2. Uluslararası Disiplinlerarası Kadın Çalışmaları Kongresi

SAKARYA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, medya, akademi, bürokrasi, siyaset, sanat ve iş dünyasında kadın etkinliğinin daha da arttırılması gerektiğini belirterek, "Kadın sayısından söz etmiyorum, sayıyla birlikte ihtiyacımız olan şey etkinliktir, varlık gösterebilmektir. Çok şükür Türkiye'de bu konuda dikkati çeken bir değişim yaşanmakta" dedi.

Kadın ve Demokrasi Derneğince (KADEM) Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen "2. Uluslararası Disiplinlerarası Kadın Çalışmaları Kongresi"nde konuşan Erdoğan, kongrenin sivil toplum ve üniversite işbirliği konusunda diğer kurumlara da örnek teşkil edeceğini söyledi.

Erdoğan, medeniyetin inşasında kadın ve erkeğin ortak rol oynadığını, kadınların her alanda erkeğin yanı başında yer aldığını belirtti. Erdoğan, kadınsız yönetim, siyaset ve sanatın bütün toplum için eksiklik, daha da önemlisi adaletsizlik ve haksızlık olduğunu dile getirdi.

Dünyada kadın ayrımcılığına yönelik nice örnekler bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Dünyanın pek çok köşesinde kurşun, bomba, kitle imha silahları, çocukların üzerine şefkatle kapanan kadınların üzerine isabet etmiştir. Savaşlar, önce kadın ve masumları vurmuştur. Üstelik sadece savaşlar değil, insanlık için ilerleme kabul edilen devrimler dahi kadınlara yeni yükler getirmiştir. Söz gelimi sanayi devrimi kadının işini zorlaştırmıştır. Kadın, hem içeride hem dışarıda ağır sorumluluklar yüklenmiştir. Benzer şekilde artan nüfusa oranla azalan istihdam alanı ilk önce kadını etkilemiştir."

- "Yeni bakış açıları geliştirebiliriz"

Kadının güçlü ve geleneksel rolünün önemli bir bakış açısı sunduğuna işaret eden Emine Erdoğan, kadın ile erkek arasında bozulan dengenin onarılmasında Türk kültür ve geleneğindeki örneklerin kendilerine ışık tutacağını anlattı.

Erdoğan, bu çerçevede kongrenin hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu:

"Bu tür girişimler sayesinde kadının dünyayı inşa etmedeki yerine dair yeni bakış açıları geliştirebiliriz. Birtakım klişeleri ortadan kaldırıp ezberleri bozabiliriz. Daha da önemlisi oryantalist yaklaşımları analiz edebilir, Müslüman kadına atfedilebilen haksız nitelemelerle mücadele edebiliriz. Zira batı, doğu hakkındaki en keskin tanımlamalarını kadın üzerinden yapmış, doğu zihniyetini hak etmediği sıfatlarla yaftalamıştır. Söz gelimi İslam'ın kadına bakışını kendine göre yorumlayarak çarpıtmıştır. Oysa İslam, sözlerimin başında ifade ettiğim gibi kadını ve erkeği bir bütünün parçaları olarak görmektedir."

- "Kadın etkinliğini daha da artırmak durumundayız"

Emine Erdoğan, bugün gerek duyarlılık, gerekse çözüm ve politika üretme noktasında geçmişe göre çok daha iyi bir noktada olduklarını vurgulayarak, "Geçmişte kadınlarımız bir sorunla karşılaştıklarında içlerine kapanıyor, umut ve yaşama tutunma azimlerini kaybediyorlardı. Fakat şimdi, bütün kadınlarımız sorunları aşmanın, karanlığa bir mum yakmanın mücadelesini veriyor" ifadesini kullandı.

