Teklif üzerinde MHP adına konuşan İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, teklifte, yıl sonunda dolacak sürelerin uzatıldığını belirterek, öğretim üyelerine yeni kurulan üniversitelerde 72 yaşına kadar çalışma imkanı getirildiğini söyledi.
Aksu, üniversitelerin sorunlarının reformist anlayışla çözümlenmesi ve daha demokratik işleyişe kavuşturulması gerektiğini savunarak, AK Parti'nin üniversiteleri siyasallaştırma ve ele geçirme gayreti içinde olduğunu ifade etti.
Teklifte, askerlerle ilgili düzenlemelerini olumlu bulduklarını kaydeden Aksu, erbaşların mali haklarının da iyileştirilmesini istedi. Teklifin taşeron sistemine neşter vurmayıp ötelemeye yol açacağını ileri süren Aksu, 12 bin 500 öğretmen atamasının yeterli olmadığını söyledi.
HDP Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Garo Paylan, ülkenin bir yerinde yangının sürdüğünü, insanların en temel haklarından yoksun olduğunu ifade ederek, doğudan gelen acıların batıya bir türlü ulaşmadığını söyledi. 4 yıl önce Uludere olayından 3 gün sonra ülkenin her yerinde yılbaşının kutlandığını belirten Paylan, "Bütün bünyemiz üstü örtülmüş katliamla zehirleniyor. Üstü örtülen her suçun faili devlettir. Bugün Roboski'de üstünü örttüğümüz suç devam ediyor. Roboski'nin hesabı sorulsaydı Kürt halkıyla bir empati kurulabilirdi ve bugünkü duruma belki gelmezdik. Ancak Ermeni halkının Hrant'la ilgili yaşadığı duyguyu, Kürt halkı Roboski ile ilgili yaşıyor. Üstünü örttüğümüz sürece de duygusal kopuş emarelerinden bir tanesi Roboski olmaya devam edecek" görüşünü ileri sürdü.
Yeniden güvenlikçi politikalara başvurulduğunu savunan Paylan'ın "Ancak sizlerin, AKP Hükümeti'nin ve sarayın zorlamasıyla şu anda güvenlik kuvvetleri, Genelkurmay kendi halkını bombalıyor. Esad'ı kendi halkını bombalamakla itham edenler, bugün kendi halkını bombalıyor" sözlerine, AK Parti milletvekilleri tepki gösterdi. Paylan, "Yalan söylemiyorum, gidip görebilirsiniz. Gelin beraber gidelim. Fikirle cevap vermek yerine tankla topla cevap veriyorlar. Millet diyorsunuz ama 'Biz ne dersek o olacak' diyorsunuz. Sizin dediğiniz değil, saray ve bürokrat ne gönderiyorsa o oluyor" karşılığını verdi.
AK Parti'li bazı milletvekillerinin "saray meşru yer, Kandil gayrimeşru..." demesine Paylan, "Toplumsal talepleri duymalıyız. Yüz yıl önce Ermeni halkı, tıpkı bugün olduğu gibi demokratik özerklik talep ediyorlardı. Ancak bu talepler o günkü ceberut devlet geleneği, ilk cunta tarafından soykırımla cevaplandırıldı. Bugün Kürt halkının kendi kimlik ve yönetim anlayışı anlamında demokratikleşme talepleri var ancak bunlara da bugün tankla, topla cevap veriliyor. Demokratik özerkliği biz keşfetmedik. Pek çok ülke faşizan dönemlerden geçti, iç savaşa girdiler ve vardıkları yer demokratik özerklik oldu. Biz o acılar, ölümler yaşanmadan oraya varılmasını öneriyoruz. Nedir fikriniz, zikriniz?" diye konuştu.
