'Sanayici Üretim Heyecanini Kaybetmemeli'

'Sanayici Üretim Heyecanini Kaybetmemeli'

BURSA TÜGIAD Genel Baskani Nilüfer Çevikel, sanayicilerin yasanan tüm zorluklara ragmen, üretme, istihdam saglama ve ihracat yapma çabasini sürdürdügünü belirterek, bunun sürdürülebilir olmasi için üretimin önündeki engel ve yüklerin kalkmasini beklerken, yeni engeller konulmamasi gerektigini söyledi.

Çevikel, BDDK’nin son kararinin üretici ve ihracatçilari zor duruma düsürecegine dikkat çekerek, Türkiye’nin üretim gücünü artirmasi gerekirken, bu tür kararlarin sanayicileri baska alternatifler arayabilecegini bildirdi. Çevikel, bunlar içinde en kötüsünün ise yatirimin baska ülkelere kaydirilmasi oldugunu vurguladi.

Türkiye Genç is Insanlari Dernegi (TÜGIAD) Genel Baskani Nilüfer Çevikel, sanayicinin tüm olumsuz gelismelere ragmen üretim heyecani ve ihracati artirma çabasini sürdürdügünü belirterek, “Ekonomik kriz dünyada birçok ülkeyi etkiliyor ancak, basta yüksek enerji maliyetleri olmak üzere sanayicinin çözüm bekledigi sorunlara bir an önce el atilmali” dedi,

TÜGIAD’in ‘Geleneksel Ege Bulusmalari çerçevesinde bölgedeki üyeleriyle Izmir’de bulusan Genel Baskan Nilüfer Çevikel, toplantinin ardindan basin mensuplarina açiklamalarda bulundu.

TÜGIAD Ege Subesi Baskani Melih Sebastien Durmus ile birlikte sorulari yanitlayan Çevikel, Türkiye’nin ilk ulusal ve tek uluslararasi genç is insanlari dernegi olan TÜGIAD’in 60’dan fazla sektörü temsil eden 900’ü askin üyesi ile 100 den fazla ülkede, 58 milyar dolarlik hacme sahip oldugunu ve yilda 15 milyar dolarin üzerinde katma deger sagladigina dikkat çekti. Türkiye genelinde üyelerle yapilan istisare toplantilarinda sorunlarin ve beklentilerin masaya yatirildigini söyledi.



Dünyayi etkisi altina alan pandeminin yani sira jeopolitik risklerin tüm küresel piyasalarda köklü degisimlere yol açtigini ve ihracat odakli büyüme yolunda bazi zorluklari ortaya çikardigini kaydeden Çevikel, “Döviz kurlarindaki dalgalanmalar, enerji basta olmak üzere zincirleme fiyat artisina neden olurken, yillik yüzde 132’yi asan üretici enflasyonu da is dünyamizin rekabetçilik gücünü zayiflatan yüksek maliyet tablosunu gözler önüne seriyor. Ocak-Mayis döneminde ihracat artisimiz yüzde 20.4 artarak 102.5 milyar dolar oldu. 12 aylik ihracatimiz ise yüzde 25.6 artarak 242.5 milyar dolara ulasti. Bu rakamlar bize yüksek girdi maliyetleri ve iç piyasadaki dengesizliklere ragmen is dünyasinin istikrarli bir sekilde ihracat odakli üretime devam ettigini gösteriyor. Ancak, bunun sürdürülebilir olmasi gerekli” diye konustu.

