Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde yazar ve editör Gülcan Tezcan’ın moderatörlüğünde, Gazeteci-Yazar ve Televizyoncu Yusuf Kaplan’ın konuşmacı olarak katıldığı seminere İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay, öğretmenler, öğrenciler, tarihsever ilçe sakinleri katıldı.
Söyleşisinde bin Türk tarihini analiz eden Yusuf Kaplan, "Bizim farkında olmadığımız tarihi bir vakıa ya dikkat çekeceğiz, Türkler, Selçuklular, Eyyubiler ve Osmanlılarla birlikte tarihin akışını değiştirdik biz. Türkler Müslüman oldu, Türklerle birlikte İslam ve dünya tarihinin akışı ve kaderi değişti. Türk ve dünya tarihinde bütün olup bitenleri aslında 28 Şubat’ı 15 Temmuzu buralardan anlayabiliriz. Bin yıl dünya tarihini değiştirenler, Avrupalılar ve Müslümanlar oldu. Son üç asra kadar dünya tarihini biz şekillendirdik. Asya’nın içlerinden Avrupa’nın içlerine, Atlantik’e, Yemen’e kadar" dedi.
"Türkler Müslüman olunca imkânsızı başarıyorlar”
Türklerin Osmanlı hoşgörüsü, birlik ve beraberliği, kardeşliği içinde diğer etnik kökenlerle ayrım yapmadan gayet barışça yaşadığına da vurgu yapan Yusuf Kaplan, "Kürtlerle Türkler ne zaman birbirlerine omuz verdiler, tarihi yaptılar. Birbirlerine omuz vururlarsa ikisi de tarihten silinir. Bizim, özelikle Türk Kavminin yaptığı tarih, herhangi bir tarih değil. Bu insanlar Müslüman olunca acaip değişiyor imkânsızı başarıyorlar. İslam dünyasını 12.-13. Yüzyıl’da Haçlılar, Moğallar kasıp kavuruyor. Alpaslan, Melikşah, bunlar Allah’a teslim olmuş insanlar. Çok iyi Müslümanlar. Allah da önlerini açıyor" diye konuştu.
"Türkiye Dünya’nın Ruhu’dur”
28 Sürecinin İslam’ı durdurma çabası olduğunu söyleyen Türkiye’nin dünyadaki rolüne vurgu yaparak: “Türkiye dünyanın ruhudur, mazumların umududur, zorbaların , kabusudur. Türkiye Fırat Kalkanı’yla bir bağımsızlaşma hareketine girdi. Başkan Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’ye kazandırdığı en önemli şey ’medeniyet perspektifi’dir. Türkiye’nin sınırları Türkiye’den ibaret değildir. Kültürel sınırları batıda Bosna’dan başlar kuzeyde Kırım’a uzanır, Doğuda İran’a Afganistan’a kadar uzanır" şeklinde konuştu.
Türkiye’nin 28 Şubat sürecine sürüklenmeseydi, 15 Temmuz darbesine maruz kalmayacağını belirten Yusuf Kaplan, 28 Şubat’ın sadece postmodern, örtük bir askerî darbe olmadığını, toplumun ruh köklerini yerle bir eden, İslâmî duyarlıklarını tanınamaz hâle getiren, ayartıcı ’irtica tehdidi’ numarasıyla İslâmî kimliği bastırarak etnik kimlikleri kışkırtan, ülkeyi bölünmenin eşiğine getiren ürpertici bir darbe olduğunu aktardı. Kaplan, 28 Şubat’ın küresel bir proje olduğunu, açık darbelerden daha yıkıcı izler bırakan bir darbe olduğunu da ifade etti.
Katılımcılar, Beykoz Belediyesine seminer programını düzenlediği için teşekkür etti.
Yusuf Kaplan, 28 Şubat'tan 15 Temmuz'a Türkiye'nin Darbelerle İmtihanı'nı Anlattı
Beykoz Belediyesi tarafından kültür-sanat etkinlikleri çerçevesinde ‘28 Şubat’tan 15 Temmuz’a Türkiye’nin Darbelerle İmtihanı’ adlı seminer programı yapıldı.