Haci Hayriye Hanim Camii’nde baslatilan iftar yemegi dagitimi gelenegi bu Ramazan ayinda sürdürülüyor. Hayriye Güngör’ün çocuklari ve torunlari tarafindan sürdürülen gelenek hakkinda bilgi veren hayirseverin torunu Ilker Kaya, yemek dagitimina ilgilinin her geçen yil arttigini söyledi.
Vasiyeti dayisinin baslattigini ve kendisinin devam ettirdigini kaydeden Ilker Kaya, kendisinin de oglu Doç. Dr. Furkan Kaya’ya vasiyet ettigini ifade etti.
Kaya, amaçlarinin bir vakif kurarak asevi ve burs gibi bir takim faaliyetler yapmayi da hedeflediklerini anlatti.
Iftar yemegi dagitiminin baslangiç hikayesini anlatan Kaya, söyle konustu:
“Bundan 35 sene evvel rahmetli anneannem bu caminin vasisi Hayriye Hanim, yan tarafta oturuyordu. Camdan da pazar halkini görüyor. Bir ramazan günü. O kosusturmayi görmüs iftar vakti. Aksam hep beraber iftara oturduk. ‘Çocuklar ben size bir sey söylemek istiyorum. Bugün seyrettim pazarci esnafi bir kosusturma içinde. Ben söyle düsündüm, aksamlari burada iftar yemegi verebilir miyiz’ dedi.
Bu ailede büyük memnuniyetle karsilandi. Zaten Büyükada’da ticaret yapiyoruz. Restoranimiz, pastanemiz, ustalarimiz var. Rahmetli dayim o sene 2 tane adadan usta getirip kazanlarla beraber basladi.
Ilk dönemlerde 100-150 kisi kadar. O dönemde Bulgaristanli misafirlerimiz çoktu bizim. Daha sonra bu profesyonele dönüstü. Takim taklavat derken bu seneye geldik. Esas amaç burada, evine yetisemeyen veya ihtiyaç sahibi olan kisilere vermek. Bu arada yolcusunuz pazara alisverise geldiniz iftarinizi açabiliyorsunuz, o sekilde baslamistik ve bugüne kadar da geldi. 3’er kisi hesap ediyoruz, bir evde 3 kisi varmis gibi. 600-700 kisiye kadar günlük buluyor. Bu da bize mutluluk veriyor. Yemek ayni zamanda Çalica köyü, bizim dede köyümüzdür. Oraya da her ramazan gönderiyoruz. Orada da asagi yukari 300-400 misafirimiz var. Onlar da bizi her ramazan bekliyorlar.”
Çok sayida hayirseverin de iftar yemegine katki sagladigini dile getiren Kaya, “Insanlar görüyorlar. Bir kilo un getiren de var, 10 kilo et getiren de var. Çok destek var. Saat 4-5 gibi çok yasadim. Koyun kuzu hazirlanmis kusbasi seklinde et geliyor. Ben bunla çok karsilastim. Dolaplarimiz dolu. Baslangiçtan bugüne kadar. 35 sene geriye gittigimizde, bugüne geldigimizde kabataslak bir hesap yaparsak çok eminim 200-250 bin kisilik iftar dagitimini bulmustur. Bunda sonraki süreçte burada da iftar açtirabilmek, en büyük proje de asevi yapmak, yani 12 ay. Insallah Allah nasip ederse vakif kurulursa böyle bir imkan var. Ailemiz çok büyük destek içinde. Bir havuzumuz var. Kardesim, oglu, dayimin çocuklari havuz yaptik” dedi.
“Bos dönen kesinlikle bir Allah’in kulu yok”
Yemeklerin de begenildigini anlatan Kaya, her gün etli bir yemegin menülerinde oldugunu söyledi.
Kaya, gelen hiçbir kimseyi yemek bitse dahi geri çevirmediklerini belirterek, “Kimse yemek almadan gitmiyor. Insanlara çagri yapiyorum. Sira kalabalik, giremem asla öyle bir konu yok. Alamayanlar bekliyor. Yemek yoksa asçimiz sag olsun patatesler, soganlar burada et sote, tavuk sote hepsini yapiyor. Bos dönen kesinlikle bir Allah’in kulu yok. Ögle namazindan sonra baslayip saat 16.30’a kadar devam ediyor. Bir nöbetçi kaliyor burada. Yemek bitene kadar. Hiçbir sey olmazsa peynir ekmek gönderiyoruz buradan. Bolluk yeri Hayriye Hanim yeri herkesi bekliyoruz” açiklamasinda bulundu.
34 Yildir Vasiyet Üzerine Iftar Yemegi Dagitiyorlar
Yalova’da 1990’da vefat eden hayirsever Hayriye Güngör’ün vasiyetiyle baslayan iftar yemegi dagitimi gelenegi 34’üncü yilina girdi. Vasiyet üzerine 34 yilda 250 binin üzerinde iftar yemegi dagitilan Haci Hayriye Hanim Camii’nde, dagitimda yemek bitse de kimse eli bos gönderilmiyor.
