24 Haftalik Dogan 'Umut', Kök Hücre Sayesinde Hayata Tutundu

24 Haftalik Dogan 'Umut', Kök Hücre Sayesinde Hayata Tutundu

Elazig’dan göz tedavisi için Gazi Yasargil Egitim ve Arastirma Hastanesi Kadin Dogum ve Çocuk Ek Binasina sevk edilen 24 haftalik prematüre bebege akciger hastaligi teshisi konuldu. Solunum cihazinda yasam mücadelesi veren “Umut” bebek, “kök hücre” tedavisiyle hayatta tutunarak taburcu edildi.

Elazig Firat Üniversitesi’nde 24 haftalik prematüre bebek dünyaya getiren Ülken Karaman’in çocugu, göz tedavisi için Gazi Yasargil Egitim ve Arastirma Hastanesi Kadin Dogum ve Çocuk Ek Binasina sevk edildi. Tedavi sürecinde solunum cihazina bagli kalan Umut bebege kronik akciger hastaligi teshisi konulup kök hücre tedavisi önerildi.

Aile, önerilen tedaviyi kabul ettikten sonra Saglik Bakanligina yazi iletilip süreç hizli bir sekilde isledi. Disaridan temin edilen kök hücre, bebege uygulanip bir süre daha gözetim altindan tutulduktan sonra taburcu edildi. Aile, bebeklerinin yasama tutunmasina sevinip Umut ismini koydu.

Gazi Yasargil Egitim ve Arastirma Hastanesinde Yenidogan Yogun Bakim Uzmani Doktor Duygu Tunçel, hastaligi ve tedavi sürecini Ihlas Haber Ajansi muhabirine anlatarak, mezenkimal kök hücre uygulamalarinin, deneysel düzeyde yillardir yeni dogan dönemde tartisilan tedaviler oldugunu, son 10 yildir da klinik uygulamalari oldugunu söyledi.



Çok büyük hasta sayili çalismalar olmasa da dünyada uygulanan tedavi oldugunu belirten Dr. Tunçel, özelikle bronkopulmoner displazi denilen kronik akciger hastaligi prematürelerin, bunun yaninda diger prematürelerin komplikasyon tedavisinde de kullanildigini dile getirdi.

“Bu hastaliklar önlenmesi gereken hastaliklar ama maalesef her zaman istedigimiz gibi gitmiyor isler ve bu hastalarda ek tedavilere ihtiyaç duyuyoruz” diyen Dr. Tunçel, “Mezenkimal kök hücre’’ tedavisi ümit vadeden tedavilerden biri. Bu hastamiz da Diyarbakir’da uyguladigimiz üçüncü hastamiz ve ventilatörden ayrilma olanagi sagladigi hastalarimizdan. Diger iki hastamizda da oldugu gibi. Bu üç hastayi da saglikli olarak eve taburcu edebildik” dedi.



Diyarbakir’da bu tedaviyi ilk uygulayan merkez olduklarini aktaran Dr. Tunçel, söyle konustu:

“Su anda tek merkez biziz, önem tasidigini düsünüyoruz. Bu bebegimiz 24 hafta 900 gram dogdu. Dis merkez, Elazig’da dogan bir bebek. Bize göz ameliyati için gönderilmisti. Fakat çocugu solunum cihazindan ayiramadik. Orada aile ile konusarak bu tedavi seçeneklerini tartistik. Bu tedaviyi önerdik, aile de kabul etti. Su anda SGK kapsaminda olmayan bir tedavi. Ancak kullaniminin yayginlasmasiyla birlikte, bebeklerin fayda gördügünün daha çok kanitlanmasiyla birlikte umudumuz tedavinin de ödeme kapsamina girmesi. Bu hastaya yaklasik 45. günde tedaviyi uyguladik. Tedavi sonrasi bir 10 gün sonra mekanik ventilatör desteginden ayirdik. Su an taburcu olmaya hazirliyoruz.”