-"Ordunun mücadele ettiği oradaki halk değil, teröristtir"
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, sataşma gerekçesiyle söz alarak, "AK Parti ve sarayın genelkurmayı zorlayarak halkını bombalayan TSK...Bu nasıl laf? İnsan biraz gözlerini ovuşturarak oradaki gerçekliğe bakar. Ordunun mücadele ettiği oradaki halk değil, teröristtir. Teröristleri halk kılığında göstermeye kalkmayın. Esed ile Türkiye'yi mukayese etmek.... Esed'in neler yaptığından ya haberiniz yok, cahillikle böyle laf ediyorsunuz yahut da bile bile kışkırtıcı tarzda davranıyorsunuz. Ülkede çözüm sürecini başlatan AK Parti... Demokrasi üç-beş kişinin zorbalığı değildir, 'Ben burada özerk yönetim ilan ettim kabul edin.' Bu mudur demokrasi? Demokrasinin karşılığı Meclis'tir. Burada halkın iradesi ülkenin iradesi var. Siz de bunun parçasısınız. Lütfen ona göre yerinizi alın, olup bitenleri gerçekçi şekilde paylaşın" diye konuştu.
Paylan da sataşma gerekçesiyle söz alarak Bostancı'ya, "Hocam cehaletiniz okumakla bitmiyor maalesef. Türkiye'nin her yerinde halkın özgünlüğü var. Her özgünlüğe göre Türkiye, çözüm üretmeli. Demokratik özerklik bu bir fikirdir, buna fikirle cevap verin. Dayatma yok. Kadir Topbaş dahi şikayet etti, 'O binalara imza atmıyorum' diyor. İzmir Belediye Başkanı da şikayet ediyor. Bütün Türkiye'ye demokratik özerkliği öneriyoruz" görüşünü savundu.
-"Türkiye'nin birkaç ODTÜ'ye ihtiyacı var"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, teklifin içerik olarak yetersiz olduğunu belirterek, ülkenin ücret politikası olmadığını, bu nedenle her torba düzenlemede farklı bir sınıfa yönelik düzenlemeler yapıldığını söyledi. Böke, bütüncül reform anlayışıyla ülkenin asgari ücrete mahkum olmayacak düzenlemeler önerdiklerini ifade ederek, sosyal adaleti düzeltecek düzenlemelerin yapılması gerektiğini, asgari ücretten vergi alınmamasının da teklifte yer almasını istediklerini kaydetti.
"Türkiye'nin üniversite sorunu var. Bilim üreten ODTÜ ile uğraşılma gayreti, nasıl bir ülke istenildiği tablosunu ortaya koymaktadır. Türkiye'nin bir ODTÜ'ye değil, birkaç ODTÜ'ye ihtiyacı var" diyen Böke, kendisini bilimle konuşturacak üniversitelere gereksinim duyulduğunu belirtti. Bütüncül yaklaşımlara ve ODTÜ'lerden korkmayan zihniyete ihtiyaç olduğunu ifade eden Böke, üniversitelerle ilgili düzenlemelerin öğretim üyelerinin 67 yaşından sonra da çalışmasıyla sınırlı olmaması gereğini vurguladı. Özgürlüklerden korkmayan yaklaşım sergilenmesi, YÖK ile değil kendi iradeleriyle yönetilen üniversitelerin inşa edilmesini isteyen Böke, "Aziz Sancar'ların ABD'de değil, burada bilim yapmalarını sağlayalım" dedi.
AK Parti Grubu adına konuşan Konya Milletvekili Halil Etyemez ise AK Parti'nin 2002 yılından beri sessiz devrimlere imza attığını belirterek, insanı merkeze alan siyaseti benimsediklerini söyledi. Öğretmenlerin özlük ve istihdamını iyileştirmeye yönelik çalışmalar yapıldığını belirten Etyemez, Şubat ayında 30 bin öğretmen atamasının yapılacağını kaydetti.
12 Bin 500 Öğretmen Alımına İlişkin Teklif, Genel Kurul'da
TBMM Genel Kurulu'nda, 12 bin 500 öğretmen alımına da imkan tanıyan Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa Teklifi'nin görüşülmesine başlandı.