Bilgiler emniyetle paylaşıldı. 7 Ekim'de terörle mücadele polisleri 4 ilde 15 casusu kıskıvrak yakaladı.
ODA TV MOSSAD'IN SÖZCÜSÜ OLDU
CHP yandaşı Oda TV ise operasyona MOSSAD safından katıldı. Oda TV; MOSSAD'ın sözcülüğüne soyunarak yayınladığı haberde 'MOSSAD dost ülkelerde operasyon yapmaz', 'MOSSAD, Türkiye'de ne arar, ne işi var 'DOST' bir ülkede?', 'MOSSAD'ın bu organizasyonun arkasında olup olmadığı tartışılabilir.' gibi ifadeler kullandı.
Rafael Sadi imzalı haberde, Mossad aklanmaya çalışılırken, MİT'in operasyonuna gölge düşürmeye çalışan ifadeler dikkat çekti. Sadi'nin haberi şu şekilde:
Genel kriterlere göre, MOSSAD dost ülkelerde operasyon yapmaz.
Dost ülkeler aleyhine operasyon yapmaz.
Yapmaz da dost ülkelerdeki düşman unsurları izlemez mi acaba?
Açığa çıkarıldığı iddia edilen MOSSAD casus ağı ne kadar MOSSAD ağıdır, incelemek lazım
kuşkusuz. Ve Türkiye aleyhinde bir işler yapmış mıdır anlamak lazım.
Lafı fazla dolandırmadan incelediğim konuyu inceleme sonuçları ve analitik tespitler ile sizlerin kararına takdim edeceğim.
Sabah gazetesinin haberinin ardından durumu İsrail Dışişleri basın sözcülerine çok basit ve kesin bir şekilde sordum.
Bu konuda bir tepki cevap verecek misiniz dedim?
Aldığım cevap kesin ve tek kelimelik bir cevaptı; HAYIR.
Ben de bunun da bir cevap olduğunu belirterek teşekkür ettim.
Gerek İsrail basınında gerekse dost basın mensupları ile konuyu değişik yönlerden ele alan dış politika ve güvenlik birimi uzmanları ile yaptığım görüşmeler sonucunda bulgular şu
şekilde:
MOSSAD geleneksel tutumu, hiçbir eylemi kabul edip etmeme ve alenen bunu teyit etmeme konusunda kesindir. Yani ne MOSSAD ne de İsrail devleti üstü kapalı bile olsa hatta
yayınlanmamak veya isim belirtmeden de beyan edilmeyecek bir tutum mevcuttur.
Bu iyi midir değil midir tartışılabilir, ancak uzmanların görüşü 'Bunun doğru olduğu ve bu tutumun olumlu netice verdiği tespit edilmiştir' diyorlar.
Peki MOSSAD, Türkiye'de ne arar, ne işi var 'DOST' bir ülkede?
Tabii ki, Türk basınında çıkan haberleri dikkatle okur ve satır aralarına bakarsak ortaya çıkartılan casus şebekesinde sadece Türk vatandaşı Filistinliler ile İsrail vatandaşı Araplar
mevcutmuş, demek daha doğru çünkü yayında da yakalanan kişilerin kimlikleri yayınlanmadı ve kim oldukları belli değil. İddia bu kişilerin (15 kişi) MOSSAD hesabına çalışan Filistinliler olduğu yazılıyor.
Bu kişiler ile temas eden MOSSAD ajanlarının ise kendileri ile Türkiye dışında buluştukları ve kendilerine tahsis edilen paraları bu şekilde ödedikleri ifade ediliyor. Yani bu insanlar şayet ifade edildiği gibi bir operasyonun elemanları ise direkt MOSSAD elemanları olmadığı ve belki de MOSSAD'IN kiraladığı kişilerdir.
Peki, İsrail MOSSAD veya kiralık Filistinliler Türkiye'de ne yapıyorlar veya neler aradılar?
