Mhp Genel Başkan Yardımcıları Demirel ve Ayhan Denizli'de
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, Kamer Genç'in Emine Erdoğan'ın konuşmasına müdahalesi ile ilgili olarak, "Herkes düğünde kimi baş köşeye oturtacağına, kimi şahit yapacağına, kimi kapı dibine oturtacağına kendi karar verir" dedi.
Demirel, MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan ile Denizli İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, hükümetin politikalarını eleştirdi.
Kamer Genç'in Emine Erdoğan'ın konuşmasına müdahalesi de değerlendiren Demirel, "Orası Japon devletinin bir alanı. İstediği kişiyi konuşturur devlet hiyerarşisindeki yeri hariç olmak üzere, istediği insanı konuşmacı yapabilir" dedi.
Demirel şöyle devam etti:
"Japon başbakanın eşi, Türkiye'nin Tokyo'da yaptığı 29 Ekim resepsiyonuna katılıp bir konuşma yapmış. O sebeple Emine Erdoğan'ın burada konuşması istenmiş. Birbirimizi dinleme kültürümüzün gelişmesi lazım. Bir insan konuşuyorsa durmak ve onu dinlemek lazım. Bazı olayları yatıştırıyorum diye de kabartmamak lazım. Sayın Enerji Bakanının da olaya biraz körükle yaklaşması var. Sözlerimizle birbirimizi eleştirebiliriz. İnsanlara haddini aşan ifadelerde bulunmaya gerek yok. Bizde bir düğün geleneği vardır. Herkes düğünde kimi baş köşeye oturtacağına, kimi şahit yapacağına, kimi kapı dibine oturtacağına kendi karar verir."
MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan da konuşmasında, hükümetin politikalarını eleştirerek, ülkenin iyi idare edilmediğini, ülkede kaos, kargaşa, kavganın hakim olduğunu öne sürdü.
İktidarın ülke gündemini muhalefet partileri ile değil terör örgütünün sözcüleri ile belirlediğini iddia eden Ayhan, Suriye'nin kuzeyinde yeni oluşumların başladığını, bunda Türkiye'nin tutumunun da etkili olduğunu savundu. Bugün uygulamaya konulan bazı kararların arkasında başka konuların yattığını ileri süren Ayhan, dershaneler konusunda da hükümeti eleştirdi.
Suriye ile meydana gelebilecek bir savaşa yönelik olarak sivil savunma ile ilgili eğitim verildiğini öne süren Ayhan, ''Suriye ile savaş çıkacak diye Denizli'de imamlar ve müftüler eğitime alınmış vaziyette. Belgeleri ortada, kamu kurumlarına yazı gönderilmiş" iddiasında bulundu.
