1940'Li Yillarda Amerikan Ordusunun Kullandigi Tel Ses Kayit Cihazi Ankarali Koleksiyoncuda

1940'Li Yillarda Amerikan Ordusunun Kullandigi Tel Ses Kayit Cihazi Ankarali Koleksiyoncuda

Gramofon ve plak koleksiyoncusu Raif Kara, 165 gramofon ve yaklasik 6 binin üzerindeki tas plak koleksiyonu ile tarihe isik tutuyor. Kara’nin koleksiyonunun en degerli parçasini ise 1940’li yillarda Amerikan ordusunun kullandigi saç telinden ince çelik tel kaydedici olusturuyor.

Küçük yaslarindan itibaren eski esyalara karsi ilgi duyan gramofon ve plak koleksiyoncusu Raif Kara, 20’li yaslarinin basindan itibaren biriktirdigi gramofon ve tas plaklari kendi müzesinde muhafaza ediyor. Kara, su anda 165 gramofon ve 6 binin üzerinde tas plak ile ciddi bir koleksiyona sahip. Zeki Müren’den Müzeyyen Senar’a, Neset Ertas’tan Safiye Ayla’ya kadar 1965 yili öncesi sanatçilarinin tas plaklarina sahip olan Kara’nin koleksiyonunda bal mumu plaklarina ve Michael Jackson, Madonna, Elvis Presley, Pink Floyd ve Erick Clapton’in altin plaklari da bulunuyor. Koleksiyonun en önemli parçalarindan olan tel kaydedici ise görenlerin dikkatini çekiyor. Yaklasik 4 kilometre uzunlugunda olan tel kaydedici, bir insanin saç telinden daha ince ve 2 saatlik ses kaydedebilmeye olanak sagliyor. Çok fazla popüler olamadan ses tarihinde kisa bir dönem yer alan tel kaydediciyi 1940’li yillarda Amerikan ordusunun kullandigi belirtiliyor.

“Tas plaklarin bir yüzünde bir sarki, diger yüzünde bir saki kaydedilir”

Tas plaklarin yeni nesil plaklar ile karistirilmamasi gerektigini aktaran koleksiyoncu Kara, “Tas plaklar 1902 yillinda üretilmeye basladi ve 1965 yilinda sona erdi. Tas plaklarin çapi 25 santimetredir. Dolayisi ile tas plaklarin bir yüzünde bir sarki, diger yüzünde bir saki kaydedilir. Daha kolay anlasilmasi için 1965 yilindan sonra tas plak üretilmedigi için Baris Manço’nun, Emel Sayin’in tas plagi yoktur. Tas plak dönemi olarak adlandirabilecegimiz sanatçilardan Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Nurettin Selçuk, Safiye Ayla gibi sanatçilarin tas plaklari mevcuttur” dedi.



“Amerikan ordusunun kendi içinde haberlesmek için ürettigi teknoloji”

Tel kaydedicinin ses tarihinde kisa bir dönem yer tuttugunu ve çogu koleksiyoncu tarafindan bilinmedigini vurgulayan Kara, “Tel kaydedici çok bilinmeyen bir teknoloji. 1927 yilinda Amerikan ordusunun kendi içinde haberlesmek için ürettigi teknoloji. Daha sonradan ticarilesmis fakat çok popüler olamadan yok olmus. Bir insan saçi 27 mikronken, burada kullanilan tel 25 mikron boyutunda. Yani saç telinden daha ince. Burada 4 kilometre uzunlugunda çelik tel var ve 2 saatlik kaydedebilme özelligi veriyor. Tabii ki cihazin popüler olamamasinin nedeni tel çok ince oldugundan dolayi durdurup oynatmalarda tel kopuyor. O nedenle kullanisli olmadigi için popüler olamadan kayboluyor. Tabii benim müzemde yer buldu, çünkü ses tarihinde bir dönem de olsa bir yer isgal etmis” diye konustu.



“Popüler olamadan kaybolmus bir medya aleti”

Tel kaydedicinin hassas bir çalisma düzeninin oldugunun altini çizen Kara, “Teknoloji olarak tas plaga göre daha yeni bir teknoloji fakat sonuç olarak popüler olamadan kaybolmus bir medya aleti. Bu cihazlar sonuç olarak manyetik bir sekilde ses isleniyor. Bu yüzden ses kaybolabiliyorken, tas plaktaki ses yanmadiktan sonra kolay kolay yok olmuyor” dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile