Ülkeler 'kur' yapacak, savaş çıkacak

TÜSİAD'IN “3. Dünya Savaşı ekonomide mi çıkacak?” başlıklı Görüş dergisine konuşan İsrail Merkez Bankası Başkanı Stanley Fisher, her dönem için geçerli olan mükemmel bir kur sisteminin bulunmadığını, her sistemin problemli yanlarının olduğunu söyledi.

Korumacılık konusuna da değinen Fisher, uzun yıllar korumacılığın tırmanmasının önlendiğini belirterek, “kurlarda gerekli düzeltme olmazsa, dünyada korumacılık yönünde baskıların güçleneceğini” vurguladı. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ise ABD ve Çin’in kendi ülke menfaatlerini korumak isterken bütün bir küreyi ve krizden çıkışı tehlikeye atan bir tutum içinde girdiğini ifade etti.

‘Merkez bankaları reel kuru değiştiremez refah yaratamazlar’

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, ülke yönetimlerinin veya merkez bankalarının ülkelerin para birimlerinin reel değerini kalıcı olarak değiştiremeyeceğini, kur politikasının bir refah politikası unsuru olamayacağını belirterek, “Korkarım siyasetçilerin ülkeleri adına kısa dönemler için gerçekleştirdikleri ulusal optimizasyonlar toplamda küre için hayırlı sonuçlar doğurmayacaktır” dedi.

AKILLARI ZORLAYAN ÖNERİ


Boyner, Görüş Dergisi’ndeki “Merkez bankaları reel kuru değiştiremezler, refah yaratamazlar” başlıklı makalesinde, reel kurun zayıf bir teorik alan olduğu için sıklıkla istismar edilen bir politika aracına döndüğünü dile getirdi. Boyner, dış ticaret dengelerinde ortaya çıkan önemli dalgalanmaların, maliye politikasındaki başarısızlıklar, para politikasındaki zayıflıklar ve mikro verimlilik problemlerinin, sanki kur politikası tercihinin sonucuymuş gibi değerlendirildiğini, merkez bankası başkanlarının görevden alındığını veya eleştirildiğini, kur politikalarının sıklıkla değiştirildiğini anlattı. Boyner, şöyle konuştu:

“Son G20 toplantısında, akıllarımızı oldukça zorlayacak ve inanmakta güçlük çektiğimiz bir cari açık kontrolü de önerildi. Bunları krizin yarattığı geçici infial önerileri olarak görüp, temel iktisadi paradigma ve temellerden ayrılmamak gerektiğine inanıyoruz. Öncelikle bilmemiz gerekiyor ki, ülke yönetimleri ve/veya Merkez Bankaları ülkelerin para birimlerinin reel değerini kalıcı olarak değiştiremezler. Yani bir birim yerli paranız ile daha fazla yabancı ürün almanızı Merkez Bankası başkanınız sağlayamaz. Keza hükümetiniz dalgalı kurdan sabit kur politikasına geçerek, alım gücü yüksek bir ülke yaratamaz veya cari işlemler açığını kapatamaz. Kısa bir süre için ekonomik birimler, yabancı paraları ile çok mal alabildiklerine inanabilirler veya yabancı paralarının pula dönüştüğü kanısına kapılabilirler. Ama reel kur muhakkak çok geçmeden değerini bulur; yani kur politikası bir refah politikası unsuru olamaz.”

ABD ve Çin KRİZDEN ÇIKIŞI TEHDİT EDİYOR


ÇİN ve ABD’deki gelişmeleri değerlendiren Ümit Boyner, bu iki önemli ekonominin kendi menfaatlerini korumak isterken bütün küreyi ve krizden çıkışı tehlikeye atan tutum içinde girdiğini belirtti. Son Seul Zirvesi’nin bu oluşan yarığın derinleşeceğine işaret ettiğini belirtti. Boyner, “Bundan sonraki çabamız, G20 ülkelerinin iş dünyası örgütleri olarak, siyasetçileri küresel, yenilikçi ve müzakereci tutuma ikna etmek olacaktır. Aksi durumda, üretkenlik ve verimlilik politikaları yerine, merkezi yönetimlerin baskısı altında miyopik ve politik etki altında hareket eden merkez bankaların yarışmasına şahit olacağız” dedi.

‘DÜZELTME OLMAZSA BASKI ARTAR’


İsrail Merkez Bankası Başkanı Stanley Fisher, Görüş dergisi için Ümit İzmen’in sorularını yanıtladı.

Küresel dengesizlikler azalıyor mu? Kur savaşlarının yerini ticaret savaşlarının alma riski var mı?

Son zamanlarda, euronun durumuna bağlı olarak dolar biraz değer kazandı. Kur savaşlarında bu yüzden şimdi aynı noktada değiliz. Esas sorulması gereken küresel dengesizliklerin azalıp azalmadığı. Aslında bir miktar azaldı. Küresel dengesizlikler esas olarak birkaç ülkenin, özellikle de Çin’in muazzam cari fazlası ve ABD’nin muazzam cari açığı olarak ortaya çıkıyor. Uzun dönemde dolar değer kaybetmediği sürece, Çin’de büyük cari işlemler fazlası ABD’de büyük cari işlemler açığı göreceğiz. Kur savaşları korumacı ticaret savaşlarına yol açar mı? Çok uzun yıllar korumacılığın tırmanmasını önledik. Umarım bu durum devam eder. Eğer kurlarda gerekli düzeltme olmazsa, dünyada korumacılık baskıları güçlenecektir.

Kurlardaki değerlenmenin önüne geçmek için sermaye hareketlerine kısıtlama getirmeyi nasıl yaklaşıyorsunuz?

Bu tür uygulamaların sonuçları karmaşıktır. Ama çoğu kez bu tür uygulamalar birkaç ay içinde etkisini kaybeder. Çünkü herkes bu kuralların etrafından dolaşmanın yolları bulmaya başlar. Biz İsrail Merkez Bankası olarak sermaye kontrollerinden yana değiliz. Yapmayacağımızı da açıkladık.

Bernanke’nin tez danışmanıydınız. Eski bir öğrenciniz olarak Bernanke’yi başarılı buluyor musunuz?


1930’ları çok iyi anlamış birisinin ABD’nin para politikasından sorumlu olması, dünyayı yeni bir Büyük Buhran’dan kurtardı. Bernanke’nin parasal genişlemenin ikinci safhası nedeniyle eleştirilmesine de şaşırıyorum.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile