'3. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali'

Türk tiyatrosunun gelişimini uluslararası alana taşımak amacı ile düzenlenen festival, 25 Mayıs'ta başlayacak.

3. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali, 25-30 Mayıs tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak.

Türkiye'nin Frankfurt Başkonsolosluğu himayesinde, Başbakanlık Çalışma Fonu desteğiyle, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Rüsselsheim Belediyesi Kültür Dairesi 123Kültür iş birliğinde düzenlenen festivalin basın toplantısı, Atlas Pasajı Küçük Sahne'de yapıldı.

Festivalin başkanı ve Tiyatro Frankfurt Genel Sanat Yönetmeni Kamil Kellecioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, festivalin Avrupa'daki tek Türk tiyatro festivali olduğunu belirterek, 'En büyük amaçlarımızdan biri, Türkçe'yi hem yurt dışında tanıtmak, hem de oradaki kendi vatandaşlarımızın dillerini ve kültürlerini yaşamaları ve yaşatmalarını sağlamak.' dedi.

Kellecioğlu, festivalin iki dilde yapıldığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

'Bütün oyunlarımızı Almanca üst yazıya çevirerek, Almanlara ve Türklere bir arada Türkçe tiyatro izletmenin gururunu yaşıyoruz. Özellikle oyunlarda kulaklıkla çeviri yaptırmıyorum. 2 saat Türkçe dinlettiriyoruz Almanlara. Türkçe'yi ve Türkiye'yi tanıtma açısından çok önemli. Böylelikle kültürler arası köprüye de katkı sağlıyoruz. Umarım bu köprü ilerideki yıllarda da devam eder.'

Tiyatro festivalinin kar amacı gütmediğini ve kamu yararına olduğunu kaydeden Kellecioğlu, 'Toplam 5 oyun var festivalde. Bu yıl Devlet Tiyatrolarından, İstanbul ve Ankara devlet tiyatroları ile iki özel tiyatro da bizimle. Süheyl- Behzat Tiyatrosundan Markopaşa oyunu, Hayal Perdesi'nden İmparatorluk Kuranlar oyunu. Festivalde aynı zamanda workshoplar, atölyeler, söyleşiler, sergiler de olacak.' diye konuştu.

- 'Almanya'da yaşayan Türklere çok ciddi borçlarımız var'

İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü Zafer Karaokay, festivalin önemine değinerek, şöyle konuştu:

'Almanya'da yaşayan Türklere ve orada bulunan 3. kuşağa çok ciddi borçlarımızın olduğunu düşünüyorum. Almanya'daki 3. kuşağa Türk kültürünü, Türk dilinin yaratmanın sorumluluğu altında bu festivalin olağanüstü bir etkinlik olduğunu düşünüyorum. Bu festival, orada en azından bizi temsil eden, bizden olarak yaşayan insanlara Türk dilini ve kültürünü götürürken Avrupa'nın da göbeğinde hiç değilse Türk tiyatrosunun nerede olduğunu anlatan bir tanıtım, organizasyon haline de gelirse eğer, sanırım Türkiye Cumhuriyeti adına bir mesaj vermiş oluruz Avrupa'ya.'

Ankara Devlet Tiyatrosu Müdürü Cebrail Esen ise Türkiye'den Almanya'ya 1960'ların sonunda göç edildiğine işaret ederek, 'İnsanlarımız topraklarını, köylerini, sokaklarını, mahallelerini, eşlerini, çocuklarını bırakarak, ekmek parası için Avrupa'ya gitti. 2., 3. kuşaklar yetişti ve orada hayatın içinde hem Avrupalı olmaya hem Türk kalmaya hem de kendi özünü ve değerlerini unutmamaya, yaşatmaya çabaladılar, öğrenmeye çalıştılar. Hiç kuşkusuz zorlu süreçler geçti. Önemli olan, festivalle kendi kültürümüzün ve değerlerimizin oradaki vatandaşlarımıza bir soluk, bir nefes aldırma anlamında paylaşılması. İnşallah önümüzdeki yıllarda bu festival, genişleyerek, kurumsal katkılarla özel tiyatrolarımızın değerli katkıları ve fedakarlıkları ile devam edecektir.' dedi.

-'Bu festival beni çok gururlandırıyor'

Etkinliğe katılan tiyatro sanatçısı Haldun Dormen, festivalin kendisini çok gururlandırdığını vurgulayarak, 'Çünkü Almanya'da böyle bir şeyin yapılmış olması, Türk tiyatrosunun ne kadar üst düzeyde olduğunu gösterebilmesi bence çok hoş bir şey. Geçen yıl çok keyifliydi. Orada olmaktan, özellikle Alman seyircilerinin duyduğu büyük çoşkuyu görmekten çok mutlu oldum.' diye konuştu.

Uygur Tiyatrosu adına konuşan Behzat Uygur da Türkiye'nin her yerinde, özellikle doğuda tiyatro yaptıklarını belirterek, 'Çünkü usta (Nejat Uygur) öyle derdi. 'Sadece İstanbul, Ankara, İzmir değil, çocuklar gidin ülkeyi dolaşın. Ülkenin gerçeğini görün. İnsanların tiyatroya ihtiyacı var' derdi. Biz çocukluğumuzdan beri ülkeyi birkaç defa dolaşmış bir tiyatro grubuyuz. Tabii ki yurt dışındaki bu organizasyonların da öneminin farkında olan bir tiyatroyuz.' değerlendirmesinde bulundu.

Frankfurt Tiyatro Festivalinin, Türk tiyatrolarının Avrupa turnelerinde nereden nereye geldiğinin göstergesi olduğuna da dikkat çeken Behzat Uygur, şöyle devam etti:

'Düğün salonlarında bile oynadık. Avrupa'ya gittiğimiz zaman bazı üçkağıtçı organizatörlere rastladığımızda, tiyatro diye düğün salonlarını gösterdiler. Ama sırf oradaki insanlar mağdur olmasın, insanlar tiyatro izlesinler diye hatta kimi zaman sahne kurarak oynadık. Bu da bizim ustanın mirasıydı. 'Gerekirse sahne kurun, oynayın' derdi. İşte bu yüzden bu festivali çok önemsiyoruz. Markopaşa Müzikali, geleneksel Türk tiyatrosundan örnekler taşıyan bir oyun. O yüzden bu oyunu Avrupa'ya göstermek, bizim insanımızın dışında, Almanların da izlemesi bizim için önemli. Çünkü artık her şeyin Amerikanlaştığı, yabancılaştığı, üstümüze giydiğimiz kot pantolondan tutun da her şeye yabancılaştığımız günlerde, geleneksele sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Hatta eksik kaldığımızın da farkındayız bunu da yurt dışında göstermek bizim için fırsattı.'

Festival kapsamında, yaklaşık 120 oyuncu, yönetmen, yazar ve tiyatro çalışanı Frankfurt'ta sanatseverlerle buluşacak.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile