15 Temmuz Sehitleri Için 251 Hatim Indirildi

Gebze Belediyesi, 15 Temmuz Dernegi ve ilçe sivil toplum kuruluslarinin bir araya geldigi toplantiya ev sahipligi yapti. "Her ayin 1’inde 251 Hatim Programi" kapsaminda farkli sehirlerdeki sivil toplum kuruluslari temsilcilerinin bir araya geldigi toplantiya; Gebze Kaymakami Mustafa Güler, Gebze Belediye Baskani Zinnur Büyükgöz, 15 Temmuz Dernegi Baskan Vekili Tarik Sebik, 15 Temmuz Dernegi Kadin ve Aile Komisyonu Baskani Ayse Varank Aslantürk, Hukuk Komisyonu Baskani Sedat Ayyildiz ve STK temsilcileri katildi.

Toplantinin ardindan ise Çoban Mustafa Pasa Cami ve Külliyesi’nde Kuran-i Kerim okundu, dualar edildi. Program kapsaminda 15 Temmuz sehitleri için 251 hatim indirildi.

"Türkiye eski Türkiye degil"

Toplantida konusan Gebze Kaymakami Mustafa Güler, "O gün insanimiz o mücadeleyi etmeseydi ve cumhurbaskanimiz buna önderlik yapamasaydi gerçekten bugün Türkiye bir Suriye, bir Irak gibi olurdu. Ortadogu cetvelle çizilmis gibi parçalandi. 1920’lerde bu emperyalist haçli zihniyeti Anadolu’yu diger ülkelerden ayirdi. Üzerinden 100 yil geçti, bu ülkeler azicik toparlanmaya basladi.

Mihmandarligini da Türkiye yapmaya basladi.

Tekrar o ülkeleri küçük parçalara ayirabilmek için bu zihniyet tekrar harekete geçti. Suriye’de basarili oldular, Irak’ta basarili oldular, Misir’da basarili oldular. 15 Temmuz da yine ayni haçli zihniyeti içeriden bir masa buldu. Atatürk Cumhuriyeti kurdugunda kimi ‘Biz Amerikan mandasina girelim, orasi çok büyük bir devlet’, kimi ‘Ingiliz mandasina girelim’ diyordu. 2016 yilinda 15 Temmuz’da bir darbe kalkismasi gerçeklestirdi. Çok sükür cumhurbaskanimizin önderliginde bu kalkisma basarisiz oldu. Bundan sonra da basarisiz olmaya devam edecek. Millet artik uyandi, Türkiye eski Türkiye degil" dedi.



"Kendi kazdiklari kuyuda kendileri bogulmus oldu"

Milletlerin tarihinde kirilma anlarinin yasandigini aktaran Gebze Belediye Baskani Zinnur Büyükgöz ise "Biz de cografya olarak bin yil önce Anadolu topraklarina girdigimizde Sultan Alparslan’in yaptigi son seferde artik bitirdik gözüyle bakmislar ve bitirecegiz ümidiyle gelmislerdi. Ama Sultan Alparslan bir daha terk etmemek üzere Anadolu kapilarini bu millete açmis oldu. Keza bu milleti yine daha bu günlerde idrak edecegimiz 18 Mart Çanakkale Zaferi’nde de yok edeceklerdi. Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela ekibi olarak gelmislerdi ve tarihe gömeceklerdi. Bu milleti tarihten sileceklerdi. O duyguyla gelmislerdi ama olmadi. Rabbim yeniden küllerinden bu milleti ayaga kaldirdi. Bitti mi? Bitmedi. 15 Temmuz da bunun bir baska versiyonunu denediler. Bunlar saraylarda da ‘Acem oyunlari’ diye yapiliyordu. En son Acem oyunu da aslinda 15 Temmuz’un kahramani olan o soytari ekibiydi. Çünkü onlar da o silsileden gelerek yasadilar ve sonuçta da yapmak istediklerini yapmaya kalkistilar. Kalkistilar ancak kendi kazdiklari kuyuda kendileri bogulmus oldu. 15 Temmuz günü sehadete kosan bu kardeslerimizin ruhlari sad olsun, mekanlari zaten cennet insallah" diye konustu.



"Ser odaklari birlesmisler, dört yandan bize saldiriyorlar"

Sivil toplum kuruluslarindan sehit ve gazi ailelerini yalniz birakmamalarini rica eden ve kendisi de bir sehit yakini olan Kadin ve Aile Komisyonu Baskani Ayse Varank Aslantürk de, "Bu süreçte ser odaklari birlesmisler, dört yandan bize saldiriyorlar. Biz de artik böyle küçük fikir ayriliklarini bir kenara birakarak, ayni gemide oldugumuzu sürekli hatirlayarak, o gemiyi nasil sag salim limana ulastiririz ya da sag salim nasil denizde yürütürüz bunun çabasi içinde olmamiz lazim. Benim yas gurubumda olanlar bilirler. Dha önce fikir ayriligi olan kurumlar, insanlar biraz daha birbirlerine az toleransli davranirken simdi bu masa etrafinda bir araya gelebiliyoruz. Birbirimizin yaptigi faaliyetlere destek olabiliyoruz. Benim de sizden ricam, o gece çok büyük bir bedel ödemis olan sehit ailelerimizi ve gazilerimi lütfen yalniz birakmayin" seklinde konustu.



"Insallah son bulur"

Programin önemine deginen 15 Temmuz Dernegi Baskan Vekili Tarik Sebik ise "15 Temmuz günü bu millet hep birlikte kolektif olarak bir tepki vermis oldu. Bu sosyoloji, bu psikoloji çok önemli. Bizim aslinda gayret ettigimiz nokta da bunun diri kalmasi. Bu topraklarda askeri kullanarak bir darbe oldu, insallah son olur. Ama biz bu birlikteligimizin dinamizmini koruyacak hal ve hareketleri icraatlari yapiyor olmamiz lazim. 15 Temmuz oldu, bitti. Biz eger 15 Temmuz ruhunu o gün orada birakmis olursak bizim yaptigimiz bütün çalismalar yarinlara kalmadan bir nokta olmus olur" ifadelerini kullandi.