12 Yıllık Kesintili Eğitim Türkiye İçin Zorunluluk

12 Yıllık Kesintili Eğitim Türkiye İçin Zorunluluk

Türkiye, dünyadaki ülkelerin yüzde 80'inde uygulanan 12 yıllık zorunlu kesintili eğitime geçiyor. 4+4+4 olarak uygulanacak sistem ile 28 Şubat sürecinde getirilen 8 yıllık kesintisiz eğitim de tarihe karışacak. 'Kız çocukları okuldan uzaklaştırılıyor.' şeklindeki eleştirilerin ideolojik olduğunu belirten Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Türkiye'nin mevcut katı eğitim sistemiyle devam edemeyeceğini vurguladı.

Türkiye, 28 Şubat sürecinin ürünü olan '8 yıl zorunlu' eğitimden, 12 yıl zorunlu fakat kesintili eğitime geçiyor. Türkiye böylece, eğitimde de gelişmiş ülkeler ortalamasını yakalayacak. Dünya genelindeki 204 ülkeden yüzde 24'ünde lise sona kadar öğrenim süresi 13 yıl. Yüzde 56'sında ise 12 yıl. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, dünyanın geldiği bu noktada Türkiye'nin kesintili eğitime geçmesinin zorunluluk olduğunu vurguluyor. 'Kız çocuklarını okuldan uzaklaştıracağı' yönündeki eleştirileri ideolojik buluyor. Dinçer, yeni düzenlemenin amacının eğitim sistemini esnekleştirmek ve demokratikleştirmek olduğunu vurguluyor. Sistemin, 4+4+4 şeklinde uygulanmasına eğitim camiası da sıcak bakıyor. Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, El Salvador, Ruanda, Seyşel Adaları'nda uygulanan kesintisiz eğitimin Türkiye'ye yakışmadığının altını çiziyor. Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ise mevcut sistemin mesleki eğitimi bitirdiğine dikkat çekiyor.

Yeni düzenlemeye geçilmesiyle birlikte 1997 öncesindeki ortaokul sistemine geri dönülecek. İlköğretimin ilk dört yılı olan birinci kademesi ile ikinci dört yılı olan ikinci kademesi binalarının ayrı olması esas olacak. Böylece 8 yıllık zorunlu eğitim ile ortaya çıkan farklı yaş gruplarındaki öğrencilerin aynı çatı altında eğitim görmelerinin mahzurları ortadan kalkacak. Yeni düzenleme ile ilk 4 yıllık zorunlu eğitimden sonraki ikinci 4 yıllık dönemde özürlüler gibi dezavantajlı gruplara açıköğretim imkânı verilecek. Değişiklik yürürlüğe konulduğu zaman sadece okula yeni başlayanları değil, ilköğretimin ilk 4 sınıfında okuyanları da kapsayacak. Kanun değişikliği sonrasında ilk dört yıl ilköğretimin 'birinci kademesi', ikinci dört yıl ise ilköğretimin 'ikincisi kademesi' olacak. İlk dört yılın sonunda öğrenci mevcut ilköğretim okuluna gidebileceği gibi başka bir ilköğretim okulunun 'ikinci kademesine' de devam edebilecek. 4. sınıftan itibaren, öğrencilere hem açık öğretime hem de Kur'an kurslarına aynı anda devam etme imkanı sağlanacak. İlk kademeye sınıf öğretmenleri, ikinci kademeye ise branş öğretmenleri girecek.

ALAN DERSLERİNİN AĞIRLIĞI ARTACAK

Milli Eğitim Bakanlığı 'ikinci kademe' müfredatını yeniden düzenleyerek bu kademedeki 'alan' derslerinin ağırlığını artıracak. Öğrenci liseye devam ederken özellikle meslekî eğitimle ilgili 'yönlendirme' derslerini de alacak. Değişiklik yürürlüğe konulduğu zaman sadece okula yeni başlayanları değil, ilköğretimin ilk 4 sınıfında okuyanları da kapsayacak. 4. sınıftan 5. sınıfa geçecek olan öğrenciler de yeni sistem içerisinde olacak. Yeni sisteme göre öğrenciler, 12 yıllık eğitimin sonunda diplomalarını alacak. 4. sınıftan sonra meslekî eğitime yönlendirilecek olan öğrenciler için altyapısı hazır olmayan okullarda fizikî donanım ve materyal kullanımlarını MEB yeni düzenlemeye göre uyarlayacak.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, dünyanın birçok ülkesinde 4 artı 4 artı 4, 5 artı 3 artı 4 olmak üzere birbirinden farklı kesintili eğitim uygulamasının olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye'de de kesintili eğitime geçilmesinin bir zorunluluk olduğunu anlatıyor. Yapılan eleştirilerin ideolojik olduğunu aktarıyor. Yeni düzenlemenin amacının eğitim sistemini esnekleştirmek ve demokratikleştirmek olduğunu belirtiyor. Türkiye'deki mevcut eğitim yapısının oldukça katı olduğunu söyleyen Dinçer, eğitim sistemini de demokratikleştirdiklerini, bunun için de hukukî bir zemine ihtiyaç olduğunu aktarıyor. 12 yıllık eğitime ilişkin tereddütleri gidermenin görevleri olduğunu belirten Dinçer, 'Kız çocuklarımızın okullaşmasıyla ilgili tereddütler ortaya konuluyorsa, biz bu zamana kadar aldığımız tedbirlerle kız çocuklarımızın okullaşmasıyla alakalı ciddi tedbirler aldık. 2002 yılında AK Parti iktidara gelmeden önce ilköğretimde okullaşma oranı yüzde 91'den daha düşüktü. Kız çocuklarının okullaşma oranı ise 100 erkek öğrenciye karşı 88 kız öğrenci vardı. O zamandan bu zamana kadar alınan idarî tedbirlerle kız çocuklarının okullaşma oranında ciddi mesafe aldık. İlköğretimde okullaşma oranı ise yüzde 98,5'in üzerine çıktı. ' diyor.

Okul öncesi de zorunluya dahil olacak


Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okul öncesinin de zorunlu eğitime dahil edilmesi konusunun alt komisyonda gündeme gelebileceğini aktarıyor. Okul öncesi eğitimde yüzde 100'e ulaşmayı hedeflediklerini ve bunu da 2013 yılı sonuna endekslediklerini belirtiyor. Dinçer, 'Yani hukuken böyle bir zorunluluk olmasa bile buna ulaşmak istiyoruz. ' ifadelerini kullanıyor. Dünyada okula başlama yaşının daha erkene çekildiğini, meslekî eğitim yaşının da ileri yaşlara ötelendiğini anlatan Dinçer, Türkiye'de de bu uygulamayı gerçekleştirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekliyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile