2015'Ten Bu Yana 34 Bin 950 Terörist Etkisiz Hale Getirildi

Türkiye’nin planli en büyük tatbikati olan Efes-2022 Birlesik Müsterek Fiili Atisli Arazi Tatbikati devam ederken, Milli Savunma Bakanligi tarafindan tatbikat sahasinda basin bilgilendirme toplantisi düzenlendi.

Toplantida açiklamalarda bulunan Milli Savunma Bakanligi Basin ve Halkla Iliskiler Tanitim Subayi Deniz Yüzbasi Burcu Naliç Yokuva, “Milli Savunma Bakanligi’nin tüm birlik ve kurumlari, ülkemizin ve asil milletimizin güvenligi için görevlerini azim ve kararlilikla yerine getirmeye devam etmektedir” dedi.

Türk Silahli Kuvvetleri’nin (TSK) terörle mücadelenin yani sira mavi vatanda ve ülke semalarinda hak, alaka ve menfaatleri korudugunu ifade eden Naliç Yokuva, TSK’nin dünyanin birçok cografyasinda bölgesel, küresel baris ve istikrara katki saglamayi sürdürdügünü söyledi.



FETÖ, PKK/KCK/PYD-YPG, DEAS basta olmak üzere tüm terör örgütlerine karsi mücadelenin artan bir siddet ve tempoda, terörü ve teröristleri kaynaginda etkisiz hale getirme anlayisi ile devam ettigini ifade eden Naliç Yokuva, “1 Ocak’tan itibaren Irak’in kuzeyinde 38’i büyük, 142’si orta çapli olmak üzere 180 operasyon icra edilerek 425 terörist, 24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil 34 bin 950 terörist etkisiz hale getirilmistir. Ayrica, ‘Pençe’ serisi operasyonlar çerçevesinde son olarak 17 Nisan’da Metina, Avasin-Basyan ve Zap bölgesinde baslatilan Pençe-Kilit Operasyonu basariyla icra edilmekte, terör yuvalari tek tek parçalanmaktadir. Tüm operasyonlarimizda oldugu gibi Pençe-Kilit Operasyonunda da amacimiz, halkimiza ve güvenlik güçlerimize yönelik terör saldirilarini bertaraf etmek ve hudut güvenligimizi saglamaktir. Birlesmis Milletler Anlasmasi’nin 51. maddesinden dogan mesru müdafaa haklarimiz dogrultusunda sadece terörist hedeflere karsi icra edilen Pençe-Kilit Operasyonunda teröristlere ait çok sayida silah, mühimmat ve mayin/EYP ele geçirilmis, ayrica 184 magara ve siginak tahrip edilmistir. Pençe Serisi operasyonlar çerçevesinde bugüne kadar 195’i Pençe-Kilit Opersayonunda olmak üzere toplam bin 130 terörist etkisiz hale getirilmistir. Türk Silahli Kuvvetleri’nin teröristler disinda bir hedefinin bulunmadigini bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Nasil ki DEAS Müslümanlari temsil etmiyorsa PKK terör örgütü de Kürt kardeslerimizi temsil etmemektedir” dedi.

“39 bin 177 sahis hududu geçemeden engellendi”

2022 yilinda Iran sinirinda 39 bin 177 sahsin yurda kaçak girisinin engellendigini açiklayan Naliç Yokuva, 966 sahsin da yakalandigi ifade etti.

Alinan ilave ve etkin tedbirler sayesinde 1 Nisan’dan bugüne kadar tüm hudutlardan yasa disi yollarla geçmeye çalisan bin 400 sahsin yakalandigini belirten Naliç Yokuva, “Bu sahislardan 129’u FETÖ mensubu olmak üzere 194’ü teröristtir. 38 bin 261 sahis ise hududu geçemeden engellenmistir. Yine bu dönemde icra edilen operasyonlarda bin 7 kilogram uyusturucu, 4 bin 250 adet muhtelif uyusturucu hap, 3 bin 750 paket sigara ve 552 adet muhtelif silah ele geçirilmistir. Sinirlarimizin güvenligi, ilgili bakanlik ve kurumlarla koordineli olarak zorlu iklim ve arazi sartlarinda, ‘Hudut, namustur’ anlayisi ile kesintisiz olarak saglanmaktadir” diye konustu.



