Nil Karaibrahimgil her zaman pozitif kalmayı başarıyor

Nil Karaibrahimgil her zaman pozitif kalmayı başarıyor

Halinden, tavrından, duruşundan pozitif elektrik aldığınız insanlardan o. Şarkıcı, “Sürekli etrafına gülücükler saçarak dolaşan bir prenses ya da Heidi değilim. Ama enerjim yüksek, hayatı hafife alma gibi bir özelliğim var” diyor.

Onu ‘Özgür Kız’ olarak tanıdık. Rahat tavırları, hayatı hafife alan yanıyla her zaman pozitif kalmayı başardı Nil Karaibrahimgil. Şu günlerde kendini yeni albümüne vakfeden şarkıcı, zamanında “Çocuk da yaparım kariyer de” demesine rağmen anne olmanın büyük sorumluluk getirdiğini vurguluyor ve ekliyor: “Kısmet... İnşallah bir gün olur.”

Üniversite öğrencisiyken ilk kez bir marka için şarkı yazdınız. Reklam sektöründeki çalışmalarınızda sonraki süreç nasıl gelişti?

Hayat... Bir şekilde Dove için şarkı yazmama rağmen Hazır Kart reklamları ondan önce oldu. Ben ilk ‘Özgür Kız ’ olarak çıktım. Reklam dünyasına girmek gibi bir isteğim yoktu. O zamanlar sürekli şarkı yazıyordum ve şarkıcı olmak istiyordum. Ama giriş o giriş... Çıkamadım bir daha. (Gülüyor)

Şarkılarınızı ilk kime dinletirsiniz?

Serdar (Erener), annem, kardeşim, babam. Her şeyi onlara dinletmem tabii. Eğer benim için önemliyse ve onlar etraftaysa fikirlerini alıyorum. Bana ısmarlayan insanların fikirleri önemli.

Yeni albüm...

Mart gibi çıkarmayı düşünüyoruz.

“Bir dizi müziği eksik kalmıştı o da oldu”

‘Yalan Dünya’ dizisinin müzikleri de size ait. O buluşma nasıl gerçekleşti?

Gülse Birsel’i çok eskiden beri tanıyorum, arkadaşım. ‘Avrupa Yakası’nda çalışacaktık, olmadı. O dönem ben albüm yapıyordum, o yeni başlıyordu bu işe. Gülse’yle çalışmak her zaman benim için çok güzel, heyecan verici bir şey. ‘Yalan Dünya’ için bana geldiği zaman, “Hadi bu sefer beraber bir şey yapalım artık ” dedi. Ben de o sırada albüm yapıyordum ama “Tabii ki, seve seve” dedim. Gülse’yi dinleyip, tamamen o diziye özel bir şarkı yazdım. Ve ilk defa bir diziye müzik yapmış oldum. Hadi hayırlısı... Bir orada eksiktim, o da oldu. (Gülüyor)

Eğlenceli bir dizi olacağa benziyor. Konuk oyuncu olarak yer almak ister misiniz?

Bilmem, Gülse’ye sorarız. Çok güvenmiyorum o konuda kendime. Ama belki konuk oyuncu olarak olabilir.

“Bir dizi müzikleri eksik kalmıştı” dediniz. Her yerde olmanın sesinizi eskittiğini düşünüyor musunuz?

Bu konuda bana haklı olarak eleştiri geldi. Çünkü sesim çok fazla markayla var son dönemde. Aslında yaptığım çoğu jingle’ı ben seslendirmiyorum. Seslendirdiklerim de bir anda göze batıyor. Bazı jingle’ları o kadar çok seviyorum ki, kendim söylemek istiyorum. Ama biraz kendimi geri çekeceğim bu konuda. Çünkü gerçekten ‘ses eskimesi’ diye bir şey oluyor. Bir de benim sesime benzer sesler kullanıyorlar artık. O da beni çok üzüyor.

“Hayatı hafife alıyorum”

Her zaman pozitif olmayı nasıl başarıyorsunuz?


Bana bu soru çok soruluyor. Sürekli etrafına gülücükler saçarak dolaşan bir prenses ya da Heidi değilim. Genetik olarak gelen, bir şeylerle dalga geçme ve hayatı hafife alma gibi bir özelliğim var. Zorlanıyorum bir şeyi çok ciddiye almak için. Tabii ki başımıza gelen acı olaylar, herkesi üzecek şeyler beni de üzer.

Ama genel ruh halim böyle, enerjim biraz yüksek. Bazen bu halim beni yoruyor, karşımdakilerini de yoruyor olabilir. Ama ben böyleyim. Geçenlerde biri Twitter’a, “Bugün kendimi çok Nil hissediyorum” diye yazmış. Başka biri de beni her derde deva merhem olarak görüp, bir krem yapmış. Bunlar beni mutlu ediyor. Kapkaranlık bir şey olmak istemezdim zaten.

Kendinizi karamsar hissettiğiniz zamanlar oluyor mu?

Tabii ki oluyor. Kendimi karamsar hissettiğim zamanlarda bir çıkış yolu olarak her zaman mizahı kullanıyorum.

Kötü hissettiğiniz halde iyi görünmeye çalıştığınız oldu mu hiç?

Hiçbir zaman. Başkaları için değil, kendimiz için yaşıyoruz. Öyle bir çabayı lüzumlu görmüyorum. Duygu neyse onu yaşamak lazım.

“Çocuk da yaparım kariyer de dedim ama...”

Köşenizde iyi dileklere dolu 2012 duanızı yazdınız...


Ben 2012’nin biraz daha spiritüel bir yıl olduğunu düşünüyorum. Biraz sihirli buluyorum, biraz merak ediyorum. 2011’den ya da 2013’ten biraz daha farklı bir geçiş dönemini sembolize ettiğini düşünüyorum batıl bir şekilde. İnşallah dünyanın daha toleranslı olduğu, hepimizin biraz daha sevgiyle, empatiyle birbirimize baktığımız şans dolu bir yıl olur.

Anne olmak yeni yıl planlarınız arasında var mı?

Şu anda albümüme çok fazla yoğunlaşmış vaziyetteyim. “Çocuk da yaparım kariyer de” demiş olmama rağmen bunun ne kadar zor bir şey olduğunu biliyorum. Çocuk sahibi olmak büyük bir sorumluluk, bunu da gördüm. Çünkü etrafımda bu aralar çok fazla bebek var. Kısmet... İnşallah bir gün olur. Çünkü çocukları çok seviyorum ben.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile