2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi...

Bu varsayımı kabul edersek, genel anlamda gerçekçi bir bütçe gibi görünüyor`` -``Avrupa Birliği`ndeki herhangi bir sorun büyümeyi olumsuz etkiler. Bu durumda bütçe özellikle vergi ve gelir tarafında ciddi bir sıkıntı yaşar`` -``Gelir tarafında biraz iyimserliği fazla ama, gerçekçilikten çok uzak değil diye düşünüyorum`` ANKARA (A.A) - 19.10.2011 - Zekeriya Gülün - Marmara Üniversitesi (MÜ) İngilizce İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, baz senaryonun, dünyanın yavaş da olsa büyüyeceği yönünde olduğunu, bu varsayım kabul edilirse, 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi`nin genel anlamda gerçekçi bir bütçe olduğunu belirtti

2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe kanunu tasarısını AA muhabirine değerlendiren Prof. Dr. Aslanoğlu, bütçenin, dünya ekonomisinin büyük bir ikinci dip resesyonunun olmadığı, olmayacağı varsayımıyla yapılmış bir bütçe gibi göründüğünü, doğrusunun da bu olduğunu söyledi

``Baz senaryo, dünyanın yavaş da olsa büyüyeceği yönünde. Bu varsayımı kabul edersek, genel anlamda gerçekçi bir bütçe gibi görünüyor`` diyen Aslanoğlu, bütçeye göre, önümüzdeki yıl harcamalardaki artışın enflasyon artı büyümenin üzerinde olacağını hatırlattı

Dünya ekonomisinin sıkıntılı bir döneminde, kamu yatırımlarının ekonomiyi bir miktar desteklemesinin doğal olduğunu dile getiren Aslanoğlu, ``Şu anda, Eylül sonunda 220 milyar liralık bir harcama var. Yıl sonunda bunun 313`e çıkacağını söylüyor hükümet. Demek ki, yıl sonuna kadar yaklaşık 93 milyar lira daha harcanacak`` diye konuştu

Kamunun gelecek yıl 350 milyar liralık bir harcama yapacağını anlatan Aslanoğlu, ``İkisini toplarsak, bu yılın Ekim`inden gelecek yılın sonuna kadar 450 milyara yakın bir harcama yapılacak. Bu, önümüzdeki yıl büyümeye kamunun katkısının güçlü olması yönünde ekonomi yönetiminin bir sinyal vermesidir diye düşünüyorum`` dedi

Bu yılın 9 ayında 220 milyar lira harcandığının görüldüğünü belirten Aslanoğlu, ``Önümüzdeki 13-14 ayda 450, yani bunun iki katı harcanacak. Kamunun daha fazla katkısı olacak son bir yıldaki büyümeye göre. Zaten yatırım ödeneklerindeki artışlar da bunu gösteriyor`` görüşünü ifade etti

Vergi gelirleri açısından ise, nominal anlamda Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın büyüme oranı kadar bir artış öngörüldüğünü söyleyen Aslanoğlu, ``İlave bir takım vergiler olabilir yine. Ama, Avrupa Birliği`ndeki herhangi bir sorun büyümeyi olumsuz etkiler. Bu durumda bütçe özellikle vergi ve gelir tarafında ciddi bir sıkıntı yaşar. Bunun olmayacağı varsayımı altında, genel anlamda makul diyebiliriz. Gelir tarafında biraz iyimserliği fazla ama, gerçekçilikten çok uzak değil diye düşünüyorum`` şeklinde konuştu

-``Eğitime fazla kaynak aktarılması, uzun vadede verimliliği arttıracak``- Özellikle eğitime, üniversitelere bütçeden fazla kaynak aktarılmasının olumlu olduğunu vurgulayan Aslanoğlu, ``Son dönemde olan bir eğilimdi, eğitimin, üniversitelerin kaynak almadaki payının artması. Onun devam edeceğini görüyoruz. Harcamaların daha çok sübvansiyon niteliğinde olmasındansa, uzun vadeli, verimliliği arttıracak yönde olması iyi bir şeydir`` görüşünü ifade etti

Aslanoğlu, hükümetin, cari açığın kontrolü açısından, gelecek yıl özel sektörün çok fazla talep yaratmasını istemediği yönündeki düşüncesini aktararak, ``Zaten dünyadaki yavaş büyümeyle onun çok da mümkün olmayacağı görülüyor. Dolayısıyla büyüme aslında biraz kamunun desteğiyle de olacak gibi`` dedi

Türkiye`de yüzde 4-5 arası büyümenin işsizlik oranını çok düşürmeyeceğini anlatan Aslanoğlu, şunları söyledi: ``Kamu da, ekonomi de istihdam yaratacak. Yüzde 4`lük büyümede Türkiye istihdam artışı sağlar ama işsizlik oranı, iş gücüne katılım da yüksek olduğu için düşmeyecek. Orta Vadeli Planda da var; bizim yüzde 4-5`in üzerinde büyümemiz lazım ki, işsizlik düşsün. Büyümememiz de lazım zaten, cari açık sorununu kontrol edebilmemiz için. Dünya çok iyi de gitse, bizim yüzde 4-5`in üzerine çok çıkmamamız gerekiyor. O anlamda maalesef, istihdam artsa da işsizlik oranı çok değişmeyecek diye bekliyorum.`` (ZK-NİF)