Küresel anlamda da kadın dayanışmasının önem kazandığına değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugün, aramızda farklı ülkelerden gelen çok değerli kadınlar var. Dayanışma içerisinde hareket etmek, bugün her zamankinden daha fazla önem taşımakta. Kadının ve kadın emeğinin istismarı konusunda birlikte mücadele vermek durumundayız. Fakat bu mücadeleyi verirken kadın erkek fıtratlarını göz  önünde bulundurmalı, adalet ilkesini hep dengede tutmalıyız. Toplumsal cinsiyet adaleti ilkesini, kadın erkek eşitliğinin temel ölçüsü yapmak durumundayız. Dünya bir inkılap bekliyor, bu inkılapta kadınlara büyük roller düştüğüne inanıyorum. Medya, akademi, bürokrasi, siyaset, sanat ve iş dünyasında kadın etkinliğini daha da artırmak durumundayız. Kadın sayısından söz etmiyorum, sayıyla birlikte ihtiyacımız olan şey etkinliktir, varlık gösterebilmektir. Çok şükür Türkiye'de bu konuda dikkati çeken bir değişim yaşanmakta. İnanıyorum ki, bugün burada yaptığımız gibi kadın araştırmalarının kapsamını genişletmek, bu süreçleri hızlandıracaktır."

- "Bir arada yaşama kültürü öne çıkartılmalıdır"

Disiplinlerarası yaklaşımlarla bütüncül bir bakış açısının yakalanması gerektiğini ifade eden Erdoğan, böylece kadınların siyasi, sosyal ve ekonomik hayata, bilim ve sanat faaliyetlerine aktif şekilde katılmalarının mümkün olabileceğine işaret etti.

"Bir toplumun temel gelişmişlik göstergesi, bireyin zihinsel faaliyet ve yeteneklerini kullanmalarına fırsat verilmesidir" diyen Erdoğan, "Bugün dünyanın en ihtiyaç duyduğu şey, ırkçılık, cinsiyet ayrımcılığı ve ön yargılara karşı hoşgörü, birbirine saygı ve bir arada yaşama kültürünü öne çıkartmaktır. Dünya bir arada yaşamanın yollarını ararken ilk yapılacak iş, kadın ve erkek arasında adalet ve hakkaniyet üzerine bir düzen kurmaktır. Bunu yapabiliyorsak zaten bir arada yaşamayı da öğrenmişiz demektir. KADEM'in ve SAÜ Kadın Araştırmaları Merkezi'nin işbirlik ve gayretleri nedeniyle kutluyorum. Kongrenin hayırlı neticeler vermesini diliyorum" sözlerine yer verdi.

- "Kadınlara yönelik birçok yasal düzenleme yapıldı"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu da kadınların demokratikleşme sürecinde birey olarak sahip oldukları temel hak ve özgürlükleri kullanma çabalarının artarak devam ettiğini söyledi. Başörtüsü konusunda büyük mücadele verdiklerini belirten Ramazanoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Öyle anlar oldu ki bir tarafta sınavla kazanılmış, emek vererek elde ettiğimiz haklarımız ama öbür tarafta da başörtümüz vardı. Biz, işte bu bir avuç kadın Emine Erdoğan da dahil, haklarımızı bıraktık ama asla başörtümüzü bırakmadık. Ulusal ve uluslararası planda cinsiyete dayalı ayrımcılığın ortadan kaldırılması, toplumsal cinsiyet ve adalet temelli bakış açısının insan hakları alanına yerleştirilmesi için mücadelemizi hep birlikte sürdürdük, sürdürmeye devam edeceğiz."

Ramazanoğlu, kadının ekonomiden siyasete, kültürden iş hayatına toplumdaki yerini almaya başladığını vurgulayarak, bunun daha ileri seviyelere ulaşması için mücadelelerinin sürdüğünü, toplantıdan çıkacak sonuçların da bu alandaki çalışmalar için yol gösterici olacağını dile getirdi.

Kadına yönelik şiddetin en önemli insan hakkı ihlali olduğunu ifade eden Ramazanoğlu şunlara değindi:

"Maalesef 21. yüzyılda da tüm dünyada ekonomik, sosyal ve coğrafi sınır tanımaksızın varlığını sürdürmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de şiddet, mücadele edilmesi gereken ciddi bir toplumsal sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Ülkemizde yasal ve idari tedbirlere rağmen kadına yönelik şiddetin ne kadar önemli bir sorun olduğu ve bu alanda verilen mücadelenin artırılarak devam ettirilmesi gerektiği, hepimizin bilgisi dahilindedir. Ülkemizde kadına yönelik şiddetin kabul edilemez olduğuna dair kararlılıkla çeşitli kampanya, proje ve çalışmalar yürütülmektedir."

Ramazanoğlu, bakanlığın yürüttüğü çalışmalar hakkında da bilgiler verdi.

SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Emine Erdoğan'a plaket takdim etti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile