"1. Avrupalı Türklerin Anadili" Çalıştayı

Sakarya - Yunus Emre Enstitüsü Başkan Yardımcısı Dr. Şaban Çobanoğlu: "Çocuklar kendi dillerini çok iyi öğrenmezlerse başka dilleri de üst seviyede öğrenmeleri çok uzun ve yorucu olur" dedi.

Sakarya Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü tarafından, Enstitüler binasında "I. Avrupalı Türklerin Anadili" çalıştayı düzenlendi.

Yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda akademisyenin katıldığı çalıştayda, yurtdışında yaşayan Türklerin ders araç-gereçlerine ilişkin durum ve saptamaları, iki dillilerin eğitimi, dil becerilerinin ölçme-değerlendirilmesi ve bu konuda karşılaşılan boşluklar, bulunulan ülkenin anadili eğitimine verdiği destek ve öne çıkan engeller gibi konular masaya yatırıldı.

Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Havva Yaman, burada yaptığı konuşmada, böyle bir çalıştaya ev sahipliği yaptıkları için mutlu olduklarını, iki dillilik konusunun yurtdışında yaşayan tüm vatandaşlar için büyük bir yara olduğunu da dile getirdi.

-"Avrupada'ki Türk çocuklar için 'yarım dilli' tabiri kullnılıyor"

Fransa Rouen Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Akıncı da Türkçe'nin tanıtımı için Fransa'daki birçok üniversitede çalışmalar yaptığını belirterek, anadili çalıştayında bulunmaktan onur duyduğunu vurguladı.

Avrupada'ki Türk çocuklar için 'yarım dilli' tabirinin yaygın olarak kullanıldığını dile getiren Akıncı, "Anadan babadan yalnızca Türkçe'yi öğreniyor çocuk, sonra okula bir gidiyor ki hiç bilmediği bir dili kullanıyorlar. Anlamıyor, anlaşamıyor kimseyle, yalnızlık çekiyor. Konuşacak kimseyi bulamıyor. Öğretmenler aileye çocukla Fransızca konuşmalarını tavsiye ediyor. Fakat aile de doğru düzgün Fransızca bilmiyor ki, nasıl konuşsun?" ifadesini kullandı.

Yıllar önce Fransa'ya tek dilli biri olarak giden Türklerin, üç nesil sonra yine tek dilli bireylere dönüştüğünü kaydeden Akıncı, bu sefer de ana dillerini unutup yalnızca Fransızca konuştuklarını söyledi.

Hollanda Tilburg Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kutlay Yağmur da dünya genelinde sorunlarla dolu olan binlerce kitabın bulunduğuna değinerek, "Önemli olan sorunları konuşmak değil. Aylarca sorunları konuşabiliriz. Fakat gerekli olan şey çözümleri konuşmaktır" şeklinde konuştu.

Avrupa'da yaklaşık beş milyon Türk'ün yaşadığını söyleyen Yağmur, birkaç farklı dil öğrenen Türk'lerin anadillerini unuttuklarını, yavaş yavaş asimile olduklarına dikkati çekti.

Türkçe'nin önemini yetişen tüm nesile aktarılması gerektiğini vurgulayan Yağmur, Avrupa Birliği'ne dahil olan ülkelerin din birliği içerisinde olmalarına rağmen ulus devlet kimliklerini kaybetmemeye çalıştıklarını ve anadillerine büyük önem verdiklerini söyledi.

-Anadilini Bilen Yabancı Dili Kolay Öğrenir-

Yunus Emre Enstitüsü Başkan Yardımcısı Dr. Şaban Çobanoğlu ise dil eğitiminin çocuk yaştayken tam oturtulması gerektiğini, 6-15 yaş arası çocuklar için özel dil eğitim kitaplarının yazılmasının büyük fayda sağlayacağını ifade ederek, "Çocuklar kendi dillerini çok iyi öğrenmezlerse başka dilleri de üst seviyede öğrenmeleri çok uzun ve yorucu olur" diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdür Temilcisi Mustafa Çokyiğit, Türkiye içerisindeki yabancı öğrencilerin kültürümüze uyum sağlamaları için yapılan birtakım çalışmalar olduğunu kaydetti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile