Özyeğin, "2. Avea Genç CEO Buluşmaları"nın açılışında yaptığı konuşmada, 29 yaşında ilken hasbelkader bir bankanın yönetim kurulu üyesi olduğunu, bankaya katıldığında bankanın B'sini bile bilmediğini, hatta o dönem Amerika'dan 3 ay önce döndüğünü ve bir bankada hesabının bile olmadığını anlattı..
İnsan kaynağının kendisi için çok önemli olduğunu vurgulayan Özyeğin, bunun sabit yatırımdan daha önemli bir kaynak olduğunu söyledi.
Finansbank'ı 1987'de kurmasından bu yana 50 bin üniversite mezununu işe aldığı bilgisini veren Özyeğin, bunlardan 12 bininin halen Finansbank'ta çalıştığın dile getirdi.
Finansbank'ı kurduğunda kendisinin 42 yaşında olduğunu, bankanın üst yönetim kadrosunun ise 28 ile 30 yaş arasındaki çalışanlardan oluştuğunu vurgulayan Özyeğin, hali hazırda Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı olan Ömer Aras'a o dönem genel müdürlük teklif ettiğinde Aras'ın sadece 34 yaşında olduğunu anımsattı.
Gençlere rekabeti iyi takip etmeleri tavsiyesinde bulunan Özyeğin, müşterilerini yakından tanımayanların piyasanın gerisinde kalacağını, rekabetin en iyi, müşterilerden takip edilebileceğinin altını çizdi.
"Şimdiki aklım olsa belki psikoloji okurdum diyorum" diyen Özyeğin, teknik bilginin belli bir yönetici seviyesine kadar çok faydalı olduğunu, ancak ondan sonra yöneticilik sanatının insanları yönetme sanatı olduğunu ifade etti.
- "Üniversitemizdeki yatakhanenin altında çağrı merkezi var, öğrenciler burada kredi kartı tahsilatı yapıyor"
Özyeğin, iyi bir yöneticinin herhangi bir sektörde başarılı olabileceğini belirterek, daha önce satın aldıkları bir limanın başına nükleer mühendisi olan birini getirdiklerini söyledi.
Özyeğin Üniversitesi'nde öğrencilere girişimci olmayı öğrettiklerini aktaran Özyeğin, üniversitedeki yatakhanenin altında çağrı merkezi olduğunu, öğrencilerin burada kredi kartı tahsilatı yaptığını, üniversitede 320 öğrencinin ücret karşılığı part time çalıştığı bilgisini verdi.
Çocukların aile içindeki anne ile babası arasındaki ilişkileri takip ederek duygusal zekasını geliştirdiğini anlatan Özyeğin, sözlerine şöyle devam etti:
"Oregon State Üniversitesi'nde inşaat mühendisliği okurken az daha mezun olamıyordum. Çünkü not ortalamam son sene 2,18 idi. Ama 14 bin kişilik üniversitede talebe birliği başkanı seçildim. Şu anda bir sekreterim var ama o zaman iki sekreterim vardı mesela. Ayda 100 dolar maaşım vardı. Hafta sonu futbol takımıyla değişik eyaletlere gidiyorduk. Bunları neden anlatıyorum? Harvard'a 2,18 not ortalaması ve hiç iş tecrübesi olmayan birisi olarak girmedim ben. Başvuru formunu doldurdum, içine bir sürü fotoğraf koydum. Bu fotoğraflar işte Bobby Kennedy ile çekilmiş resimlerim, bir sürü başkan, oranın valisi, tamamen sosyal aktivitelerimi ön plana aldım. Beni kabul ettiler."
Sıfırdan hayata tekrar başlasa eski hayatına kıyasla sadece ufak tefek değişiklikler yapacağını ifade eden Özyeğin, "Mesela Murat Vargı bana geldiğinde 'Turkcell'e ortak ol' dediği zaman, onu Mehmet Karamehmet'e yollardım ama ben de yüzde 15'ine girerdim" dedi.
