25-31 Ocak Cüzzam Haftası
Hatay İl Sağlık Müdürü Mustafa Kiremitci, son yıllarda yapılan taramalarda tespit edilen cüzam hastası sayısında azalma görüldüğünü belirterek, “Yılda ortalama 10-15 vaka tespit ediliyor.
” dedi . Kiremitci , ‘Dünya Cüzzam Günü’ ve ‘Dünya Cüzzam Haftası’ dolayısıyla yaptığı açıklamada , hafta boyunca lepralı kişilerin sorunlarını tartışarak çözüm üretileceğini söyledi . Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl dünya da yaklaşık 500 bin vakanın tespit edilerek tedavi altına alındığını belirten Kiremitci , kendilerinin de cüzzam ve cüzzamlıya karşı oluşan korkulardan kurtulmak ve hastalığın erken teşhisi gibi konularda toplumu bilinçlendirmeyi amaçladıkları kaydetti . Kiremitci , şöyle konuştu : “Lepralı sosyal bir hastalıktır ve Lepralı hastalar bizim toplumumuzun insanlarıdır . Lepralı hastalarla ilişkiyi kesmek ve onları toplum dışına itmek yerine , ihtiyaçları olan anlayışı , yakınlığı , destek ve sevgiyi göstermek önde gelen bir vatandaşlık görevidir . Lepra , Temel Sağlık Hizmetleri olarak özetlediğimiz , koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin hedefe ulaşması ile yakın zamanda dünyada ortadan kaldırılacağına inandığımız bir hastalıktır . Cüzzam hastalığının oluşması için iki koşulun bir arada bulunması gerekmektedir . Birincisi , Lepra mikrobuna karşı doğal bağışıklığın bulunmamasıdır . İnsanların büyük bölümünde bu doğal bağışıklık vardır . Doğal bağışıklığın olmaması hali , insanlara kendinden önceki soylardan geçen bir özelliktir . İkincisi , dışarıya basil çıkaran aktif durumda bir hastanın olması ve onunla sürekli ve çok yakın temas halinde olmaktır . Buluşma genellikle aynı aile içindeki büyüklerden 10-11 yaşına kadar olan çocuklara yönelik olarak ortaya çıkmaktadır . ”Hastalık belirtileri hakkında da bilgiler veren Kiremitci , “Hastalık belirtileri mikrop vücuda girdikten sonra 2-7 yıl sonra ortaya çıkar ve bu nedenle tanı koymak güçleşir . Hastalık ilk olarak sinirleri , daha sonra deriyi tutar . Bunlara bağlı olarak , vücudun herhangi bir yerinde deri yüzeyinden hafif kabarık ya da biraz daha büyük ama kabarık olmayan kırmızı-mor renkli kabarıklıklar oluşur . Değişik büyüklükte , keskin sınırlı , pembe-kırmızı-mor renkli kabarıklıklar oluşur . Özellikle yüz , göz çevresi , yanaklar , dirsek ve dizlerin dış-ön yüzeylerinde daha sık görülen nohut-ceviz büyüklüğünde topak ve kabartılar . Bu lezyonların bazılarının açılmasından oluşan yaralar ve bu yaraların izleri oluşur . Burunda tıkanıklık ve zaman zaman görülen hafif kanamalar oluşur . Kol ve bacak sinirlerinin bulunduğu yerlerde duyarlık ve ağrı sık görülen belirtiler olup , bu belirtilere benzer durumların bulunduğu başka hastalıklar olduğu da unutulmamalıdır . ” diye konuştu . Kiremitci , önlenebilir olan bu hastalığa hiç kimsenin yakalanmaması temennisinde bulunarak , mevcut hastalara şifa dileğinde bulundu .



















