Ömer Küçük, Düzce‘de tarıma dayalı üretim yapan işletmelerin kanatlı eti ve ürünleri, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, meyve suyu, konserve sebze alanlarında yoğunlaştığını söyledi. Düzce Üniversitesinde tarıma yönelik lisans ve lisansüstü programları ya da fakülte ve enstitü bulunmadığını vurgulayan “Meslek yüksekokullarında sınırlı sayıda program yer almaktadır. Tarım İl Müdürlükleri‘nin çiftçiyi yönlendirme, teşviklerin çiftçiye ulaştırılması, tarımsal üretime ilişkin yasaların uygulanması ve denetlenmesi hizmetleri finansman kısıtlığı ve personel azlığı nedeniyle yeterince sunulamamaktadır” diye konuştu.
Sertifikasyon kurumlarının son dönemde organik tarımla birlikte daha da önem kazandığına değinen Ömer Küçük, bölgede Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı‘ndan sertifika alabilen her hangi bir sertifikasyon kurumunun olmadığına dikkat çekti. Teşvikler açısından, özellikle çiftçileri desteklemek amacıyla verilen genel finansal desteklerin, son dönemde ürün temelli desteklere dönüştüğünü kaydeden Küçük, “Desteklenen ürünün, endüstriyel ürüne dönüşmesi sürecinde pazarlamaya yönelik destekler sağlanmamaktadır. Üretim ve pazarlama sürecinde uygulanan yasal mevzuatın tarım sektörü çalışanları tarafından bilinmiyor olması sorun teşkil etmektedir” dedi.
Ömer Küçük, Düzce Üniversitenin her aşamada, sanayiyi destekleyebilecek akademisyen altyapısının olduğunu söyledi. Küçük, üniversitede araştırma merkezleri, teknoparkları ve TEKMER‘leri, sanayi-üniversite, sanayi-araştırma merkezleri işbirliğinin gerçekleşmesi için önemli konum ve yapıda olduğunu vurguladı.
Düzce ve yakın bölge genelinde, hizmetler sektöründe en önemli alt sektörün turizm sektörü olarak ön plana çıktığını ifade eden Küçük “Sağlık, kayak ve kış turizmi, doğa turizmi, geleneksel turizme alternatif, katma değeri yüksek turizm sektörlerini oluşturmaktadır” dedi.
Küçük şöyle devam etti: ”Bölge hizmetler sektörü ücretlerin düşüklüğü nedeniyle, nitelikli işgücünü çekememektedirler. Üniversitemizde hizmetler sektörüne nitelikli insan kaynağı sağlayacak ön lisans ve lisans programları bulunmasına rağmen; nitelikli işgücünü çekememenin yanında mevcut olanın tutulamaması da sorun olmaktadır. Turizm sektörü için en önemli paydaşı oluşturan büyük ölçekli seyahat acenteleri ve turizm operatörleri bölgede faaliyet göstermemektedir. Düzce‘de, sertifikasyon kuruluşlarının eksikliği, hizmetler sektöründe de kendisini ciddi olarak hissettirmektedir.”
Düzce‘nin kişi başı elektrik tüketim miktarı açısından Bolu ve Sakarya‘nın oldukça gerisinde olduğunu bildirdi. Küçük “Türkiye sıralamasında Sakarya 24. sırada Bolu 13. sırada yer alırken Düzce 34. sırada yer almaktadır. Sanayi ve modern tarım alt yapısının geliştirilmesiyle enerji tüketiminde de bir artış olacağı düşünülmektedir” şeklinde yorum yaptı.
Ömer Küçük, Düzce‘nin sahip olduğu termal kaynaklarından yeterince faydalanamadığını savundu.
Düzce Efteni ve Derdin kaplıcalarının Akyazı Kuzuluk yerleşkesi örneği ile geliştirilebileceğini belirten Ömer Küçük, jeotermal kaynaklarla ilgili düşüncelerini şöyle aktardı: “Düzce ilinde Efteni ve Derdin, jeotermal kaynaklar bulunmaktadır. Maliyeti ve sera gazı salımının düşük olan bu enerji türü, potansiyelinin yüksekliği de göz önünde bulundurularak yatırım yapılması gereken bir alandır. Bölgede jeotermal kaynakların ısıtma amaçlı kullanılması için yapılacak projelerin ve araştırma geliştirme faaliyetlerin desteklenmesi, sektörün önemi düşünüldüğünde gelişmesinde yararlı olacak faaliyetler olarak ifade edilebilir Düzce Efteni ve Derdin kaplıcaları yöresi Akyazı Kuzuluk yerleşkesi örneği ile geliştirilebilir. Bu tür tesis altyapısı Düzce ‘ye ekonomik gelir sağlayacaktır.”
12 Haziran Genel Seçimlerine Doğru
MHP Düzce Milletvekili adayı Ömer Küçük, Tarım, sanayi ve turizm sektörleri ile üniversitede rekabetçilik durumunu değerlendirdi.