“Çocugun kilosuna uygun olarak hazirlanmis ilaçlar geliyor”

Kök hücrelerin Türkiye’de belli merkezlerde üretildigini ifade eden Dr. Tunçel, “Biz, Bakanlik üzerinden basvuru yapiyoruz. Ailelerin onayi olduktan sonra merkezler araciligiyla Bakanlik basvurusu yaptiktan sonra Bakanlik prematüre bebeklerde 1-2 günde hizlica cevap veriyor. Daha sonra karsilikli mutabakatlar saglandiktan sonra bize uçak kargo ile geliyor. Aile ya da biz, kim uygunsa havalimaninda hücreleri teslim aliyor. Daha sonra burada kendimiz uygulamayi yapiyoruz. Uygulama metodu degisik, hastaliga bagli. Biz, merkezimizde üç hastada da hem damardan tedavi uyguladik, hem de bu solunum cihazina bagli oldugu tüpten aparattan onun içerisine uyguladik. Normalde bu tüple uyguladigimiz baska ilaçlarda var. Çocugun kilosuna uygun olarak hazirlanmis ilaçlar geliyor. Bizde burada steril bir sekilde uygulamamizi yapiyoruz” diye konustu.

“Çocuklar makinaya bagli kaldiklari her fazla bir günde agir hasara maruz kaliyorlar”

Erken dogumun önlenmesi gerek bir durum olduguna dikkat çeken Dr. Tunçel, bebeklerin erken dogduktan sonra verdikleri destek tedavileri oldugunu, bu çocuklarin makinaya bagli kaldiklari her fazla bir günde agir hasara maruz kaldiklarini ve bunun kisir bir döngü oldugunu kaydetti.



“Bu sekilde üç vakamiz var”

Bu çocuklari makinadan ayirmalarinin zorlastigini belirten Dr. Tunçel, sözlerini söyle sürdürdü:

“Burada kök hücrenin en büyük faydasi su; çocuklari solunum cihazindan ayirmamiz, hem de çocuklarin enfeksiyon ataklarini azaltiyor, anne ile bulusmalarini daha erken sagliyor. Her açidan çocuklarin gelismesine katki sagliyoruz. Merkezimizde üç hastaya da uygulamayi geç verdik. Ikinci hastamizda dogustan bir enfeksiyon vardi. Bu çocuk için kök hücre tedavisi bizim için umut verici oldu. Onu da geçen hafta taburcu ettik. Su anda bu sekilde üç vakamiz var. Dogduktan sonra yaklasik 2 ay süre mekanik ventilatör bagli kalip kök hücre sayesinde ayirabildigimiz ve eve taburcu edebildigimiz üçüncü hastamiz.”

“Akciger hasari en çok korktugumuz ve en çok olmasini istemedigimiz sey”

Prematüre denilen bebeklerin 32 haftadan erken dogmasi, 28 haftanin altinda dogan bebeklerde erken doguma bagli gelisebilecek hastaliklarin daha agir seyirli oldugunu dile getiren Dr. Tunçel, “Beyin kanamalari, görme problemleri, bagirsak ile ilgili sorunlar, beslenme problemleri ve akciger hasarlari. Akciger hasari en çok korktugumuz ve en çok olmasini istemedigimiz sey. Maalesef bu saydigim hastaliklarin hiçbiri yüzde yüz tedavileri olan hastaliklar degil. Bunlari bastan önlemek lazim. En önemli stratejisi erken dogumu engellemek. Sonrasinda yogun bakimda destek tedavilerimizi verebiliyoruz. Diyarbakir Gazi Yasargil Egitim Arastirma Hastanesi Neonatoloji Klinigi olarak hem prematüre bebeklerimize, hem de diger cerrahi ve konjenital kalp hastaligi olan riskli bebeklerimizin ileri bir bakim ve tedavilerini uygulamaya devam ediyoruz ve edecegiz” ifadelerine yer verdi.

Anne Ülken Karaman, 24 haftalik dogumun Elazig Firat Üniversitesinde oldugunu söyledi.



Göz sorunu var diye buraya gönderildiklerini ifade eden Karaman, “Genel tedavisi artik burada devam etmeye basladi.

Doktorlar kök hücreyi kabul etmedigimizde daha kötüye gidecegini, kabul ederek yasama ihtimalinin daha yüksek oldugunu söylediler. Bizde gereken ne ise onu yaptik. Sükür ediyoruz, Allah’tan hiçbir zaman umut kesilmez. Bugüne gelmesi de bizim için sanstir. Ismini de Umut koyduk. Yasami da insallah onun bir umut olur” ifadelerinde bulundu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile