Zirve Yayınevi Davası’nda Emekli Albay Savunma Yapıyor

Malatya Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin davada, Malatya Jandarma Alayı eski Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, hakkında işlem yaptığı personeli ile suçlarını ortaya çıkardığı kişilerin husumeti sonucu suçlamalara maruz kaldığını öne sürdü.

Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde, biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin, 13’ü tutuklu, 19 sanıklı davanın 50. duruşması başladı.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma nedeniyle sabah saatlerinden itibaren Malatya Adliyesi'nde ve çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı. Tutuklu sanıklar, cezaevi araçlarıyla adliyeye getirildi.

Zirve Yayınevi'nde öldürülen Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Suzanne Geske ve müdahil avukatları, duruşmayı izlemek üzere koruma eşliğinde adliyeye geldi.
Duruşmanın ilk oturumunda, Binbaşı Haydar Yeşil’in çapraz sorgusu yapıldı. Yeşil, avukatı Murat Dinçer’in, “Hristiyan ya da misyonerlikle ilgili herhangi bir suç tanımı yapılmıyor. Misyonerlikle ilgili bir suç tanımı olmadığı halde Zirve Yayınevi çalışanlarını takip ettiniz. Herhangi bir suç duyumu aldınız mı? Bununla ilgili yapılan bir çalışma var mı? Sorusuna, “Benim dönemimde olmadı. Takip etme benim kişisel tercihim değil. Bu, istihbaratını yapmamız gereken konulardan biridir.” cevabını verdi. Dinçer’in, Malatya’da bir otelde misyonerlikle ilgili toplantı yapıldığını, bu toplantıya katılıp katılmadıkları ve tutuklu sanık Emre Günaydın’ın o toplantıda görülüp, görülmediğiyle ilgili soruyu da cevaplayan Yeşil, “2006 Noel kutlamasına tesadüfen bir haber elemanı davetli olarak gitmiş. Bunun ödeme makbuzu da var. Emre Günaydın’ın orada olduğuyla ilgili bir bilgi yok” dedi.

Daha sonra söz alan Zirve Yayınevi cinayetinde öldürülen Tilman Geske’nin eşi Suzanna Geske, tutuklu sanık Emre Günaydın’ın, Noel kutlamasında otelde olduğunu ve yanında da Hıristiyan arkadaşlarının bulunduğunu öne sürdü. Yeşil’in savunmasının tamamlanmasının ardından, Malatya İl Jandarma eski Komutanı tutuklu sanık emekli Albay Mehmet Ülger’in savunmasına geçildi.Dava kapsamında hazırlanan yeni iddianamede, Zirve Yayınevi'ndeki cinayetlerle ilgili, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, binbaşı Haydar Yeşil ile birlikte 'terör örgütü yöneticiliği' ile suçlanan Mehmet Ülger, savunmasında tüm suçlamaları reddetti.Hakkında işlem yaptığı personeli ile yakaladığı, illegal faaliyetleri olan kişilerin husumeti sonucu suçlamalara maruz kaldığını ileri süren Mehmet Ülger, iddianamede konum tespiti için kullanılan HTS kayıtlarının uyumsuz olduğunu savundu. Aleyhinde tanıklık yapan gizli tanık Adıyaman, eski Kerkük Kardeşlik Derneği Başkanı Veysel Şahin ile İlker Çınar’ın ifadelerinin maksatlı olduğunu öne süren Ülger, darbe ve darbecilere karşı olduğunu ifade etti.

Cinayet günü Malatya’da olduğu belirlenen Ahmet Hurşit Tolon ile hiç görüşmediğini söyleyen Ülger, Tolon’un, şehre geldiğini, davayla ilgili haberlerden öğrendiğini kaydetti.

Ülger, Ankara'da 21 Mart 2011 tarihinde gözaltına alındığı sırada bulunan, kendisine hitaben yazılan, "Gördün mü Malatya sana da kalmadı." ifadesiyle başlayan mektuba da değindi. Söz konusu mektubun, 2009 yılında gözaltına alındığı sırada geldiğini, eşinin, moralinin bozulmaması için kendisine daha sonra verdiğini anlatan Ülger, “Mektup, ben gözaltına alınmadan 1 hafta önce gelmiş, eşim de moralim bozulmasın diye bana göstermemiş. Gözaltına alınınca bu mektubu gördüm, bir suretini de Jandarma İstihbarat Başkanlığı'na teslim ettim, kim olduğunu onlar bulsun diye, muhtemelen hakkında yasal işlem yaptırdığım, birinin husumeti nedeniyle yazdığını düşünüyorum." diye konuştu.

Söz konusu mektupta "...Sen bu boğazlarını keserek öldürttüğün insanlar gibi bağıra bağıra son nefesini verirsin mutlaka..."" ifadeleri yer alıyordu. Malatya'da, 18 Nisan 2007'de, Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel, boğazı kesilerek ve bıçaklanarak öldürülmüştü.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile