Arif Doğan'dan çarpıcı itiraflar

Arif Doğan'dan çarpıcı itiraflar

2. Ergenekon Davasına 2 buçuk ay aradan sonra devam ediliyor. Emekli Albay Arif Doğan savunmasını yapmak üzere duruşmaya ambulansla geldi. Doğan duruşmada vatan haini olmadığını vurguladı.

İki buçuk aylık aranın ardından ikinci Ergenekon Davasının 96. duruşması bugün yapılıyor.  Emekli Albay Arif Doğan savunmasını yapmak üzere duruşmaya ambulansla geldi. Doğan duruşmada vatan haini olmadığını vurguladı.

Çeşitli illerden baro temsilcilerinin gözlemci olarak katıldığı duruşmaya yoğun katılım vardı. Ayrıca Yeni Partili vatandaşlarda otobüslerle buraya geldiler. Duruşma salonunda gazetecilere bile oturacak yer kalmamıştı.

Bugün savunmasını yapmak üzere Emekli Albay Arif Doğan kürsüye geldi. Doğan'ın bir celse önce getirilmesini hükmetmişti mahkeme ancak sağlık sorunları nedeniyle tutuksuz yargılanan Emekli Albay Doğan bir ambulansla duruşmaya getirildi. Oksijen maskesiyle tekerlekli sandalyede yanında korumalarıyla birlikte duruşma salonuna giriş yapan Doğan ifadesini vermeye başladı. Ancak o ifadesini vermeye başlamadan tutuklu yargılanan iki gazeteci Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay söz istedi ve onlar birşeyler söylediler.
 
Balbay, "Ben 9 haftadır burada hukuku bekliyorum firar eden hizbullah değil hukuktur ve hizbullaha herşey mümkün bize mümkün değil" dedi.

Ardından da Tuncay Özkan usule ilişkin eleştirilerini dile getirdi.

Arif Doğan'ın savunması merakla beklendi çünkü Doğan'ın ses kaydı geçtiğimiz aylarda internete düştükten sonra bazı gazetelere demeçler vermişti. Jitemle ilgili açıklamalarından dolayı daha sonra savcılık tarafından ifadesi alınmıştı. Ve yine Güneydoğu ve Doğu Anadoludaki 57 karanlık olayla ilgili de ifadesi alınmıştı.

ABDÜLKADİR AYGAN'I BEN ÖLDÜRTTÜM

Doğan bugün yine çarpıcı şeyler söyledi. "Abdülkadir Aygan'ı ben öldürttüm" dedi. Doğan,  "Abdülkadir'in İsveç'te yaşadığı biliniyor. Bu adamı PKK yeniden doğurdu. Askeri de sivili de suçluyor. Kim bu adam? isveçli ailesiyle yaşıyormuş yalan söylüyor. İnanmazsanız getirin DNA testi yapın. Bu adam Abdülkadir Aygan değildir. Jitemle ilgili de jitemi şu an Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma inkar ediyor ama jitem vardır ve jitemi ben kurdum. Geçici bir süre için kurulmuş operatif bir birimdir kadrolu bir birim değildir" şeklinde savunmasını yaptı.

VATAN HAİNİ DEĞİLİM

Özellikle vatan haini olmadığını vurgulayan Doğan 21 yıldır dağlarda PKK'yla mücadele ettiğini belirterek kendisine itam edilen suçlarla bir alakasının olmadığını dile getirdi.

Aynı zamanda Sedat Peker ve Veli Küçükle ilişkilendirildiğini anımsatarak "Beni bu kişilerle irtibatlandırmışlar ancak ben istihbaratçıyım herkesle görüşürüm benim görevim bu" dedi.

BİR TEK ASKER BENİM


Arif Doğan, ''JİTEM'in hepsi sivildir. Bir tek asker benim. 10 bin kişi vardır ama 20'den fazlası bir araya gelmez. PKK'nın ölüm bölgesine giren birimdir'' dedi.

Aylık gelirinin fındık ve pamuk geliri ile emekli maaşının 7-8 bin lira olduğunu belirterek, kullandığı 6 cep telefonundan 2'sinin numarasını hatırlayarak, ''Kullandığım telefonlar zaten dinlenen yerlerde vardır'' diye konuştu.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün hakkındaki suçlamaları okuduğu sırada, yazılanlara değil, kalbine inandığını, öyle bir insan olsaydı adaleti mahkemeye bırakmayı değil, kendi cezasını kendisinin vereceğini dile getiren Doğan, ''Ben vatan haini değilim. 21 yıl dağda mücadele ettim'' şeklinde konuştu.

Terör örgütü üyesi olduğu bölüm okunduğu sırada da Doğan, ''Hangi terör örgütü Başkan'' dedi. Şengün de, ''İddia olunan Ergenekon örgütü'' demesi üzerine Doğan, ''Ben bilmiyorum'' şeklinde konuştu. Şengün de ''okumamı bitireyim. Sizden açıklama isteyeceğim'' dedi.