- "Bizden mezun olan her öğrenci okulu bitirmeden önce en az 4 işte çalışmış oluyor"
Özyeğin, Türkiye'de ihtiyaca göre eleman yetiştirilmesi gerektiğini belirterek, "Pilot okulu kurdum ben. Çünkü yılda 600 tane pilota ihtiyaç var. Bunu söylediğim zaman bankacılar alınıyor ama bankacılar 15 bin lira net ücreti ancak orta çaplı bir kurumsal şubede müdür olarak alabilir. Ama bir pilot 15 bin lirayı 26 yaşında alıyor" dedi.
Diğer taraftan öğretmenlerin iş bulmak için sıra beklediğini anımsatan Özyeğin, öğretmene de ihtiyaç olduğunu ancak İngilizce matematik, İngilizce fizik öğretmenine ihtiyaç bulunduğuna dikkati çekti.
Özyeğin, Özyeğin Üniversitesi'nden mezun olan her öğrencinin okulu bitirmeden önce en az 4 işte çalışmış olduğunu, öğrencilerin para kazanmanın tadını ve sorumluluğunu mezun olmadan önce aldığını anlattı.
1977'lerde banka yönetim kurulu üyesi iken Antep'teki baklavacılara kredi verebilmek için onların ayağına kadar gittiğini belirten Özyeğin, o dönem bir bankanın şube müdüründen bile randevu almanın zor olduğunu, bu yapmanın da bir girişimcilik olduğunu ifade etti.
Konuşmasından sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özyeğin, Türkiye'deki bankacılık faaliyetlerini küçültmeyi hedefleyen HSBC'nin kart müşterisi portföyüne Fibabanka'nın talip olduğu yönünde çıkan haberlere ilişkin, "Bu konuda konuşulacak hiçbir şey yok, resmi bir şey yok. Diğerleri kadar yakın ilgilenmiyoruz" ifadelerini kullandı.
- "Bir mağazada Wi-Fi varsa müşterinin mağazada geçirdiği süre yüzde 14 artıyor"
Türk Telekom Grubu Kurumsal İş Birimi Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Ali Akarca ise dijital dünyanın insanlara deneyimlerin biriktirilmesi, analiz edilmesi ve ortaya bir değer çıkarılması adına sayısız araçlar sunduğunu belirterek, "Bilgi, onu kullanmayı bilenler için en kıymetli çağını yaşıyor. İçinde bulunduğumuz dijital çağın önemini iyi kavrarsak, elimizdeki bilgilerle büyük değerler yaratma imkanına sahip olabiliriz" dedi.
İş dünyasında tüm iş yapış tarzlarının değişimden geçtiğine dikkati çeken Akarca, buna adapte olan şirketlerin öne çıktığını, olamayanların ise dezavantajlı bir noktaya geldiğini söyledi.
Dijital dönemde grup olarak, şirketlere maliyet tasarrufu sağlayan ve onları rekabette öne çıkaracak önemli fırsatlar sunduklarına işaret eden Akarca, şunları kaydetti:
"Dijitalleşme şirketlere önemli maliyet tasarrufu sağlıyor. Örneğin bizim BuluTT sisteminizi kullandığınızda server almanıza gerek yok artık. Bunu kiralıyorsunuz ve tüm dünya bunu böyle yapıyor artık. Bugün bir fabrika kurabilirsiniz ama her sene yenilenen bir teknolojiye şirket olarak sizlerin yatırım yapması doğru değil. Türk Telekom Grubu olarak, sürdürülebilir ekonomik büyümenin en önemli yapı taşlarından birinin girişimcilik olduğu düşüncesiyle PİLOTT Projesi'ni hayata geçirdik"
TV yayıncılığından iş uygulamalarına kadar birçok alanda yatırım yaptıklarını belirten Akarca, Akıllı KenTT'ler kurmaya başladıklarını, bundan sonra sıranın akıllı mağazalara geleceğini dile getirdi.