Suriye’den 476 taciz atisi

Suriye’de hayatin normallesmesine yönelik insani yardim ve altyapiyi destekleme faaliyetlerinin sürdügünü de belirten Naliç Yokuva, “Terör örgütlerinin; basta Tel Rifat, Münbiç ve Firat’in dogusu olmak üzere diger bölgelerden de sivillere ve birliklerimize saldiri arayislari sürmektedir. 1 Ocak’tan itibaren harekat bölgelerimize terör örgütü tarafindan 476 taciz ve saldiri gerçeklestirilmis, kahraman komandolarimizin aninda müdahalesi ile bin 256 terörist etkisiz hale getirilmistir. Birliklerimizin güvenligi için gerekli her türlü tedbir alinmaktadir. Suriye’nin kuzeyindeki harekât bölgelerinde yapmis oldugumuz mutabakatlara uyuyor, muhataplarimizdan da uymalarini bekledigimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Yine, muhataplarimizla yaptigimiz görüsmelerde çok teferruatli bir sekilde, tüm somut delilleriyle ortaya koydugumuz PKK’nin YPG, YPG’nin de PKK oldugunun, aralarinda bir fark olmadiginin herkes tarafindan anlasilmasini bekliyoruz. DEAS’la mücadele adi altinda uluslararasi kamuoyunda kendini mesrulastirmaya çalisan eli kanli PKK/YPG terör örgütü basta olmak üzere, bölgede saglanan baris ve istikrari bozmak maksadiyla sivillerin yasam hakkini ellerinden alanlara karsi, masum ve mazlumlari gözeterek Suriye halkinin yaninda olmaya devam edecegimizi, dünyanin da bu insanlik suçuna sessiz kalmamasi gerektigini bir kez daha vurgulamak istiyoruz” dedi.



Yunanistan’dan 953 ihlal

Türk Silahli Kuvvetleri’nin Ege’de, Akdeniz’de, Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti’nin hak, alaka ve menfaatlerini korumaya devam ettigini belirten Naliç Yokuva, “Tüm sorunlarimizin uluslararasi hukuk ve iyi komsuluk iliskileri çerçevesinde çözümü için büyük çaba harcanmaktadir. Türkiye’nin iyi komsuluk iliskileri ve müttefiklik ruhu içindeki tüm iyi niyetli ve samimi yaklasimlarina ragmen Yunanistan gerginligi tirmandirici, saldirgan söylem, tahrik ve hukuk tanimaz eylemlerine maalesef devam etmekte, yaptigimiz tüm diyalog ve görüsme çagrilarimizi cevapsiz birakmakta ve ülkemize karsi yönelttigi temelsiz suçlamalarini sürdürmektedir. Yunanistan, askeri deniz ve hava araçlari ile Gayri Askeri Statüdeki Adalara yönelik ihlallerine devam etmekte olup 2022 yilinda 953 ihlal gerçeklestirmistir. Yine bu dönemde söz konusu adalara 24’ü savunma bakan yardimcisi tarafindan olmak üzere 73 ziyaret gerçeklestirilmis, uluslararasi hukukun ihlaline devam edilmistir. Yunanistan’in Gayri Askeri Statüdeki Adalara yönelik askeri faaliyetleri, Lozan ve Paris Baris antlasmalarinin gayri askeri statüye iliskin hükümlerinin ‘esastan ihlali’ anlamina gelmektedir. Söz konusu ihlal ve ziyaretlere karsi diplomatik kanallardan gerekli girisimlerde bulunulmakta, mütekabiliyet çerçevesinde faaliyetler yürütülmektedir. Temennimiz; Türk ve Yunan halkinin bölge zenginliklerinden de adil bir sekilde istifade ederek baris, refah ve güven içinde yasamasi, Ege Denizi’nin Türkiye ve Yunanistan arasinda dostluk denizi olmasidir. Bir diger önemli husus da Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti’nin adadaki durumudur. Kibris’ta egemen, esit, bagimsiz iki devletin tek çözüm oldugunu vurguluyoruz. Garanti ve ittifak antlasmalari dogrultusunda geçmiste oldugu gibi bugün de Kibrisli kardeslerimizin yanindayiz. Türkiye garantör devlet olarak uluslararasi anlasmalar ve uluslararasi hukuktan kaynaklanan mesru haklar çerçevesinde Kibris’ta baris, huzur ve güvenligin teminati olmaya devam edecektir” diye konustu.



Rusya-Ukrayna Savasi

“Rusya Federasyonu ve Ukrayna arasinda yasanan bölgemizin ve dünyanin güvenligine ciddi bir tehdit teskil eden gelismeleri yakindan takip ediyoruz” diyen Naliç Yokuva, “Ukrayna’nin egemenligine ve toprak bütünlügüne yönelik uluslararasi hukuka aykiri bu durumun, gerginligin bir an önce azaltilarak, diplomatik yollarla çözülmesi çagrimizi tekrarliyor, daha fazla can kaybi yasanmamasi, huzur ve istikrar saglanmasi için acilen bir ateskes ilan edilmesinin önemli oldugunu bir kez daha vurguluyoruz. Karadeniz’de güvenligin saglanmasi için Montrö Sözlesmesi ile kurulan statükonun korunmasi gerektigine inaniyoruz. Ülkemiz, insani yardim konusunda üzerine düseni bugüne kadar oldugu gibi bundan sonra da yapmaya, ilkesel bir tutumla uluslararasi hukuk çerçevesinde Karadeniz’de ve tüm dünyada baris, diyalog, huzur ve refah içinde yasanmasi için gayret göstermeye devam edecektir” seklinde konustu.



