İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz, terör örgütlerinin sahte dillerine kanmamak gerektiğini belirterek '15 Temmuz 'kalkışma' değildir, aynı zamanda Batılıların yıllardır hayalini süsleyen Sevr'i hayata geçirmek için Türkiye'yi işgal planının devamıdır.' dedi.
'15 Temmuz'dan Bilinmeyen Hikayeler' paneli, İbn Haldun Üniversitesi Konferans Salonunda yapıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından konuşan Prof. Dr. Gündüz, 15 Temmuz'da halkın gücünün tankın gücünü yendiğini söyledi. 15 Temmuz gecesi verilen mücadelenin ardından İstanbul'un Anadolu yakasında abdestsiz dolaşmanın 'mekruh' olduğunu düşündüğünü dile getiren Gündüz, 'Şehitlerimizin kanları, canları bu yerde.' ifadesini kullandı.
Terörün uluslararası politikanın en önemli argümanı olduğuna işaret eden Gündüz, Türkiye ile hesapları olan ülkelerin terörü bir 'maşa' gibi kullandığını vurguladı. FETÖ'nün de bir 'maşa' olduğunu dile getiren Gündüz, 'O sümüklü, gözü yaşlı adam oturduğu yerden beddua okuyarak, 1 dolara satılan adamlarla bizi içten vurmaya çalıştı.' şeklinde konuştu.
Bundan sonra terör örgütlerinin sahte dillerine kanmamak gerektiğinin altını çizen Gündüz, '15 Temmuz 'kalkışma' değildir, aynı zamanda Batılıların yıllardır hayalini süsleyen Sevr'i hayata geçirmek için Türkiye'yi işgal planının devamıdır.' dedi.
- Darbe girişimine ABD'nin yaklaşımı
ABD'deki Wisconsin Üniversitesi'nden emekli Prof. Dr. Erdoğan Gürmen de, ABD'deki yöneticilerin darbe girişiminin sonuçlarını önce izlediklerini, girişim başarısız olduktan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekler açıklamalarda bulunduklarını söyledi.
Darbe başarılı olsa ABD'de memnuniyet düzeyinin daha yüksek olacağını belirten Gürmen, şöyle konuştu:
'Amerikalılar genellikle 'bekle ve gör' taktiğini kullanırlar. ABD Hükümetinde Türk Hükümetine, bilhassa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a herhangi bir iyilik yapmaya istekli az sayıda kişi var. ABD içinde bu durum bir ikilem yaratıyor. ABD Hükümeti, demokratik olarak seçilen hükümeti savunmak zorunda. Hem NATO'da hem demokratik hem de seküler olarak... ABD için bir ülkedeki veya Türkiye'deki iktidarın, hükümetin solcu veya sağcı, dindar veya laik olup olmadığı ikinci plandadır. Esas kriter onların çıkarlarına ve önceliklerine hizmet etmektir. Çizginin dışına çıkanların kaderini tayin etmeyi de kendilerine vazife addederler.'
- 'Hala darbe bekleyen insanlar var'
İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Aslan ise 15 Temmuz gecesi darbe girişimini önlemek için sokağa çıkanlar olduğu gibi, bir kesimin de darbeden umut beslediğine dikkati çekti. O gece, tankları alkışlayan insanlar olduğuna değinen Aslan, 'Hala da bu insanlar var, darbe olsa çok fazla itiraz etmezler. Siyasetten tamamen umudunu kesmiş bir kesim var Türkiye'de. Onlar hala darbeyi bekliyorlar.' dedi.
İbn Haldun Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Özden de 15 Temmuz'da darbe girişimine direnmek için toplumun her kesiminden insanın sokağa çıktığını, bu harekete katılanların genel yapısında tek bir siyasi parti görmediklerini kaydetti.
- 15 Temmuz gazileri yaşadıklarını anlattı
15 Temmuz gazilerinden Yavuz Dede, darbe girişimini öğrendikten sonra eşiyle helalleştiğini ve evinden ayrıldığını ifade etti. Yoldayken duyduğu selanın kendisini çok etkilediğini dile getiren Dede, grup arasında bulunan, 15 Temmuz şehitlerinden Muharrem Kerem Yıldız'ın, 'Bugün şehadet günüyse bu fırsatı kaçırmayacağız.' diyerek köprüye doğru yürümelerine vesile olduğunu söyledi.
Dede, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde açılan ateş sonucu Yıldız'ın vurulduğunu gördüğünü ve hastaneye taşınmasına yardım ettiğini, kendisinin de olaylar sırasında vurularak yaralandığını bildirdi. Köprüye ilk gittiği sırada cep telefonuyla çektiği görüntüyü olayların ardından izlediğinde şehit düşen Yıldız'ın da görüntüsünü çektiğini fark ettiğini aktaran Dede, bu kayıtları ailesine göndermeyi başardığını söyledi.
Bütün yaşananlar sırasında Çanakkale ruhuyla hareket ettiklerini ve hiç korku yaşamadıklarını belirten Dede, 'Yeter ki içinizde imanınız olsun.' ifadesini kullandı.
Dede, konuşması sırasında gözyaşlarına hakim olamadı.
15 Temmuz gazilerinden İdris Akdoğan, darbe girişimini televizyondan öğrenerek sokağa çıktığını, askerlerin açtığı ateş sonucu da bacağından yaralandığını söyledi. Askerler karşısında geriye bir adım bile atmadığını anlatan Akdoğan, 'Hep bir adım ileri gitme çabasındaydık. Biz öne çıktıkça bunlar vuracak, sonra da duracaklar diye düşündük.' dedi.
Akdoğan, bir daha aynı olayları yaşamamayı diledi.
Gazi Yusuf Çiftçi de darbe girişimine direnmek için gittiği köprüde kendilerine ateş açılacağını hiç düşünmediklerini vurguladı. Yanında vurulan kişilere ilk yardımda bulunduğunu belirten Çiftçi, bu sırada kendisinin hafif yaralandığını kaydetti.
Darbeci askerlerden birinin başına silahı dayadığını ve bu sırada şans eseri hayatta kaldığını ifade eden Çiftçi, teslim olan bazı askerlerin silahlarını aldıklarını, bu sırada ikilem yaşadığını dile getirdi. Aldıkları silahlarla halen direnen darbeci askerlere ateş edebilecek durumda olduğunu belirten Çiftçi, 'Bunun yerine silahı polise teslim ettim.' dedi.
'15 Temmuz'dan Bilinmeyen Hikayeler' Paneli
İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Gündüz: '15 Temmuz 'kalkışma' değildir, aynı zamanda Batılıların yıllardır hayalini süsleyen Sevr'i hayata geçirmek için Türkiye'yi işgal planının devamıdır'