Rumelili Sanayici ve İş Adamları Derneğinin (RUMELİSİAD), Ekonomi Bakanlığı ve Başbakanlık Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının desteğiyle bu yıl Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde (AKKM) ikincisini düzenlediği "Uluslararası Balkan Ekonomi Zirvesi" törenle başladı.
Sözlerine, Türkçe "Hepinize selamlar" diyerek başlayan Tahiri, ülkesi ve Türkiye arasında siyaset, iş dünyası ve sivil toplumu bir araya getirmek için bu tür zirvelerin çok önemli fırsatlar oluşturduğunu söyledi.
Kosova'nın genç bir devlet olduğunu ve genç insanlardan oluştuğunu belirten Tahiri, aynı zamanda Avrupa'ya ait olduklarını belirtti.
Trajik bir geçmiş yaşadıklarını ve bazı Kosovalıların Arnavutluk ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu başka ülkelere göç etmek zorunda kaldığını dile getiren Tahiri, bugün özgür bir ülke niteliğiyle 105 devlet tarafından tanındıklarını bildirdi.
Ülkesinin, ekonomik dünyaya da giriş yaptığını ve yatırımların odaklanabileceği önemli bir coğrafya olduklarını vurgulayan Tahiri, Kosova'nın doğal ve maden kaynakları bakımından zengin olduğunu ve bu yüzden 100 yıl süreyle işgal altında tutulduğunu, şimdi ise bu zenginlikleri kendilerinin sahiplendiğini ve mevcut potansiyeli yatırımcılarla paylaşmak istediklerini anlattı.
Tahiri, Balkan ülkelerindeki iş adamlarına seslenerek, şöyle konuştu:
"Sizler, Balkan ülkelerindeki iş adamları, özellikle Arnavutlara seslenmek istiyorum; iki ana vatanınız var, biri Türkiye ama önceki ana vatanınız da Kosova ya da Arnavutluk. Sonuçta şunu söylemek istiyorum; iki ana vatanınız olması bence bir imtiyaz ama iki farklı yükümlülüğü de omuzlarınıza yüklüyor. Yani hem Türkiye'de yatırım yapmanız anlamında yükümlülüğünüz var hem de Kosova'ya gelmeniz ve köklerinizle buluşmanız anlamında bir yükümlülüğünüz oluyor. Her zaman gururluyuz ama Kosova'yı, Arnavutluk'u hiçbir zaman unutmazsınız, unutmayacaksınız. Kalplerimiz her zaman, her daim sizlerle birlikte. Sizin kalpleriniz de bizimle birlikte. İşte şimdi bir araya gelmemizin zamanıdır. Sadece ekonomik alanda değil, siyasi, kültürel, sosyal alanlarda da. Çünkü bunlar bizim paylaştığımız ortak değerler. Kosova, Türkiye, Arnavutlar bizler hep birlikte açıkçası dostluk esasında geleceğe yönelik çok güçlü ilişkileri sürdürebiliriz."
Konuşmasını Türkçe tamamlayan Tahiri, "Bizim kalplerimiz sizinle, buradadır. Sizin de bizimledir. Uzun zaman ayrıldık, yine biriz. Zaten ilişkilerimizi daha çok güçlendirelim" ifadesini kullandı.
- "Dualarımız sizinledir"
Makedonya Devlet Bakanı Hadi Nezir de Balkanlar'ın çok hassas bir gölge olduğunu, Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının Balkanlar'da başladığını hatırlatarak, böyle trajedilerin bir daha yaşanmamasını diledi.
Canından çok daha sevdiği ana vatan Türkiye'de ve Bursa'da bulunmaktan çok büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Nezir, Balkanlar'da yaşadıklarını ancak dualarının burası için olduğunu söyledi.
