2. Ulusal Hücresel Tedavi Ve Rejeneratif Tıp Kongresi Çeşme’de Başladı
2. Ulusal Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Kongresi Çeşme’de başladı. 500 kişinin katıldığı kongrede son zamanlarda umut olarak görülen kök hücre çalışmalarıyla ilgili TBMM’de bir komisyon kurulması istendi.
Çeşme’deki 2. Ulusal Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Kongresi’nde kök hücre tedavisiyle ilgili Türkiye’deki ve dünyadaki son gelişmeler değerlendirildi. Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Derneği ve Sağlık Bakanlığı Kök Hücre ve Kemik İliği Nakli Bilim Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan, Türkiye’de kök hücre nakliyle ilgili çalışmaların uluslararası düzeyde bulunduğunu, kök hücre hakli yapılacak merkezlerle ilgili bir süre önce Sağlık Bakanlığınca yayımlanan yönetmeliğin bu alanda devrimniteliğinde olduğunu kaydetti. Kök hücre uygulamalarının son zamanlarda özellikle kas hastalarının talepleriyle gündeme geldiğini söyleyen İlhan, ’’Kök hücre konusundaki çalışmalarda, hasta ve araştırmacılar açısından risklerin karşılanması için gerekli olan sigortacılık sistemi konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Hastaların sigortalanması çok yüksek rakamlara ulaşıyor. Bu sıkıntıların aşılması amacıyla TBMM’de tıpkı kanser konusunda olduğu gibi çok geniş kapsamlı bir araştırma komisyonu kurulabilir, konusosyal devlet anlayışıyla ele alınabilir. Bu komisyon Türkiye’deki kök hücre uygulamalarının kapsamı ve nasıl yürütülmesi gerektiği gibi konularda belirli kararlar alabilir. 50’den fazla bilim dalını ilgilendiren bu alanda ortak hareket edilmesi çok önemli’’ dedi.Dokuz Eylül Üniversitesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kongre Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Ali Özcan ise kök hücre uygulamalarının bir tedavi değil deneysel çalışma olduğunu vurguladı. Özcan, bu deneysel uygulamaların araştırma fonlarıyla desteklendiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun geri ödeme sistemine dahil edilebilmesi için rutin tedavi olarak uygulanmasının gerekli olduğunu kaydetti. Bazı ülkelerde daha deneysel süreci tamamlanmayan kök hücre uygulamalarının seyahat paketlerinde satıldığını,bunun yanlış kanıların oluşmasına neden olduğunu anlatan Özcan, ’’Zaten uygulanan bu tür uygulamaların güvenli olup olmadığını test etmek için çaba sarf ediyoruz’’ dedi. Embriyonik kök hücrelerin çalışmalarda kullanılmasıyla ilgili engellerin kaldırılması gerektiğini de ifade eden Özcan, bir Müslüman ülke olarak tüp bebekte söz sahibi olan Türkiye’nin kök hücre konusunda da dünyada söz sahibi olabileceğini söyledi. Uluslararası Hücresel Tedavi Derneği Başkanı Prof. Dr. Kurt Gunter de Türkiye’de kök hücre uygulamalarıyla ilgili başarılı çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Gunter, embriyonik kök hücre kullanımıyla ilgili olarak, ’’Bu konuda araştırma yapılmasını etik bir sorun olarak görmüyorum. Bunlar zaten tıbbi atık oluyor. Özellikle kordon kanı bankacılığı çalışmalarını destekliyorum. Etik endişe duyduğum konu kordon kanlarının kişisel kullanım için ticari amaçlarla saklanması. Embriyonik kök hücre çalışmalarıilerletilmelidir’’ dedi.