TBMM Milli Eğitim, Kültür ve Gençlik Komisyonu Başkanı Beşir Atalay, 'Milli Türk Talebe Birliği, tarihine, değerlerine sahip çıkan, dinini, geleneğini, ülkesini önemseyen, bunlar için kaygıya düşen, hayatını bunlar için vermeye hazır geçliğin ilk defa agoraya çıkışıdır.' dedi.
Ankara'da bir otelde düzenlenen 100. Yılında Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) ve Gençlik Sempozyumu, saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okunmasıyla başladı.
Sempozyuma başkanlık eden Atalay, sunumların ardından yaptığı konuşmada, MTTB'nin kutlu bir ocak olduğunu, 1967'de Ankara Hukuk Fakültesinde okurken kentte derneğin başkanlığını yürüttüğünü anlattı.
Birliğin değişim sürecinin 1967-1968'i kapsadığını, bu dönemleri yaşayan biri olarak bu toplantının kendisi için önem taşıdığını ifade eden Atalay, konuşmacıların sunumlarının, kendisi ve o dönemi yaşayan isimler için önemine değindi.
MTTB'nin rolünün iyi incelenmesi olgusunun, Türk tarihinin de irdelenmesi anlamına geldiğini vurgulayan Atalay, özellikle 1970 ve 1980 yıllarında Türkiye'nin gençlik hareketlerinde, çok hareketli bir dönemin yaşandığına işaret etti.
İslamcı düşüncenin gençlik örgütlenmesi haline gelen birliğin, çok zengin bir tarihe sahip olduğuna dikkati çeken Atalay, şunları kaydetti:
'Bizler de o dönemleri yaşayan isimleriz. MTTB, o çalkantılı dönemlerde okumak için Anadolu'dan gelmiş gençler için bir sığınaktı. O çatışmacı grupların var olduğu dönemde, daha makul gençliğin bir sığınağıydı. Türkiye'nin ciddi kutuplaşmaya gittiği dönemde MTTB, tüm olup bitene karşı koyan, isyan eden ve ülkenin değerlerini savunan bir duruş ortaya koydu. Türkiye'nin birikimi, değerli birçok kesim de buna katkı verdi.'
MTTB'nin sadece bir öğrenci derneği değil, bir anlamda fikir, düşünce hareketi olduğunu anlatan Atalay, 'MTTB, tarihine, değerlerine sahip çıkan, kendi dinini, geleneğini, ülkesini önemseyen, bunlar için kaygıya düşen, hayatını bunlar için vermeye hazır geçliğin ilk defa agoraya çıkışıdır. Yani daha sakin, köşelerde korkan, çekinen, parça bölük bir yerlerdeyken 'Ben de varım' denilen bir dönemdir. Birliği bu boyutuyla önemsemek gerekir. Türkiye'nin siyasi ve toplumsal tarihinde bu çok önemlidir.' diye konuştu.
Atalay, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Türkiye açısından yerli düşüncenin, Müslüman kimliğin, kendi değerlerimizi, tarihimizi tekrar güçlendirdiğimiz, bir birikime ulaştığımız şu dönemin çok uzun bir geçmişi vardır. Bunu siyasi, toplumsal manada değerlendirmek mümkün. Üstatlar ve çok sayıda çalışma grupları bu olguyu bugüne getirdi. Bugünkü birikimlerimiz o dönemin bir sonucudur. Bunu iyi anlamamız lazım. Hala o zor yılları düşünerek, onları anlayarak meselelere o ciddiyetle yaklaşmak lazım. Bizim yüzeysellikle işimiz yok. MTTB kendi içinde bunu başarmış bir ekoldür. İnşallah Rabbim bu ocakları artırsın.'
Sempozyumda, 'İslamcı bir hareket olarak Türk Talebe Birliği' başlığıyla Doç. Dr. Celaleddin Yanık, 'Milli Türk Talebe Birliğinde dindarlığın değişen görünümleri' çalışmasıyla Sakarya Üniversitesi araştırma görevlisi Onur Türkölmez, 'Türkiye'de İslami gençliğin oluşumunda MTTB'nin yeri' çalışmasıyla ilahiyatçı Muhammet Özmen, 'MTTB'nin laiklik algısı' çalışmasıyla araştırmacı yazar Serkan Yorgancılar sunum yaptı.
100. Yılında Milli Türk Talebe Birliği Ve Gençlik Sempozyumu
TBMM Milli Eğitim, Kültür ve Gençlik Komisyonu Başkanı Atalay: 'MTTB, tarihine, değerlerine sahip çıkan, dinini, geleneğini, ülkesini önemseyen, bunlar için kaygıya düşen, hayatını bunlar için vermeye hazır geçliğin ilk defa agoraya çıkışıdır'.