Aslında Makor Rishon gazetesinin haberine bakacak olursak, İngiliz The Guardian gazetesi bir yıl önce HAMAS'ın Türkiye'de Siber İstihbarat birimi kurduğunu, bu birimin başında da Sameh Siarj isimli bir HAMAS yetkilisinin bulunduğunu ve bu birimin direkt olarak HAMAS lideri Yahya Sinwar'a bağlı olduğu belirtilmekteydi. London Times haberine göre ise bu tesisi 3 yıl önce HAMAS tarafından Türkiye'de inşa edilmiş.
SALAH AURURI
Türkiye 12 HAMAS üyesine Türk vatandaşlığı vermiş ve bu kişilere Türk pasaportlarının sağladığı dolaşım özgürlükleri temin edilmişti. Bu 12 kişiden biri ise Gilad Şalit takas anlaşması ile serbest bırakılan ve HAMAS Türkiye biriminin başına getirilen SALAH AURURİ'dir.
Kısaca MOSSAD'ın Türkiye'de arayabileceği tek şey HAMAS bireyleri ve eylemleridir. İsrail basınında da defalarca yayınlandığı üzere Salah Aururi Batı Şeria'da gerçekleştirilen Hamas Terör eylemlerinin planlayıcısı ve lideridir.
Peki, Filistinli insanlar nasıl olur da HAMAS insanları aleyhinde İsrail adına faaliyet gösterebilirler. Bu olasıdır kuşkusuz çünkü Filistinlilerin tamamı HAMAS yanlısı değildir. Büyük
bir kısmı mevcut Otonomi Yönetimi yanlısı olup HAMAS'ın Batı Şeria'da konuşlanmasını istemiyorlar ve Ramallah'ın yeni bir Gazze olmasını arzu etmiyorlar. Üstelik ortada para da
varsa oldukça imkan dahilindedir.
MUHAMMED DAHLAN
MOSSAD'ın bu organizasyonun arkasında olup olmadığı ise tartışılabilir. Çünkü basında okuduğum kadarı ile bu organizasyonun arkasında Muhammed Dahlan olduğu ifadesi de
mevcut ve Dahlan kesin bir HAMAS karşıtı olup Abu Mazen yerine FKÖ makamına talip birkişidir. Bu operasyonu organize edebilecek parasal gücü de mevcuttur. İyi de bu ne işine
yarayacaktır?
Olası bir sağlam istihbarat ile İsrail'e yaranabilir ve bir takım imtiyazlar elde edebilir. İsrail bunu yapar mı? Hesap bulursa neden yapmasın.
Bu arada MOSSAD İstihbarat kurumu ile MİT istihbarat kurumu arasında İSTİHBARİ ilişkinin kesilmeksizin devam ettiğini bunu beyan eden en yetkili ağızdan yani Sayın Erdoğan'ın
ağzından biliyoruz. İki kurum da birbirlerinden habersiz pek fazla iş yapmazlar bence. Bu da bana bu ortaya çıkarma operasyonunda iki kurumun da birlikteliğini ortaya koyma açısından da manidar geliyor. Bu meslek grubunda her şey olabilir. Menfaatler konuşur.
Sabah ve ODATV haberlerini Facebook sayfamda yayınlamıştım. Sayfa arkadaşlarımdan biri ironik olarak şunu yazmıştı.
''Yakalanmışlarsa MOSSAD değildir ''
Kısaca bu operasyonu kim yaptı muhtemelen uzun yıllar öğrenemeyeceğiz. Ancak henüz bu operasyonun Türkiye aleyhine bir eylem olmadığı açıkça görülüyor sanırım.
Bu türden haberlerin de Türk basınında çokça yer alacağını ve görmeye devam edeceğimizi İsrailli basın mensupları da onaylamaktadır. Sebep Türkiye'de yaklaşmakta olan bir seçim söz konusu ise İsrail karşıtlığı bir durumun yaşanması muhtemeldir ve bu tutum oy potansiyelini arttırabilir. Yani bu en dolaylı yorumdur.
Sabırla bekleyip göreceğiz.
Rafael Sadi
Odatv.com