"BDDK karari üretici ve ihracatçiyi sikintiya sokacaktir"

Kurlardaki oynakligin, üreticinin en büyük gider kalemlerinden olan enerji ve hammadde fiyatlarinda kaçinilmaz bir yükselise neden oldugunu hatirlatan Çevikel, “Halen devam eden tedarik zincirindeki bozulmalar, lojistik maliyetlerindeki artislar, hammadde teminindeki problemlerin olumsuz etkilerine ragmen kararlilikla üretim yapmaya devam ediyoruz. Ekonomi yönetimi, enflasyon ve döviz kurlarindaki dalgalanmayi kontrol altina alabilmek için bir dizi uygulamayi yürürlüge koyuyor. Son olarak Bankacilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) Türk Lirasi kredi kullanimi için döviz varligi siniri koymasi oldu. Buna göre 15 milyon TL üzerinde döviz varligi olan sirketler, kredi kullanamayacak. 15 milyonun altinda olanlar ise bu orani asmama sözü verecek. Birçok etkenlerden ötürü zaten sikintida olan ihracatçi firmalar bu karardan olumsuz etkilenecekler. Çünkü, ihracat yapabilmek için aramali kullanan firmalar mecburen döviz bulundurmak zorunda. Günümüzde isletme sermayesi kullanan ya da ihracat için TL kredi kullanmadan is yapan sirket sayisi çok az. Alinan bu karar ise firmalara neredeyse döviz alimini yasaklar nitelikte.

Bugün ortalama bir daire fiyatinin 2-3 milyon TL oldugu ortamda, 15 milyon TL sinirlama olmasi ise ayri bir konu. Türkiye’nin birçok ilindeki üyelerimiz ile konusuyoruz sorunlarimiz ayni. Ülkemizin üretime, istihdama, ihracata ihtiyaci var. Bizler de bunu saglamak için var gücümüzle çalisiyoruz. Ancak, alinan bu kararlarin ve kisitlamalarin ardindan sirketler alternatif çözüm arayisina girebilirler. Hatta, yatirimlarini yurt disina tasimak isteyenler olabilir. Biz ülkemize inaniyoruz ve bu ülkede katma deger üretmek için çaba sarf ediyoruz. Büyümek için yurtdisinda yeni yatirim yapmak olumlu bir gelisme ancak, sorunlara çözüm bulmak için yatirimini yurt disina tasimak hepimiz için sikinti yasatacagi gibi, üretmekten baska bir seçenegi bulunmayan Türkiye’nin ekonomik performansini olumsuz etkiler” seklinde konustu.

Enerji maliyetleri ve kur yeni yatirimlar için risk olusturuyor

Türkiye’nin ekonomik anlamda saglikli büyümesi için yeni yatirimlara ihtiyaç duyuldugunu ifade eden TÜGIAD Genel Baskani Nilüfer Çevikel, Basta enerji olmak üzere üretim maliyetlerinin, kur dalgalanmalarinin ve finansmana erisim imkanlarinin yasattigi birtakim olumsuzluklarin yeni yatirimlar için de risk olusturdugunu ve reel sektörün kararlarinda belirleyici oldugunu söyledi.

Çevikel, enflasyon konusunda ise “Yurt içinde belirsizligi artiran, ara mallardaki yüksek fiyat artislari kanaliyla üretimde aksamalara yol açan enflasyon, uluslararasi piyasalarda rekabet gücümüzü asindiran etkileriyle, hâlihazirda reel sektörün karsi karsiya kaldigi zorluklarin derecesini de artirmaya devam edecek gibi görünüyor. Üretim, yatirim, istihdam ve ihracat cephelerinde sürdürülebilir basari için tüm gücümüzle enflasyonla mücadeleye odaklanmaliyiz” diye konustu.

Enerjide disa bagimliligi azaltmaliyiz

Sanayinin en önemli girdilerinden olan elektrik fiyatlarindaki astronomik yükselisin, dogal olarak üretim bandindan çikan her üründe fiyat yükselmesi anlamina geldigini kaydeden Nilüfer Çevikel, sözlerini söyle sürdürdü:

