AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Orhaneli, Hadrianus döneminde av mahalli olarak kuruldu. Roma, Doğu Roma ve Anadolu Selçukluları sınırları içinde kalan ve eski ismi "Adranos" olan ilçe, Orhan Gazi'nin 1325'te fethetmesiyle yeniden Türklerin egemenliğine girdi.
Orhaneli, 1869'a kadar Harmancık ilçesine bağlı bir bucak iken 1881'de ilçe statüsüne kavuştu. Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlılar tarafından işgal edilen ilçe, 9 Eylül 1922'de işgalden kurtarıldı.
Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin ilk savaşlarına sahne olması bakımından önemi bulunan ilçenin daha önce Beyce olan adı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından 1934'te Orhaneli olarak değiştirildi.
Keles, Büyükorhan ve Harmancık ilçeleri ile "Dağ Yöresi" olarak adlandırılan Orhaneli, ormanları, Sadağı köyünde bulunan kaya hamamları, Ağaçhisar köyündeki kaplıcalar, Kurt Dağı, Karagöz Mesire Alanı, Sadağı Kanyonu gibi eşsiz doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini ağırlıyor.
İlçe ekonomisi, tarım ve hayvancılık ile madencilik ve buna dayalı işleme tesislerine dayanıyor. Mermer ve granit gibi maden ocaklarında yaklaşık 2 bin 300 kişi çalışıyor.
- "Hedefimiz; tersine göçü gerçekleştirmek"
Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu, Avrupa ülkelerinde bile zor bulunan ilçedeki doğal güzelliklerin daha iyi tanıtılmasını amaçladıklarını söyledi.
İlçe tarihinin kahramanlıklarla dolu olduğunu belirten Tatlıoğlu, "Çok eski bir geçmişimiz var. 700 yıllık ilçeyiz. Osmanlı Devleti döneminde Türklerin eline geçmiş. Söğüt, Domaniç yaylalarından sonra buraya gelinmiş. Bu tarihten bu yana biz Bursalıyız. Yöremizde halen Osmanlı örf ve adetleri yaşatılır. Sıcakkanlılığımız meşhurdur" dedi.
Tatlıoğlu hem Osmanlı Devleti'nin hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda Orhaneli'nin önemli bir paya sahip olduğunu vurguladı.
Osmanlı sultanlarından İkinci Abdülhamid'in, Hicaz demir yolunu inşa ettirirken Orhaneli'den para yardımı yapıldığı bilgisini veren Tatlıoğlu, şöyle konuştu:
"Çanakkale Savaşları'nda en çok şehit veren yöreyiz. Bu ülkeyi, bayrağı ve toprağı karşılıksız severiz. Köylerle 25 bin nüfusumuz var. İlçemiz göç veriyor. Vatandaşlarımızın bir bölümü, kömür işletmeleri ve termik santralde çalışıyor. Kimileri de ilçe meydanında kurulan Beyce Pazarı'nda, bahçelerinde yetiştirdiği ürünleri satarak geçinmeye çalışıyor. Hayvancılık da ilçemiz için önemli bir geçim kaynağı. Hedefimiz; tersine göçü gerçekleştirmek. Tabiat zenginlikleriyle dünyada belki de eşine rastlanamayacak güzelliklere dolu Orhanelimiz, keşfedilmeyi bekliyor."
Orhan Gazi'nin Yadigarı 700 Yıllık İlçe, Keşfedilmeyi Bekliyor
Roma imparatorlarından Hadrianus tarafından ''av mahalli'' olarak kurulan, Roma, Doğu Roma, Anadolu Selçukluları idaresinde kalan ve Orhan Gazi'nin 1325 yılında fethetmesiyle Osmanlı himayesine geçen Uludağ eteklerindeki Orhaneli ilçesinin, linyit, mermer, krom, sıcak su, maden suyu ve orman gibi tarihi, kültürel ve ekonomik değerlerinin ön plana çıkarılması hedefleniyor.
