1948 Filistin İslami Hareketi Lideri Şeyh Raid Salah, Ortadoğu’da yaşananların, sömürgeci güçlerin bölge halkı ve kaynakları üzerindeki hakimiyet savaşının bir neticesi olduğunu belirtti.
AA muhabirine bölgedeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Salah, 'ABD ve Rusya gibi sömürgeci ve yıkıcı ülkelerle, onların uydusu İsrail ve İran'ın, bölge halkı ile kaynakları üzerine hakimiyet kurmak için geçen yıllarda verdikleri mücadelenin boyutlarına tanık olduk. Ortadoğu’da yaşananlar, sömürgeci güçlerin bu hakimiyet savaşının bir neticesi ' dedi.
Bu güçlerin Sünni-Şii, Arap-Kürt, Müslüman-Hristiyan çekişmesi yoluyla bölge halkının birliğini parçaladığına işaret eden Salah, “Bu yolla önce Irak sonra da Suriye parçalandı. Bundan sonra da bu güçler gözlerini Türkiye’ye dikti” diye konuştu.
- 'Türkiye sömürgeci güçler tarafından hedefe konuldu'Salah, “Siyasi ve ekonomik açıdan büyük başarı gösteren Türkiye, 'Ortadoğu’yu karıştırmaya yönelik planların başarısız olması için bölge halklarını birleştirme gücünü elinde bulundurduğu için 'tehlike' addedilerek sömürgeci güçler tarafından hedefe konuldu' ifadesini kullandı.
Bu nedenle söz konusu güçlerin ekonomi ve güvenliği hedef alarak Türkiye'yi zayıflatmaya çalıştığını kaydeden Salah, “Ancak Türkiye’ye yaptığım ziyaretler sırasında yakından gördüğüm kadarıyla bu ülkeyi ayakta tutan unsurlar, güçlü ve adil devlet yapısı ile mücadeleci ve bilinçli topluma sahip olması. Türkiye üzerinde farklı kesim ve sloganlar kullanılarak uygulamaya konulan bu komplolar, Allah’ın izniyle başarısız olacak” şeklinde konuştu.
Salah, Kudüs’teki mevcut duruma ilişkin ise, “Şu an burada olanlar Suriye ve Irak’ta yaşananlar ve sömürgeci güçlerin Türkiye'ye karşı verdikleri uğraşılardan farklı değil” dedi.
- İsrail, 'doğu yangını' istiyor
'İsrail, önemli addettiği bir dizi hedeflerinin gerçekleşmesini sağlamak amacıyla bir 'doğu yangını' istiyor' diyen Salah, söz konusu hedeflerin Aksa’nın mekan olarak bölünmesi, Süleyman mabedinin inşası ve sonrasında da 1948 topraklarındaki Filistinlileri bir bölgede toplamak ve burayı Batı Şeria’ya katmak suretiyle bu topraklardaki Filistin varlığını yok etmek olduğunu aktardı.
Salah, Arapların korkunç sessizliği nedeniyle İsrail'in bu planlarını uygulamaya koymaya başladığını ancak Filistin halkının bu planların karşısında güçlü bir duruş sergilediğini ifade etti.
Filistinlilerin her şeyden çok birleşmeye ihtiyacı olduğunu kaydeden Salah, Filistin meselesinin geleceğinin, taraflardan herhangi birinin menfaatine olmadığını belirtti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Fillistin yönetimini 'ortak' olarak görmediğini ve onlarla müzakere yapma çabasında olmadığını dile getiren Salah, Filistin siyasi sürecindeki etkin aktörlerin, işgalden kurtuluş için Filistinli güçleri bir araya getirecek ulusal bir formül bulması gerektiğini söyledi.
1948 İslami Hareketi ve faaliyetlerine ilişkin de konuşan Salah, 'İsrail işgal yönetimine mesajımız aynıdır. İslami hareket ve kadrosu varlığını sürdürmektedir, çalışma alanını terk etmeyecektir. Hareketin yasaklanması, gücümüzü daha da artırdı ve Filistin toplumunu yasaklanan tüm hareketlerin işlevlerini görür hale getirdi' dedi.
İsrail'in Filistin halkına yönelik uygulamaları konusunda ise Salah, İsrail'deki 'aptal' bir başbakanının liderliğini yaptığı radikal siyasetçilerin, Filistin halkını provoke için tüm araçları kullandığını, Mescid-i Aksa ve Filistinlilere ilişkin ihlalleri nedeniyle halkın öfkesini büyüttüğünü söyledi.
Bu siyasetin sürdürülmesi durumunda olayların daha da şiddetleneceği ve geniş boyutlara ulaşacağını ifade eden Salah, 'Tehlikesinin boyutlarını bilmediği bir yangını yönetmeye çalışan İsrail, bunun bedelini ödeyecektir' diye konuştu.
Salah, mevcut duruma rağmen sahip olduğu tarihi mirasla ümmetin yeniden ayağa kalkacağını ve kazanacağı bu zaferin insanlara ve dünyaya adalet ile güveni getireceğini belirtti.
1948 Filistin İslami Hareketi Lideri Salah Açıklaması
'Ortadoğu’da yaşananlar, sömürgeci güçlerin bölge halkı ve kaynakları üzerindeki hakimiyet savaşının bir neticesi' 'Türkiye, Ortadoğu halklarını birleştirme gücüne sahip olduğundan dolayı 'tehlike' addedilerek, sömürgeci güçler tarafından hedefe konuldu' 'İsrail, önemli addetttiği bir dizi hedeflerinin gerçekleşmesini sağlamak amacıyla bir 'doğu yangını' istiyor'.