'1 Ünite Kan 3 Kişiye Hayat Veriyor'

'1 Ünite Kan 3 Kişiye Hayat Veriyor'

Kişiyi birçok hastalıktan koruyan bağışı, aynı zamanda 1 üniteyle 3 kişinin hayatını kurtarıyor

Kişiyi birçok hastalıktan koruyan bağışı, aynı zamanda 1 üniteyle 3 kişinin hayatını kurtarıyor. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Bülent Eser, kan bağışı son derece önemli olduğunu vurgulayarak, bu oranın gelişmiş ülkelerde yüzde 5 iken, Türkiye'de ise sadece yüzde 2 olduğunu söylüyor.
Kan bağışı hayat kurtarmak ve birçok hastalıktan korunmak için büyük önem oluşturuyor. Ancak gelişmiş ülkelere göre Türkiye'de kan verme oranı ihtiyacın yaklaşık yüzde 80'ini oluşturabiliyor. Yani gelişmiş ülkelerde nüfusun yüzde 5'inin kan vermesi yeterli olurken, Türkiye'de bu oran sadece yüzde 2'de kalıyor.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Bülent Eser, Türkiye'de bu oranın gelişmiş ülkelere göre çok düşük olduğunu söyledi. Tam sayıya erişebilmenin de ancak gönüllü düzenli kan bağışçısından yani donörlerden geçtiğini belirten Eser, "İran'da bile kan bağışı yüzde 100 yapılıyor. Orada kanların tamamı gönüllü donörlerden alınıyor. Çoğunlukla bu işler Müslüman ülkelerde Kızılay, Hıristiyan ülkelerde ise Kızılhaç vasıtasıyla yürütülüyor. Hemen hemen her ülkede yüzde 50'nin üzerinde kan toplama işine Kızılay ya da Kızılhaç bakıyor. Onun dışında da Kızılay ve Sağlık Bakanlığı'nın yetki verdiği hastaneler bu işi yürütüyor. Gelişmiş ülkelerde gönüllü kan bağışı nüfus oranı yüzde 5'tir. Nüfusun yüzde 5'inin kan bağışı yapması lazım. Bizde bu oran yüzde 2 civarında" şeklinde konuştu.
"DONÖR KAZANIM PROGRAMINI BAŞLATAN İLK ÜNİVERSİTE ERCİYES ÜNİVERSİTESİ"
Kayseri'de ise biri Kızılay'ın diğeri de Erciyes Üniversitesi olmak üzere 2 tane kan merkezi olduğunu söyleyen Eser, Türkiye'de donör kazanım programı uygulamasını başlatan ilk üniversitenin de Erciyes Üniversitesi olduğunu belirtti. Eser, Erciyes Üniversitesi Kan Merkezi'nin kan bağışıyla ilgili Ocak 2008'den Temmuz 2010 tarihlerindeki verileri sıralayarak, "Üniversite genelinde 11 bin 356 öğrenciye kan verme konusunda bilgilendirme yapıldı. 9 bin 236 kişi yani yüzde 82 kişi donör olmak için başvurdu. Bunlardan 7 bin 845'i uygun bulunarak kanları alındı. Üniversite dışındaki kurumlara yapılan ziyaretlerde toplam 18 bin 875 kişiye eğitim ve bilgilendirme yapıldı. Bunun sonucunda başvuran 14 bin 325 kişiden 12 bin kişiden kan alındı. Baktığınızda 30 aylık bir sürede 29 bin 177 kişi gönüllü kan bağışında bulundu" dedi. "Rakamsal olarak da yine en yüksek rakamla bağış toplayan bizim üniversitemiz. Bu senenin rakamı şu ana kadar 12 bin ünite kan" diyen Eser, sene sonuna kadar toplam 14-15 bin ünite civarında kan toplamayı hedeflediklerini söyledi.
Kan bağışının öneminden bahseden Eser, kan bağışı yapan kişilerde diğer kişilere göre kalp krizi riskinin ciddi oranda azaldığını kaydederek, "Kan bağışı yapan kişilerde kan yağı oranları düşer, kalp krizi riski diğer insanlara göre çok ciddi oranda azalır, bu işin manevi boyutu da ayrı. 1 ünite kanı aldığımızda biz bunu 3 parçaya ayırıyoruz. Kırmızı kan alyuvar dediğimiz kısım, plazma dediğimiz kısım ve trombosit kısım. Bu kısım kanın pıhtılaşmasını sağlayan kısım. Plazma dediğimiz kısımda da plazma proteinleri var. O da yine değişik hastalıklarda kullanılıyor. Yani 1 ünite kanı 3 kişide kullanabiliyorsunuz. 1 ünite kan 3 kişinin hayatını kurtarıyor. Senede en az erkekler için 4, kadınlar için 3 kez kan vermesi öneriliyor. Kan düzeyi iyi olanlar 56 gün arayla kan verebilir" dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile