TBMM Genel Kurulunda 2020 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2018 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay milletvekillerine sunum yaptı. Oktay, ‘Her ay Trump’a hesap veren’ ifadelerini yönelik olarak, “Biz sadece millete hesap veririz. Burada da millete hesap veriyoruz. Uluslararası arenada, Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda, hesap vermez, hesap sorarız. Türkiye’nin çıkarları ne ise o doğrultuda hareket ederiz, ediyoruz. Hiçbir ülke, kuruluş veya kişiden izin almaya ihtiyaç duymadan Türkiye’nin çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yaparız, yapıyoruz. Gerekirse sınır ötesi harekât, gerekirse asker gönderme, gerekirse Doğu Akdeniz’de sondaj, gerekirse sınır ötesinde operasyon ne gerekiyorsa onu yaparız, yapıyoruz” dedi.
Günün tarihini hatırlatan Oktay, “17-25 Aralık yargı darbe girişimini yapanlar, ardından 15 Temmuz darbe girişimini yapmışlardır. Sayın Cumhurbaşkanımız 17/25 Aralık darbe girişimi karşısında nasıl dimdik durmuşsa, 15 Temmuz darbe girişimi karşısında da aynı duruşu sergilemiştir. Şunu ifade edeyim ki; millet iradesine karşı bugüne kadar yapılan ve yapılmaya çalışılan her türlü darbeyi şiddetle kınıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bu darbe girişimi, ülkemize yönelik çok yönlü bir saldırıyı ifade etmektedir”
Türkiye’nin ve Türk milletinin yakın tarihinde yaşadığı en büyük ihanetlerden birinin 15 Temmuz hain darbe girişimi olduğunun altını çizen Oktay, “Bu darbe girişimi, ülkemize yönelik çok yönlü bir saldırıyı ifade etmektedir. Birincisi, bu hadise, milli iradeye, milli iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisine, milletin seçtiği Cumhurbaşkanına, Başbakana, hükümete ve demokrasimize yönelik bir terör saldırısıdır. İkincisi, bu darbe teşebbüsü, semalarında yankılanan ezanları ve gönderinde dalgalanan ayyıldızlı bayrağı özgürlüğümüzün sembolü olan ülkemizi işgal girişimidir. Üçüncüsü, bu ihanet, doğrudan milleti hedef alan, silahlarının namlularını millete çeviren, milletin kanını döken sefil bir kalkışmadır. Dördüncü, bu darbe girişimi, dünya tarihinde ender rastlanan bir erdem örneği olarak, bizatihi milletin kendisi tarafından bastırılmış, başarısızlığa uğratılmıştır. Beşincisi, bu teşebbüs bize, ülkenin ve milletin değerlerine sıkı sıkıya bağlı olmayan yapıların, nasıl savrulmalar yaşayabileceğini, hangi ihanet çukurlarına yuvarlanabileceğini göstermiştir. Altıncısı, tarihte pek çok örneği olan, Türk Milletinin istiklali ve istikbalini hayatı pahasına koruma kararlılığını bir kez daha ispatlamıştır” şeklinde konuştu.
Oktay şunları kaydetti:
“Bir takım istisnai örnekler üzerinden Türkiye’nin FETÖ’yle ve diğer terör örgütleriyle mücadelesini itham etmeye, itibarsızlaştırmaya, etkisizleştirmeye çalışmak, her şeyden önce milletimize haksızlıktır. Sorunları hukuk ve adalet içinde çözmeye sonuna kadar varız, ama Türkiye’nin terörle mücadelesinin zarar görmesine asla izin veremeyiz. İzan ve vicdan sahibi herkesten 15 Temmuz’u ve sonrasında yaşananları bu şekilde değerlendirmesini bekliyoruz. Türk yargısı FETÖ ile mücadelede tarihsel bir sorumluluk üstlenerek bu sorumluluğun gereğini büyük bir özveri ile yerine getirmiştir ve getirmeye de devam etmektedir. Yargısal süreçlerin sağlıklı yürütülmesinin önemi ortadayken, FETÖ Borsası gibi iddiaların FETÖ ile sürdürdüğümüz kesintisiz mücadeleyi sulandırmasına izin vermemeliyiz. Elinde delil ve bilgi olan varsa, kanıtlarını Hâkimler ve Savcılar Kurulu ve Cumhuriyet Savcıları ile paylaşmalıdır.”
