Sabretmeyi 'Naht' Sanatiyla Ögrendiler

Sabretmeyi 'Naht' Sanatiyla Ögrendiler

Diyarbakir’da unutulmaya yüz tutmus sanatlardan Naht kursunda ahsap malzemeler kadinlarin eliyle hayat buluyor.

Kulp ilçesinde Halk Egitim Merkezi bünyesinde Naht sanatini icra eden Kulplu kadinlar, kil testereyle ahsabi dantel gibi isliyor. Kursta sanati icra eden ev hanimi, anne, ögretmen ve ögrenciler, Naht sanatini "Allah kelaminin agaçla bulusturulmasi" olarak nitelendiriyor.

Selçuklu ve Osmanli motiflerini kullanarak eserlerini büyük sabirla isleyen kadinlar, hattin estetigini ahsaba yansitiyor.

Nahhat Mehmet Dede, Ihlas Haber Ajansi muhabirine, Naht sanatinin nasil icra edildigini anlatti.

Ayni zaman Kuyumculuk Teknolojisi Ögretmeni olan Dede, teknolojinin gelismesiyle birlikte Naht sanatinin unutulmaya yüz tuttugunu belirtti.



“Teknolojinin gelismesiyle unutulmaya yüz tuttu”

Yaptiklari eserleri hayat boyu ögrenme haftasinda sergilediklerini ifade eden Dede, “Kaymakamligimizin malzeme destegiyle böyle bir kurs açmaya karar verdik. Atölyemiz 2019 yilinda kuruldu. Küçük bir atölye olmasina ragmen ortalama 13 kursiyerimiz var. Anneler çocuklariyla, ögretmenler ögrencileriyle kursumuza geliyor. Ögretmenler okuldaki yorgunluklarini burada atiyor. Naht sanati ahsabin dile geldigi sanat olarak bilinip, unutulmaya yüz tutmus geleneksel Türk el sanatlari arasinda yer aliyor. Teknolojinin gelismesiyle birlikte biz de bu sanati yasatmak adina böyle bir kurs açmaya karar verdik” dedi.

Naht sanatinin Anadolu Selçuklu döneminde yapilmaya basladigini anlatan Dede, “Naht sanatinin tarihine baktigimiz zaman Anadolu Selçuklu döneminde bu sanat ile ilgili çalismalarin yapildigini görüyoruz. Özellikle eski camilerde bulunan minber, mihrap, kapi ve pencerelerde naht sanatiyla ilgili yapilmis islemeleri görebiliriz. Osmanli’da bütün sanatlar zirveye çikmis. Naht sanati da ahsap isçiligiyle ön plana çikariliyor” ifadelerinde bulundu.

En büyük çalismalarinin 3 ay sürdügünü söyleyen Dede, sunlari kaydetti.

“En büyük çalismamiz geçen sene yaptigimiz Ayet-el Kursi idi. 1 metre 20 santim boyundaydi. Bu çalismamiz yaklasik üç ay sürdü. Naht sanatinin yapinda ilk önce desenler ahsap üzerine çizilir. Çizim asamasindan sonra kil testerelerle çizmis olduklarimiz desenleri kesiyoruz. Daha sonra zimpara ile engebeli olan kisimlari düzlestiriyoruz. Zimpara islemi bittikten sonra boya islemlerini gerçeklestiriyoruz. En son da boyadigimiz ahsaplar kuruduktan sonra istedigimiz zemine yapistirabiliyoruz.”

Kurs merkezinde bos vaktini degerlendiren anne Saadet Egin, 2 yillik geçmisi olan Naht sanatiyla sabri ögrendigini ifade etti.



“Portakali bile soyma estetiginden yoksun bir insandim”

Naht ile hem sanati ögrendigini hem de maneviyatini gelistirdigini belirten Egin, “Bir gün tesadüfen ilçemizdeki Halk Egitim Merkezine geldik. Ben portakali bile soyma estetiginden yoksun bir insanim diye düsünürken, çok da güzel eserler ortaya çikarabiliyormusuz. Testere tutmayi biraz daha erkek isi gibi düsünüyoruz ama biz kadinlar içimizdeki potansiyelin karsiligi burada çikardik. Suanda ‘Oku’ (Ikra) kelimesinin yapimini sürdürüyorum. Yeryüzündeki en kutsal kelime ‘Oku’dur. Bunu düsündügümüz zaman manevi olarak derinlere iniyoruz. Hem burada naht sanatini ögreniyorum hem de maneviyatimi gelistiriyorum” diye konustu.

Ilçede ögrenci olan Fatos Akdeniz, Naht sanatinin dolu dolu yasamayi kendisine ögrettigini söyledi.



“Benim gibi sabirsiz bir insan için naht egitimi çok faydali olur”

Sabri kursta ögrendigini söyleyen Akdeniz, “Naht sanatiyla ugrasan biri dolu dolu yasamayi ögreniyor. Meraki olan birinin muhakkak vakit kaybetmeden bu sanati icra etmelidir. Manevi olarak da insanin yasamina çok güzel etkiler sagliyor. Naht sanati gerçekten sabir istiyor. Ben burada sabri ögrendim. Benim gibi sabirsiz bir insan için naht egitimi çok faydali olur diye düsünüyorum” ifadelerine yer verdi.

Din Kültürü Ögretmeni Evin Akdeniz ise Naht sanatinin kendilerine maddi ve manevi büyük katkisi oldugunu belirterek sunlari söyledi:

“Naht sanatinda Arap alfabeleriyle çalisiyoruz. Bunun yaninda ayet ve dualarla istigal ediyoruz. Bu yüzden manevi anlamda yaptigimiz isin kutsal olduguna inaniyorum. Çünkü yaptigimiz birçok çalisma aslinda Kur’an-i Kerim’den ayetler de içeriyor. Bu sanatin bize maddi ve manevi çok büyük katkisi oluyor.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile