Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Tank Palet Fabrikası'ndaki işletme hakkının devrine ilişkin, "Burada yapılan işlemin asıl amacı ALTAY tankının en hızlı şekilde TSK'ya kazandırılması için tüm imkanların seferber edilmesidir." dedi.
Akar, Bakanlığının 2020 bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Sakarya'daki tank-palet fabrikasının kullanım hakkının devrine yönelik milletvekillerinden gelen sorulara ilişkin Akar, 10 yılı aşkın zamandır yerli ve milli tankın üretilmesi için mücadele verdiklerini belirtti.
İlk aşamada ALTAY Tank Tasarım Prototip Üretimi için OTOKAR A.Ş'nin görevlendirildiğini ve bu kapsamda 5 prototip üretildiğini hatırlatan Akar, bu süreçte Arifiye Tank Palet Fabrikası'nın belirli alanlarının 2012-2015 arasında, OTOKAR Firması'na tahsis edildiğini anlattı. Bu prototiplerin kule ve gövdelerinin fabrikada üretildiğini dile getiren Akar, fabrikanın test alt yapısının da firmaya kullandırıldığını söyledi.
Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından 2018'de ALTAY tankının seri üretim ihalesinin gerçekleştirildiğini anımsatan Akar, "İhaleye katılan üç firmadan en uygun teklifi veren BMC A.Ş ile Savunma Sanayi Başkanlığı arasında tankın seri üretimine ilişkin sözleşme imzalandı. Dolayısıyla tank yapmak için 2000'li yıllardan bu yana devam eden çabamız bu şekilde son aşamaya geldi." diye konuştu.
Akar, OTOKAR'a tahsisinde olduğu gibi, tankın prototip üretimi aşamasında Tank Palet Fabrikası'nın belirli alanlarının 250 tankın seri üretimi aşamasında da fabrikanın işletme hakkının BMC'ye devrinin gündeme geldiğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Burada yapılan işlemin asıl amacı ALTAY tankının en hızlı şekilde TSK'ya kazandırılması için tüm imkanların seferber edilmesidir. Bu kapsamda Tank Palet Fabrikası olarak da anılan 1'inci Ana Bakım Fabrikamız, 20 Aralık 2018 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alındı. Ardından 14 Mayıs 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararı ile fabrikanın mülkiyeti MSB'de kalmak üzere işletmesinin Askeri Fabrika ve Tersane İşletme Anonim Şirketi'ne (ASFAT AŞ) devredilmesi, fabrikada çalışan askeri personel ile memurların ilgili mevzuat çerçevesinde MSB bünyesinde çalışmaya devam etmesi, fabrikada işçi statüsündeki personelin her türlü özlük haklarının korunması kaydıyla ASFAT AŞ'ye devredilmesine karar verildi."
- "Fabrikayla ilgili her türlü denetim yetkisi MSB'ye ait"
Daha sonra yapılan değerlendirme neticesinde, MSB'nin ASFAT AŞ ve BMC arasında imzalanan protokolle fabrikanın mülkiyetinin MSB'de olacağını ve işçilerin bütün özlük haklarının korunduğunu belirten Akar, "İşçilerin kadrolarının ASFAT AŞ'de kalması kaydıyla fabrikanın işletme hakkı 25 yıl süre ile BMC'ye verilmiştir. Ancak fabrikayla ilgili her türlü denetim yetkisi MSB'ye aittir." ifadelerini kullandı.
Akar, bu protokolle ülke kaynaklarının savunma sanayisinde etkin ve verimli kullanılmasının sağlanması ve fabrikada mevcut atıl kapasitenin en aza indirilmesinin amaçlandığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Fabrika işletme verimliliğinin artırılması, yeni iş/üretim imkanları oluşturulması ve ihracatın artırılması doğrultusunda Milli Savunma Bakanlığı kontrolünde yatırımlar yapılması, özel sektörün iş yapma hızından ve yüksek teknolojiye erişim imkanlarından faydalanılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda MSB'ye herhangi bir ek yük getirmeden BMC, fabrikayı çağın gereklerine uygun şekilde modernize edecek, 25 yıl boyunca fabrikada ihtiyaç duyulacak bütün yenileme yatırımlarını gerçekleştirecek ve kapasite geliştirmeye dönük belirlenecek alanlarda ilk aşamada en az 50 milyon dolar tutarında ilave yatırım yapacak.
Halihazırda fabrikada yürütülen bakım, onarım, palet ve optik üretimi gibi hiçbir faaliyet aksatılmadan ve devlete ilave hiçbir maliyet getirilmeksizin TSK ihtiyaçlarının karşılanmasına devam edilecektir. İşçi personelin her türlü özlük ve toplu sözleşmeden kaynaklı diğer sosyo-ekonomik hakları korunmuştur. Bu sayede fabrikamız özel sektör ve kamu iş birliğiyle çağın gereklerine uygun bir şekilde modernize edilerek TSK'ye hizmet etmeye ve ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlamaya devam edecektir."
- "Her türlü gayreti gösteriyoruz"
Soçi Mutabakatı çerçevesinde İdlib'de gözlem noktalarının, silahtan arındırılmış bölgelerin belirlendiğini, radikal grupların bölgeden çıkarılmasının kararlaştırıldığını hatırlatan Akar, bu radikal grupların istihbarat birimleri ve silahlı kuvvetler personelinin çalışmalarıyla tespit edildiğini aktardı.