“Ülkemizin dünya teknoloji üretimindeki payını arttırabilmek amacıyla çalışmalarımıza hız kesmeden devam etmekteyiz”
Dijital Dönüşüm Ofisi, Dijital Türkiye ve Siber Güvenlik Koordinasyonunu aynı çatı altında toplandığını ifade eden Oktay, “Dijital dönüşümle; kamunun iş süreçleri hızlandırılarak, vatandaşlarımızın günlük hayatları kolaylaştırılacak; bu sayede zaman ve paradan tasarruf sağlanarak, ekonomik ve sosyal hayatta refah artışı sağlanacaktır. Katma değeri yüksek hizmet sayısını artırmak, hizmetleri herkese yayabilmek, vatandaşlarımızın çok daha rahat ve hızlı Dijital Türkiye’yi kullanmasını sağlamak ve ülkemizin dünya teknoloji üretimindeki payını arttırabilmek amacıyla çalışmalarımıza hız kesmeden devam etmekteyiz” diye konuştu.
Hükümet sisteminin değişmesiyle basın kartlarının değişmesi zarureti ortaya çıktığını aktaran Oktay, “Ülkemizdeki yerleşik olan uluslararası basın mensuplarına 2019 yılı itibarıyla 345 basın kartı verilmiştir. Diğer taraftan, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasındaki süreçte millî güvenliğe tehdit oluşturan yapılarla irtibatı olduğu değerlendirilen medya kuruluşlarında çalışan veya irtibat düzeyinde ilişkisi bulunduğu değerlendirilen 691 basın mensubunun basın kartı ilgili yönetmelik uyarınca iptal edilmiştir” ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Bakanlığı’nın doğru dini bilgiyi, toplumun tüm kesimlerine ulaştırmak amacıyla kaynak eser, ilmi eser ve çocuk kitapları gibi birçok yayını okul, cezaevi, dernek ve şahıslara ücretsiz gönderdiğini aktaran Oktay, “2019 yılında yaklaşık 7 milyon eser ücretsiz olarak halkımıza dağıtılmıştır. Ayrıca başta Kur’an-ı Kerim meali olmak üzere, birçok dini eserin farklı dil ve lehçede basımı gerçekleştirilmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı, televizyon ve radyo yayınları ile daha fazla insana ulaşmak üzere çalışmalarını yürütmektedir” şeklinde konuştu.
Oktay şöyle konuştu:
“Ordumuz ve güvenlik güçlerimizce icra edilen harekatlarda etkin bir biçimde kullanılan ve yerli imkanlarla geliştirilen sistemlerimizden; ATAK helikopterlerimizin teslimatı yapılmış, Milli gemisavar füzemiz ATMACA, envantere alınan TCG Kınalıada korvetimize konuşlandırılmış, TCG Anadolu çıkarma gemimiz denize indirilmiş, SİHA’mız ANKA-S, yerli motoru ile göklerdeki yerini sağlamlaştırmış, BAYRAKTAR SİHA’mızın ihracatına başlanmış, KORKUT hava savunma sistemimizin teslimatlarına başlanmış, HİSAR-A hava savunma sistemimizin seri üretim aşamasına gelinmiş, Milli güdüm kitlerinden Hassas Güdüm Kiti, Kanatlı Güdüm Kiti ve Teberden yaklaşık 1000 adet teslim edilmiş, Milli torpidomuz AKYA’nın atışlı testleri başarıyla gerçekleştirilmiştir.”
“Milletimiz, tarihin hiçbir döneminde işgalci olmamıştır”
Türkiye’nin Suriye’deki operasyonlara ilişkin olarak Oktay, “Kadın, çocuk, yaşlı demeden Kürtler de dahil olmak üzere bölgedeki tüm insanlar üzerinde korku, zulüm ve baskılarla hakimiyet kuranları ve egemen güçler adına bölgeyi sömürenleri görmek isteyenler, YPG/PYD/PKK/SDG’ye ve onların hakimiyet kurduğu bölgelere bakabilirler. Türkiye, Suriye’deki Kürtler dâhil olmak üzere ülkesinden kaçan Suriyelilerin tekrar evlerine dönebilecekleri güvenli bölgeleri oluşturarak bölgedeki terör düzenine son vermiştir. Türkiye, kendi vatandaşının canına ve malına kastedenlere karşı gerekeni yapmış ve sınır güvenliğini temin etmiştir. Milletimiz, tarihin hiçbir döneminde işgalci olmamıştır. İşte Cerablus, El-Bab, ve Afrin örnekleri ortadadır. Güvenlik güçlerimiz Barış Pınarı Harekâtı bölgesinde de krizin ortasında barış pınarlarını sulayarak huzuru yeşertmeye devam edecektir” dedi.
2020 Merkezi Yönetim Bütçe Görüşmeleri
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Biz sadece millete hesap veririz. Burada da millete hesap veriyoruz. Uluslararası arenada, Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda, hesap vermez, hesap sorarız” dedi.