“NATO’nun genislemesi, hassasiyetlerimize gösterilecek saygi oraninda anlamli ve önemlidir”

Türk Silahli Kuvvetleri’nin, 2. büyük ordusu olarak NATO’nun güvenliginin tam merkezinde olmaya devam ettigini ifade eden Naliç Yokuva, “Bir güvenlik örgütü olarak en büyük mücadele alanlarindan biri küresel terörizm olan NATO içerisinde; Ittifak üyesi bir ülkeye saldiran; asker, polis ve sivilleri sehit eden terör örgütüne destek olmak müttefiklik ruhuna aykiridir. Bu destegi verenlerin NATO içerisinde yeri olmamalidir. Türkiye’nin; 85 milyon vatandasini ve ayni zamanda NATO’nun da sinirlari olan sinirlarini terör örgütlerine karsi koruma hassasiyeti bulunmaktadir. NATO’nun genislemesi, hassasiyetlerimize gösterilecek saygi oraninda anlamli ve önemlidir. Ülkemiz, bölge ve dünya barisi için sorunlarin her zaman diyalogla çözümünden yanadir. Küresel ve bölgesel güvenlik ve istikrarin tesisi için elinden geleni yapmaya devam etmektedir. Bu çerçevede; 19 Mayis 2022 tarihinde Genelkurmay Baskanimiz Brüksel’de NATO Genelkurmay Baskanlari toplantisina katilim saglamis, Japonya ve Italya Genelkurmay Baskanlari ile ikili görüsme gerçeklestirmistir. Milli Savunma Bakanimiz Hulusi Akar, 15-16 Haziran 2022 tarihlerinde Brüksel’de NATO Savunma Bakanlari Toplantisina, 29-30 Haziran 2022 tarihlerinde ise Madrid’de Cumhurbaskanimiza refakaten NATO Devlet ve Hükümet Baskanlari Zirvesine katilim saglayacaktir. Karadeniz’in yani sira Balkanlar’daki ülkelerin istikrari, siyasi birligi ve toprak bütünlügü ülkemiz için oldugu kadar bölge barisi ve huzuru için de önemlidir. Bu çerçevede, basta Kosova ve Bosna-Hersek olmak üzere tüm Balkan ülkelerinin birlik ve bütünlük içinde mevcudiyetini sürdürmesini istiyoruz. Ülkemiz, Ittifak’a katildigi 1952 yilindan bu yana üstlenmis oldugu tüm görev ve misyonlari basari ile yerine getirmeye, NATO’nun aktif ve yapici bir üyesi olmaya devam edecektir. Türk Silahli Kuvvetleri de; Birlesmis Milletler, NATO, Avrupa Birligi ve AGIT görevleri ve ikili anlasmalar çerçevesinde Libya’dan Kosova’ya, Azerbaycan’dan Bosna Hersek’e, Katar’dan Somali’ye kadar birçok cografyada dünya barisina da katkida bulunmaya devam edecektir” dedi.



“Bugüne kadar 24 bin 387 personel ihraç edildi”

FETÖ ile mücadele çerçevesinde Milli Savunma Bakanligi’nin tüm birimlerinin gerekli hassasiyeti gösterdigini ifade eden Naliç Yokuva, “Yeni bilgi, belge ve veriler isiginda FETÖ ile mücadelemiz kararlilikla sürdürmektedir. 15 Temmuz 2016’dan bugüne kadar 24 bin 387 personel ihraç edilmistir. 781 personel hakkinda ise idari süreç devam etmektedir. 1 Ocak-3 Haziran 2022 tarihleri arasinda; 428 personel ihraç edilmis, 258 emekli personelin rütbeleri geri alinmis, 249 personel göreve iade edilmis, 22 emekli personelin rütbesi iade edilmistir. Milli Savunma Bakanligi bünyesinde FETÖ ile iltisakli tek bir personel kalmayincaya dek mücadelemiz kararlilikla devam edecektir. Sonuç olarak; ayni anda birden fazla harekât alaninda mücadele eden, dünyanin birçok bölgesinde baris ve istikrarin saglanmasinda görev alan basta Türk Silahli Kuvvetlerimiz olmak üzere Milli Savunma Bakanliginin tüm birlik ve kurumlari; binlerce yillik sanli tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki degerlerimizden aldigi ilhamla ve asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasindan aldigi güçle kendisine tevdi edilen her türlü görevi, bugüne kadar oldugu gibi bundan sonra da basarma azim ve kararliligindadir” ifadelerini kullandi.