Nezir, şöyle devam etti:
"Her zaman şu duayı ediyoruz; Allah sizlere ve ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'ne zeval vermesin. Büyük ve güçlü bir Türkiye olmasını Allah'tan niyaz ediyoruz. Benim vatanım Makedonya Cumhuriyeti'dir. Elbette Makedonya'da doğdum ve ülkemle de gurur duyuyorum ancak vatanımı canımdan daha fazla seviyorum ve gönüllerimiz her zaman Ankara'dadır, İstanbul'dadır, Bursa'dadır, Türkiye'dedir. Dualarımız sizinledir."
Nezir, Balkanlar'ın stratejik bakımdan çok önemli olduğunu, Osmanlı'nın önce Balkanlar'ı daha sonra İstanbul'u fethettiğini dile getirdi.
Makedonya yönetiminin, dış yatırımlara çok açık bir çek verdiğine değinen Nezir, şunları kaydetti:
"Bugün Avrupa'da, Makedonya'da yatırım yapmak için en iyi şartları vermektedir. Serbest bölgelerimize yatırım yaparsanız hükümetimiz sizlerden 10 yıl vergi almıyor. İhracat yaparsanız sıfır gümrükle mallarınızı Avrupa'ya ihraç edebilirsiniz. Bugün Türkiye'den gelen yatırımcılar konusunda maalesef istediğimiz rakamlara hala varamadık. Bunu 1 milyar dolara çıkarmamız gerekiyor. Bunda 500 milyon dolarda bulunmaktayız. Balkanlar, dolayısıyla Makedonya, Türkiye için bir Avrupa kapısıdır. Bizlerin her zaman bu kapıyı açık tutmamız gerekiyor."
- "Belki bölgemizi değiştiremeyiz ama..."
Makedonya Ekonomi Bakanı Valon Saracini ise ailesi ve kendisinin, Türkiye ile güçlü bağlara sahip olduğunu bildirdi.
Ülkelerini, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) pazarına giriş kapısı olarak gördüklerine işaret eden Saracini, AB üyesi tüm ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları bulunduğunu, dolayısıyla 600 milyonluk bir nüfusa açılan bir kapı olduklarını belirtti.
Türkiye'nin, ülkelerine ekonomik bakımdan yardımcı olacağına inandıklarını söyleyen Saracini, "Türkiye'nin iyi bir dostuyuz; her zaman stratejik ortağımız ABD ile birlikte. Türk iş adamlarına seslenmek istiyorum; lütfen kendinizi rahat hissedin, gerçekten yatırım yapmak için çok dostane bir ülkeyiz. Belki bölgemizi değiştiremeyiz ama bu zirveyle birlikte bence en azından bu bölgeyi yaşamak için daha iyi bir hale getirebiliriz" diye konuştu.
- "Kosova'ya daha fazla yatırım" çağrısı
Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar, bu tür toplantıların, Türkiye'nin güçlü bir devlet olduğunu gösterdiğine değindi.
Türkiye'nin elde ettiği başarıları yakından öğrendiklerini ve bu ülkeyi, Kosova Türk toplumunun temsilcileri olarak yakından takip ettiklerini ifade eden Yağcılar, "Türkiye'nin güçlü bir devlet olduğunu, siyasi istikrar ve siyasi liderliğiyle beraber bütün bu bölgeye yansımasının olumlu olduğunu görüyoruz. Bu buluşmalar neticesinde Türk iş adamlarının Balkanlar'a, Kosova'ya daha fazla gelmesini beklemekteyiz" değerlendirmesinde bulundu.
(Sürecek)
2. Rumelisiad Uluslararası Balkan Ekonomi Zirvesi (1)
Kosova Başbakan Yardımcısı Edita Tahiri, "Şimdi bir araya gelmemizin zamanıdır. Sadece ekonomik alanda değil, siyasi, kültürel, sosyal alanlarda da. Çünkü bunlar bizim paylaştığımız ortak değerler. Kosova, Türkiye, Arnavutlar bizler hep birlikte açıkçası dostluk esasında geleceğe yönelik çok güçlü ilişkileri sürdürebiliriz" dedi.