Bundan 5 sene sonra Türkiye'de Wi-Fi hizmeti vermeyen perakendecinin banka şubelerinin işi çok zor olduğunu düşündüğünü anlatan Akarca, "Araştırmalar gösteriyor ki bir mağazada Wi-Fi varsa müşterinin mağazada geçirdiği süre yüzde 14 artıyor. Bu nedenle Türk Telekom Grubu olarak iletişim ve teknoloji altyapımızın sadece bugünün değil, önümüzdeki on yılların teknolojik gelişmelerine uyum sağlayacak hız ve kapasiteye sahip olmasına büyük önem veriyoruz. Yatırımlarımızı bu anlayışla sürdürüyoruz" şeklinde konuştu.
- "Müşteriler kendilerini heyecanlandıran markaları seçiyor"
Akarca, Türkiye'deki evlerin yüzde 46'sının, dünyadakilerin ise yüzde 44'ünün internete bağlı hale geldiğini, dijital evlerin artık bir olgu olduğunu dile getirdi.
Dünyadaki en değerli 100 markanın 4'ünün teknoloji firmaları Apple, Gooogle, Microsoft ile IBM olduğunu aktaran Akarca, bu 4 markanın piyasa değerinin 630 milyar dolar düzeyinde bulunduğunu ifade etti.
Ticaretin yüzde 12-14'ünün e-ticaret olarak geliştiğinin altını çizen Akarca, artık bir teknolojiyi satın almaya gerek olmadığını anlattı.
Akarca, şirketlerin dijital ortamda rekabet ederken artık müşterilerini heyecanlandırması gerektiğini, müşterilerin kendilerini heyecanlandıran markaları seçtiğini dile getirdi.
2. Avea Genç CEO Buluşmaları'nda söz alan Egomnia'nın Kurucusu Matteo Achilli ise konuşmasında ilk girişimcilik deneyimi detaylarını anlatarak, "İtalya'daki yeni mezun gençlerin iş bulma sürecinde yaşadığı zorlukları gördüm ve buna karşı yeni bir yöntem geliştirmemiz gerektiğini düşündüm. Şimdi geldiğimiz noktada dünyanın en büyük şirketleriyle birlikte çalışıyoruz" dedi.
NEF İnşaat CEO'su Erden Timur da inşaat sektöründeki dijital yeniliklerden örnekler vererek, "Bir şeyleri dijitalleştirmek için ihtiyacı anlamak çok önemli. Değeri ve duyguyu dijitalleştirmemiz gerekiyor. Ben insanların dertlerini dert ederek bir şeyleri geliştirdim. Şimdiki hayalim neden şehirde bir tane ev alındığında şehirdeki diğer evler senin olmasın ya da dünyada ki evler senin olmasın hayali" ifadelerini kullandı.
Vialand CEO'su Tolga Alişoğlu ise "Genç yönetici olduğunuzda kendinizi ispat etme yükümlülüğünüz var. Bunlar gerçekten insanı zorlayan şeyler. Tüm bu zorluklara karşı hızlı karar alma gücü de yine gençlikten geliyor" şeklinde konuştu.
Yazar ve Yönetim Danışmanı Donald Sull ise konuşmasında "Basit Kurallar" isimli yeni kitabının içeriğine değinerek şunları kaydetti:
"Neden bizim için basit kurallar önemli. Çünkü çok karmaşık bir dünyada yaşıyoruz. Problem dediğimiz aslında karmaşık sistemlerden çıkıyor. Bunu yine karmaşık sistemle çözemezsiniz. Çözümünüzün basit olmalı."
Capital Dergisi Yayın Direktörü Rauf Ateş moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde ise Kalyon Grup Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu, Canpa Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özcan, Akfen Holding Yönetim Kurulu Üyesi Selim Akın, Alarko Enerji Grubu Enerji Uzmanı Tal Garih, Kiğılı Giyim CEO Yardımcısı Sena Suerdem ile İnci Aile Ofisi Direktörü Şelale Zaim söz aldı.
2. Avea Genç CEO Buluşmaları
Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, iyi bir yöneticinin herhangi bir sektörde başarılı olabileceğini belirterek, daha önce satın aldıkları bir limanın başına nükleer mühendisi olan birini getirdiklerini söyledi.