Kendisine sorulanlara cevap vermeye hazır olduğunu ifade eden Doğan, ''Ben suçlu değilim ki aklanmak için kendimi müdafaa edeyim. Herkesin bilmesi gereken bilgileri aktarmak için müracaat ettim. Benim tek beyanım var. Evimden, yataktan aldılar. Yoğun bakımda ifadem alındı. Tutuklandım'' şeklinde konuştu.

-''BEN İSTİHBARATÇIYIM. HER KONUŞTUĞUM SUÇLU MU DEMEK''-


Doğan, ölecek de olsa sorulması durumunda cevaplayacağını dile getirerek, ''JİTEM'i bilen bir kişi varsa çıksın, size yazı vereyim beni iğneyle öldürsünler'' dedi.

Hakkındaki iddialara değinen Doğan, ''Veli Küçük paşamla irtibatta bulunmuşum. Sedat Peker'e reis demişim. Ben istihbaratçıyım. Her konuştuğum suçlu mu demek. Benim görevim suçlularla irtibata geçmek. Peker ile herkes görüşüyor. İnternete düşen ses benim sesim değildir. Ben aptal değilim. 21 yıl dağlarda yaşadım. Hayvanlaşmadım. İnsanları yaşatmaya çalıştım'' diye konuştu.

Başından geçen PKK terör örgütü ile mücadele ettiği dönemlere ait anılarından bir kısmını anlatarak, yanmış bir asker ile karnı deşilmiş bir Kürt kızının cesedini görünce yemin ettiğini ifade eden Doğan, ''Beni bunlarla suçlayın. Hainlikle suçlamayın. Beni bir daha öldürmeyin. 1000 mermi ile suçlamayın. Her askerde bulunur bunlar. Arif Doğan Türkiye'nin harp planlarını biliyor'' dedi.

Annesinin Kürt, babasını da Avşar Beyi olduğunu, Kürtçeyi iyi bildiğini ifade eden Doğan, JİTEM ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Doğan, JİTEM'in esrar, eroin, uyuşturucu kaçakçılığı ile uğraşmadığını, PKK'ya karşı en az 100 kişilik gruplarla çalıştığını belirterek, ''JİTEM'in hepsi sivildir. Bir tek asker benim. 10 bin kişi vardır. Ama 20'den fazlası bir araya gelmez. PKK'nın ölüm bölgesine giren birimdir. Buradaki subaylara sorun ölüm bölgesinin ne olduğunu bilmezler'' dedi.

-''JİTEM'İ KURDUĞUMA, KURACAĞIMA PİŞMAN ETTİLER''-

Doğan, JİTEM olmasaydı bugün 80 bin askerin ölmüş olacağını belirterek, ''JİTEM'i kurduğuma kuracağıma pişman ettiler. JİTEM'i lağvettik'' dedi.

Kalbinde mermi yediği için pil olduğunu şeker, panik atak gibi hastalıkları bulunduğunu belirten Doğan, kendisinde bulunan 2 kalaşnikof silahın da birinin kendisine ait olduğunu, diğerinin de bir Korgeneral Hulusi Sayın'ın bir çarpışmanın sonucunda hediye olarak verdiğini söyledi.

Doğan, OHAL bölgesinde öğretmenler de dahil 10 bin tane tabanca dağıttığını belirterek, kendisinde bulunan uyuşturucu maddenin de 20 yıl öncesine ait olduğunu, kendisinde çıktığı belirtilen 3 av tüfeğinin ise barut izlerinin olmadığını anlattı.

Subayların her silahta yılda 150 tane mermi istihkakı olduğunu, kendisinin ise 3 silahı bulunduğunu belirterek, silahlardan birini Genelkurmay Başkanının hediye ettiğini, birinin ise kendisinin olduğunu, diğerini de satın aldığını kaydetti.

Doğan, mermi istihkakına göre 10 yılda 3 bin mermi olacağını belirterek, 1000 mermiyle kendisinin silah kaçakçısı yapıldığını anlattı.

İstihbaratçı olduğu için üst düzey örgüt mensubuyla irtibatlı olmasının doğal olduğunu dile getiren Doğan, ''Bana 100 yıl ceza verseler fark etmez. Adalete inanıyorum. Türk adaletine sığınıyorum, PKK adaletine değil. Onlar ben olsaydım Habur'dan geçemezlerdi'' dedi.

Bir istihbarat sonucu 78 kelle aldığını ifade eden Doğan, Güneydoğu'da görev yaptığı dönemde Mesut Barzani ve Celal Talabani'ye Meclis Başkanı ile görüşmelerinde tercümanlık yaptığını kaydetti.

Doğan, Kandil'e yürüyerek giden 21 kişinden biri olduğunu da söyledi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile