1. Ortadoğu Kadın Konferansı Diyarbakır'da Başladı

Demokratik Özgür Kadın Hareketi tarafından Diyarbakır Green Park Oteli'nde düzenlenen konferansın açılışında Kürtçe konuşan BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, mitolojide kadının bereket sembolü ve yaşamın temeli olduğunu söyledi.

21. yüzyılın kadınların yüzyılı olmasını istediklerini ve bu konferansta tarihi, bugünü ve geleceği değerlendireceklerini ifade eden Kışanak, "Bu coğrafyada kavga, kan ve gözyaşı hakim. Biz kadınlar bunların olmasını istemiyoruz. Kadınlar bütün bölgede bahar olsun istiyor. Bahar olacaksa da bütün halkların, barış ve demokrasinin baharı olsun. Kadınlar bu coğrafyada yükselirse herkes yükselir. Kadın özgürlüğün demokratik bir geleceğin teminatıdır. Bu konferansın başarılı geçmesini diliyorum" dedi.

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Politbüro Üyesi Leila Khaled ise hapishanelerde çok işkenceler çektiklerini ve şimdi siyasi kulvarlarda emin adımlarla ilerlediklerini ifade etti.

''Bölge halkı yıllarca özgürlük için mücadele etti. Biz aslında siyasi olarak ayrıcalıklı siyaset yapan kadınlarız. Bu konferansın siyasi bir tabanı olmasını istiyorum. Emperyalist ve siyonistler bu bölgenin yeni haritasını çiziyorlar. Burada siyonistler ve emperyalistlere karşı bir plan ortaya koymak gerekir" diyen Khaled, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Zulme karşı birlikte mücadele etmeliyiz. Bu halk hareketleri, 2011'de değil daha öncesinden başladı.

Filistinliler, İsrail askeri tersanesine kadar girmedi mi? Bu konferansta bir çalışma takvimi belirlememiz gerekir. Ülkelerimizde neler yapabilirizi tartışarak adım atmalıyız. Nerede olursa olsun hangi ülkede olursa olsun zulme karşı gelmeliyiz."

Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana da Kürtçe yaptığı konuşmasında, Ortadoğu'da yaşayan kadınların sorunlarının, dünyadaki diğer kadınların sorunlarından ayrı olmadığını, bütün dünyanın aydınlığa kavuşmak için çok acı çektiğini belirtti.

Medeni ülkelerin 70 yıl önce tarihlerinden çok önemli dersler çıkararak, demokrasiyle sorunlarını çözdüğünü anlatan Zana, "Fakat tarihin en önemli merkezi olan Ortadoğu, 20. yüzyılda o aydınlık günlerini kaybederek karanlıklar içinde kaldı. Bu onların kaderi miydi? Hayır. Nasıl kavga ve ezilmişlik, açlık bir milletin kaderi değilse, bu karanlık dönem de Ortadoğu'nun kaderi değildi'' diye konuştu.

Ortadoğu'nun kollektif birlikteliğini kaybettiğinde karanlıkta kaldığını vurgulayan Zana, şunları söyledi:

"Fakat Ortadoğu'da kadınlar bu kollektif ruhunu ve umudunu kaybetmedi. Ülkeler, milletler ve toplumlar arasındaki sınırları kaldırarak böyle bir konferansta bir araya geldiler. Yalnız şöyle bir şey de geçiyor aklımdan. Filistin yarım devlettir, Mısır kadim bir devlet. Tunus, Cezayir sömürgeden kurtularak bağımsızlıklarını almış ülkelerdir. Kürt kadınları 20. yüzyılda neden bu ülkelerin kadınlarının aklına gelmedi.

Bana göre bir milletin başka bir milleti bitirerek, varlığını bunun üzerine kurması yanlıştır. Filistin sorunu yıllardan beridir hepimizin yüreğindeki bir sorundur. Demokrat biri olarak Filistin halkının, kendi istediği bir şekilde yaşam sürmesini istiyorum. İsrail'in Filistin üzerindeki baskısını asla kabul etmiyorum. Fakat Arap milletinin İsrail'i bu topraklardan kaldırırız, onları yok edeceğiz düşüncesini de kabul etmiyorum. Köprüler kurmak istiyorsak önce birbirimizin varlığını kabul etmemiz lazım. Evrensel haklar üzerine köprüler kurmamız lazım."

Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk da Ortadoğulu kadınlar olarak ilk defa birlikte bir tartışma yürüteceklerine değinerek "Ortadoğuda toplumsal cinsiyeti, onun tarihini, kadın sorununu, kadın hareketlerini, ortak harket etmeyi ve çözüm modellerini tartışacağız. Ortadoğu ve kadının yan yana zikredilişi çok önemli, zira Ortadoğu kadının tarihsel yenilgisinin başladığı coğrafya. Artık Ortadoğu'da statüko değişiyor, modern diktatörler, firavunlar bir bir yıkılıyor. Ancak tarih bize göstermiştir ki büyük değişim dönemleri hassas dönemlerdir, neyi doğuracağının garantisi yoktur hem ileri hem geri adımlara gebedir. Ya özgürleşeceğiz ya da köleleşeceğiz, yol ayırımındayız" şeklinde konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından moderatörlüğünü BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in yaptığı "Ortadoğu'da Kadına Dayalı Toplumsal Tarih ve Toplumsal Cinsiyetçiliğin İnşası" oturumuyla devam eden konferans basına kapalı olarak sürdü.