“Bu çerçevede elektrikte disa bagimli yapidan uzaklasarak, sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji kaynaklarinin üretim ve yatiriminin tesvik edilmesi, daha uygun kosul ve fiyatlardan enerji maliyetlerinin saglanmasi öncelikli hedefimiz olmali. Sanayicinin kendi elektrigini üretmesi konusunda bakanliklara sundugumuz raporun dikkate alinmasi sevindirici bir gelisme. Yer darligi çeken Organize sanayi bölgelerimizin disinda da kurulacak Günes Enerji Santralleri (GES), sanayicilerimizin enerji ihtiyacini karsilayacagi gibi, olusturulacak GES tarlalarinda gerçeklestirilecek olan yenilenebilir enerji üretimi ayni zamanda yesil dönüsüm yolcugunun da önemli bir dinamo tasi olacak. Bu sekilde, Avrupa Yesil Mutabakati’na uyumluluk sürecimizi de hizlandiracagiz. Çünkü, Ihracat pazarimizin büyük bir bölümünü olusturan Avrupa Birligi ülkelerinin sart kostugu Avrupa Yesil Mutabakati ve iklim kriziyle mücadele çerçevesinde ortaya çikan Paris Iklim Anlasmasi’na taraf olmamiz, temiz üretim dönüsümünün alternatif degil zorunluluk oldugunu bize gösterdi.”

Yüksek katma degerli üretime agirlik verilmeli

Ihracat odakli büyüme hedefleyen ülke ekonomimizin sürdürülebilirligi için kapasite artirici yatirimlarin devreye alinmasi ve katma degeri yüksek ürünlere agirlik verilmesi gerektigini savunan TÜGIAD Genel Baskani Nilüfer Çevikel, ”Son dönemde mal ticaretinde yasanan küresel degisim ve dönüsüm, ülkelerin ekonomi ve ihracat hacimlerinde de köklü degisimlere neden oldu. Ileri teknoloji, Ar-Ge bazli ve fark yasatan ve sürdürülebilir ürünler dünya pazarlarinda daha fazla tercih edilmeye baslandi. Bu süreçle birlikte ihracatin niteligi güçlenirken, ülkelere yeni pazarlarin kapisi da aralandi. Ülke olarak bu konuda önemli yol aldik. Olusan bu firsati degerlendirmek için daha iye organize olmali ve hiç zaman kaybetmemeliyiz” seklinde görüs bildirdi.

Kadin girisimcilerin sayisi artirilmali

TÜGIAD ve Demirtas Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve Is Insanlari Dernegi’nin (DOSABSIAD) tarihlerindeki ilk kadin Baskani olan Nilüfer Çevikel, is dünyasinda kadina hak ettigi degerin verilmemesine dikkat çekti. Çevikel, “Avrupa’da, nüfusun yüzde 52’si kadin olmasina ragmen, kendi isletmesinde çalisanlarin yüzde 34,4’ünü ve Start-Up girisimcilerinin yüzde 30’unu kadinlar olusturuyor. Yaklasik 1.4 milyon girisimciye sahip olan Türkiye’de ise kadin girisimci sayimiz, son bes yilda yüzde 40 artmasina ragmen 100 bin sinirina anca ulasti. Bizim de temel stratejimiz, hayatin her alaninda oldugu gibi is dünyamizda da kadinlarimizin daha etkin ve güçlü bir sekilde yer almasini saglamak olmali. Baskani oldugum TÜGIAD ve DOSABSIAD’da ilk isim isimlerindeki ‘Is Adamlari’ ibaresini degistirerek ‘Is Insanlari’ yapmak oldu. TÜGIAD’da Yönetim Kurulumuzun yarisinin kadinlardan olusmasini sagladik. Kadin üye sayimizi da artiriyoruz. Burada cinsiyetçi yaklasmiyoruz. Basarili olmasi, bu ise gönül vermesi, vizyoner olmasi, sektöründe kuvvetli olmasi gibi özellikler bizim tercih sebeplerimiz. Devlet destekleriyle kadinlari cesaretlendirmek ve kendi isletmelerini kurarak hem aile ekonomilerine hem de ülke ekonomisine katkida bulunmalarini saglamak amaciyla kadin girisimcilere özel önem verilmelidir. Ayrica Ulusal ve bölgesel düzeyde kadin girisimcilerin desteklenmesi ve tesvik edilmesi, sürdürülebilir kalkinma için vazgeçilmez olmalidir” dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile