28 Şubat Süreci Ve Post-Modern Darbeler Uluslararası Darbe Sempozyumunda Konuşuldu
Adnan Menderes Üniversitesinin düzenlediği Uluslar arası Darbe Sempozyumunda konuşan gazeteci Kenan Alpay, “Darbeciler çok cesur olarak gözükseler de aslında çok korkak ve ödlek kişilerdir” dedi.
Adnan Menderes Üniversitesinin ev sahipliği yaptığı Uluslararası Darbe Sempozyumunun ikinci günü “28 Şubat Süreci ve Post-Modern Darbe Söylemi” konulu oturumla başladı.
Panele konuşmacı olarak katılan Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Merve Kavakçı ve Yeni Akit Gazetesi yazarı Kenan Alpay 28 Şubat sürecinde yaşananlar ve post-modern darbe söylemi hakkında katılımcılara bilgiler aktardı.
28 Şubat sürecinin önemli simalarından olan Doç. Dr. Merve Kavakçı, dönemde yaşadıklarını anlattı. Başörtüsü yasağının tüm ailesini mağdur etiğini ifade eden Kavakçı, yaşamı boyunca bu sorunla mücadele ettiğini belirtti.
Arap Baharında Tunus ile başlayan kıvılcımın giderek yayıldığına işaret eden Kavakçı, “O dönemde Amerika’da yaşadığım için Büyük Orta Doğu projesinde taşeronluğun FETÖ’ye verildiğinin farkına varmıştım. Ancak dalga dalga yayılan bu süreçte tek söz geçiremedikleri bir ülke vardı. Ekonomik ve siyasi baskılara ve de tepelerine bombalar yağdırmalarına rağmen Türk milletini boyunduruk altına alamadılar. 28 Şubat ve diğer darbeler sadece iç veya dış kaynaklı değil. Bunların ortaya çıkması dahili ve harici tüm işbirliklerin bir araya gelmesiyle ortaya çıktı. Tüm bunlara rağmen halen Türkiye’de dimdik ayakta duran bir hükumet var” dedi.
“Darbeciler mahkemede çıkıp birbirlerini suçluyor”
28 Şubat süresi, darbeler ve 15 Temmuz hain darbe girişiminin birbirlerinden farklı değerlendirilmemesi gerektiğine işaret eden gazeteci Kenan Alpay ise, “Anti demokratik girişimlerine imza atanlar Türkiye’de ‘hep makbul vatandaşı’ oluşturmaya çalıştı. Devle hep toplumu mühendislikle şekillendirmeye çalıştı. Bunun son örneğini 15 Temmuz’da yaşadık. Fakat 28 Şubat sürecinde karşımızda Milli Güvenlik Kurumu vardı. 28 Şubat denildiğinde akla gelen en önemli şey siyasi iradenin sıfırlanması ve siyasi iradeyi destekleyenlerin karar değiştirmesi, değiştirilmiyorsa zor kullanılmasıdır. 28 Şubat’ta ‘Ilımlı İslam’ projesi uygulamaya kondu. Merve Hanıma Meclis’e hakaret eden Bülent Ecevit’e, ‘Eğer şefaatçi olabiliyor olsam ilk kişi Ecevit olurdu’ diyen, medya organlarında parlatılan bir hoca efendi vardı. 28 Şubat sürecinin hedefi başörtülüleri ve sakallıları terbiye etmekti. 28 Şubat sürecinin en büyük zarar verdiği kısım ekonomiydi. Dünya tarihinde belki bir olarak 21 banka battı ve Türkiye’deki yapı nedeniyle hepimizin bu bankaların zararlarını kapattık. 28 Şubat süresinin 1000 yıl süreciğini söyleyen kişi dönemin Genel Kurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu idi ama 28 Şubat sürecinin tüm aktörleri 2 yıl sonra ortadan yok olup gittiler. Darbeciler çok cesur olarak gözükseler de aslında çok korkak ve ödlek kişilerdir. Çünkü haktan değil, zulüm ve baskıdan yana oldular. Bakın çatı dava görülüyor. Çıkıp birisi erkekçe timleri ben kurdum, emirleri ben verdim diyebiliyor mu? Hayır, çıkıp suçu birbirlerinin üzerlerine atıyorlar. Bugün artık bir darbe tehdidi sıfır değildir, halen darbe heveslileri vardır. Türkiye’de darbe tehdidinin çok düşük olduğunu düşünüyorum çünkü demokrasisine sımsıkı bağlı bir Türk milleti var”
Oturumun ikinci bölümü Merve Kavakçı ve Kenan Alpay’ın katılımcılardan gelen soruları cevaplandırmasıyla tamamlandı.
ADÜ Atatürk Kongre Merkezinde gerçekleşen söyleşiye ADÜ Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan, ADÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Recai Tunca, Prof. Dr. Törün Özer, Mursi Dönemi Mısır Milletvekili Muhammed Elfeky, akademisyenler ve davetliler katıldı.