Akar, radikal grupların bölgeden çıkması, ağır silahların toplanması, verilen taahhütlere uyum sağlamak için ellerinden gelen her türlü gayreti gösterdiklerini, göstermeye devam ettiklerini vurguladı.
Rusya ile çok sıkı bir iş birliğinin olduğunu belirten Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yaptığı görüşme sonrası çok daha rahat bir iletişim düzenine geçildiğini söyledi.
Suriye'de okullar, hastaneler, pazar yerleri ve meskun mahallerin rejim tarafından bombalanmaya devam ettiğini belirten Akar, "6 Mayıs'tan itibaren rejim işin dozunu kaçırdı. Anlaşmayı tamamen yırtarcasına güneyden itibaren ilerlemeye devam etti, kara ve hava saldırılarına başladı. Bu saldırılar sonucunda 48 köyü işgal etti." dedi.
Bakan Akar, şu ana kadar 600 bin kişinin İdlib'de evini terk ettiğini belirterek, Kızılay'la, AFAD'la insani yadım yaparak yeni bir göç dalgasının oluşmaması için bunların Suriye'de kalmalarını sağlamaya çalıştıklarını kaydetti.
- "İyi bir netice çıkacak"
Türkiye'nin S-400 sistemine yönelik kuruluş ve TSK personelinin eğitim çalışmalarına devam edildiğini belirten Akar, Türkiye'ye F-35'lerin 4'ünün fiilen teslim edildiğini, birinin ise yine verilmek üzere garajda bekletildiğini hatırlattı.
Akar, Malatya'da F-35'in konuşlanacağı yerlerin de belirlendiğini anımsatarak, Erdoğan ve Trump görüşmesinin ardından iki ülke arasında bu konuya ilişkin bir heyet kurulmasının kararlaştırıldığını anımsattı.
Bir milletvekilinin, Türkiye'de S-400 ve F-35'lerin beraber çalışıp çalışmayacağına yönelik soru üzerine ise Akar, şu yanıtı verdi:
"F-35 ile S-400 beraber çalışabilir mi? Bunların birbirine olumsuz etkisi nedir? Bunlar önlenebilir mi? Herhangi bir zarar vermeden biz bunu nasıl kullanabiliriz? Bunun üzerine çalışma başladı. Umuyoruz, biliyoruz, bunun sonucunda iyi bir netice çıkacak. Biz bu şu şekilde, bu engeli de aşacağız. Tercih diye bir şey yok. Diyelim ki çalışmadı. Bunun bir formülünü bulacağız. Kafamızda formüller var."
"Rusya'dan alınan S-400 hava savunma sistemi çalışacak mı?" sorusunun yöneltildiği Akar, "Çalışacak. TSK personelinin eğitim sürecini yaşıyoruz. Bunlar tamamlandığı zaman planlandığımız faaliyet neyse bunu uygulayacağız. Bundan şüpheniz olmasın." dedi.
Akar, Türkiye'nin hiç olmadığı kadar bağımsız ve egemen bir şekilde kararlarını alıp uyguladığını belitti.
- Ay Yıldız Projesi
TSK Siber Savunma Merkezi Projesinin siber güvenlikle ilgili konulara verdikleri önemi gösterdiğini vurgulayan Akar, "Bir ay önce bizim bazı bilgisayar merkezlerimize, web sayfalarımıza yurt dışından siber saldırı oldu. Bunların yeri tespit edildi, bunlara karşı önlem alındı. Son derece başarılı karşı konuldu ve hiçbir zarar olmadan bu iş atlatıldı. Bu konularda da ciddi mesafe kat ettiğimizi dikkatlerinize sunuyorum" diye konuştu.
Savunma sanayideki yerlilik ve millilik oranlarına ilişkin bilgi veren Akar, Türkiye'nin bu konularda önemli mesafe kat ettiğini söyledi.
"Şu anda çok şükür Türkiye Cumhuriyeti Devleti İHA ve SİHA'ları ihraç edebilecek duruma geldi" diyen Akar, bunun çok önemli olduğunu, geçmişte parası verilmesine rağmen müttefik ülkelerden SİHA alınamadığı dönemlerin yaşandığını hatırlattı.
Fiziki Güvenlik Sistemi konusunda ciddi mesafe kat edildiğini, İran, Suriye sınırlarında kısa bir mesafenin kaldığını belirten Akar, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarının Etimesgut'ta bir araya geleceği Ay Yıldız Projesi'ne ilişkin de çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Görüşmelerin ardından, Milli Savunma Bakanlığının 2020 yılı bütçesi komisyonda kabul edildi.
(bitti)
2020 Yılı Bütçesi Plan Ve Bütçe Ve Komisyonunda
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: (3) '(Tank Palet Fabrikası) Burada yapılan işlemin asıl amacı ALTAY tankının en hızlı şekilde TSK'ya kazandırılması için tüm imkanların seferber edilmesidir' 'İşçilerin kadrolarının ASFAT AŞ'de kalması kaydıyla fabrikanın işletme hakkı 25 yıl süreyle BMC'ye verilmiştir. Ancak fabrikayla ilgili her türlü denetim yetkisi MSB'ye aittir' '(S400 sistemi) Çalışacak. TSK personelinin eğitim sürecini yaşıyoruz. Bunlar tamamlandığı zaman planlandığımız faaliyet neyse bunu uygulayacağız. Bundan şüpheniz olmasın'