Bakır , " Dünya Su Günü " dolayısıyla yaptığı açıklamada , canlılar için gerekli temel ve vazgeçilmez ihtiyaç maddesi olan suyun ; içme , kullanma , enerji üretimi , tarımsal faaliyetler ve sanayi suyu ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte sosyal ve ekonomik kalkınmada hayati bir öneme sahip olduğunu belirtti .
Suyun temel bir insan hakkı olduğunu vurgulayan Bakır , " 11-29 Kasım 2002 tarihinde Cenevre ' de yapılan Ekonomik , Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesinin 29 ' uncu oturumunda bu hak , " Su , hayat ve sağlığın esası olan kısıtlı bir doğal kaynak ve bir kamu malı " olarak tanımlanmıştır . Bir insan hakkı olarak su hakkı , insanlık onuruna uygun bir hayat sürdürülebilmesi için zaruridir . Ayrıca bu hak , diğer insan haklarının gerçekleştirilmesi için bir önkoşuludur . Birleşmiş Milletlerin metinlerine göre herkesin yeterli , güvenli , fizikî olarak ulaşılabilir ve bedeli ödenebilir suya erişim hakkı vardır . Bir ailenin gelirinin yüzde 2 ' sinden fazlasını su faturası oluşturamaz . Su hakkı ile ilgili devletin yükümlülüğü tam olarak tanımlanmamış olsa da devlet , su hakkı açısından güvenli , ulaşılabilir su temin etmekle sorumludur " dedi .
1992 yılından bu yana Dünya Su Günü ' nün kutlandığını belirten Bakır , " Fakat her nedense Dünya Barış Günü ' nde insanlar savaştan ölmeye , Dünya Gıda Günü ' nde açlıktan ölmeye , Dünya Su Günü ' nde ise , içtikleri sudan zehirlenmeye devam etmektedir " dedi .
Bakır açıklamasında şunları kaydetti :
" Suyun toplumsal bir değer olarak kabul edildiği ve insanlara ulaştırılmasının ise kamusal bir hizmet olarak görüldüğü , ülkeler arasında savaşlara değil dostluklara vesile olduğu , kalkınma ve gelişme planlarına uygun , ulusal ve toplumsal karakterli bir su yönetimi anlayışının benimsendiği ve uygulandığı bir dünya özlemini dile getiriyor ve ' son ırmak kuruduğunda , son ağaç yok olduğunda , son balık öldüğünde , paranın hiçbir işe yaramayacağını ' bir kez daha hatırlatmak istiyoruz . "
22 Mart Dünya Su Günü
İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, suyun alınıp satılacak bir meta değil, temel bir insan hakkı olduğunu söyledi.