadınlara merhametle muamele edilmesi bir acımanın korumanın tezahürü değil, insanlık onurunun teslim edilmesidir. Hazreti peygamber gece namazına kalkarken dahi eşinden izin alıyordu. Hazreti Nebi cennetin, anaların ayağı adlında olunu ifade ediyor, anneliği en yüce mertebe olarak görüyor ve bizlere gösteriyordu. Peygamberimiz kızların diri diri toprağa gömüldüğü, bunun meşru görüldüğü bir çağda bu vahşete derhal son veriyordu. Resulü Ekrem’in Hazreti Hatice’ye Hazreti Aişe’ye Hazreti Fatıma’ya iltifatları esasen bütün kadınlara ve kadınlık değerine yapılmış iltifatlardır. Burada açıkça ifade etmek durumundayım. Kadına yönelik şiddeti inançla, töreyle, gelenekle, meşrulaştırmak; en başta dinimize, Rahmet Peygamberine, kendi medeniyetimize yapılmış çok büyük bir haksızlık ve saygısızlıktır. Aynı şekilde kadınları eğitimsizliğe mahkûm etmekte cehalet döneminin bir alışkanlığıdır. Tıpkı cehalet dönemindeki gibi kadınları diri diri karanlığa terk etmektir." dedi.

Konuşmalardan sonra Seher Dalbastı şefliğinde tamamı Kur’an kursu hocaları ve vaizelerden oluşan İstanbul Müftülüğü Kadınlar Korosu tasavvuf musikisi eserlerini seslendirdi.