63 yasindaki Nevin Pesmen, Ormana’ya özgü geleneksel el sanatlarindan olan bez dokumaciligini yasatmaya çalisiyor. Atalarindan kalma 150 yillik dokuma tezgahinda, 300 yil öncesinin kiyafetleri ve iç çamasirlarinin yani sira gelinlik kizlarin çeyizleri için hazirlanan peskir, havlu ve sehpa örtüleri gibi ipek ipliklerden çesitli motifler isleyerek dokuyor. Çam agacindan yapilmis yaklasik 150 yillik el tezgahi ile teknolojiye direnen Pesmen, günde 3 saat atölyesinde vakit geçiriyor. Eski yöntemlerle tarihi çarkta makarasina ip saran Pesmen, 150 yillik el tezgahinin basina geçip, mekigini ip ve dizgilerinin arasina birakiyor. Pesmen, 2 günde bir masa veya koltuk örtüsü üretiyor.
“Tezgahin eksik parçalarini marangoz olan esim yapti”
Ormana’da bir komsularinin evinde atil durumda bulunan dokuma tezgahini topladiklarini anlatan Pesmen, “Komsumuzun atalarindan kalan ve atil durumda bulunan yaklasik 150 yillik tezgahi aldik. Tezgahin bazi parçalari eksikti. Esim marangozluk meslegi yapiyor. Eksik olan parçalarini esim yeniden tamir ederek tezgahi topladi. Tezgahi çalisir hale getirdi” dedi.
“40 yildan sonra yeniden canlandi”
Ormana’da kendisinin meslege baslamadan 40 yil önce dokuma isinin birakildigini anlatan Pesmen, “Ben meslege baslayali 30 yil oldu. Ben bu meslege baslamadan 40 yil önce bu bu meslek birakilmis. Ormana’da Dürdane Çevik isimli bir ablamizin kültürel mirasimizi yeniden canlandiralim diye ortaya çikmasi ile bu meslege atil durumda olan tarihi tezgahta yeniden basladik. Atil durumdaki tezgahi marangoz olan esim çalisir hale getirdi. Eskiden dokumayi bilen Ormana’li Feriha Kocakulak ablamiz çocuklugundan aklinda kalani ile bize gösterdi. Bu göstermesi kisa bir süre oldu. Daha sonra biz kendi çabalarimiz ile yeniden dokumaya çalistik ve ortaya çikardik. O zamanlarda açilan kursta ablam ile ikimiz çiktik. Baska kimse çikmadi. Kimse heves etmedi. Kendi çabalarimiz ile, kendi imkanlarimizla, mantigimizi kullanarak, sorarak hayata geçirdik. O günden bu yana ablam ile birlikte bu dokuma isini ilkokulun üst katinda bir odada kurulan iki tarihi tezgah ile devam ettiriyoruz” dedi.
"Evdeki isleri bitirip tezgahin basina geçiyorum”
Masa, yatak örtüsü, perde ve benzeri 15 çesit model ürettigini dile getiren Pesmen, “Bir günde yaklasik 2-3 metre dokuma yapiyoruz. Dokuma modeline göre bazen 10-15 gün ugrastigimiz oluyor. Çalismamiza göre degisiyor. Evdeki islerimizi bitirip tezgahin basina geçiyoruz. Dokuma sekline göre, desenlerimize göre, ipege ve pamuga göre uzunluguna kisaligina göre degisiyor” diye konustu.
“Gilamik dokuma Kültürel Mirasa girdi”
Gilamik dokuma geleneginin 300 yili askin bir gelenek oldugunu anlatan Pesmen, “Bu yaptigimiz dokumalari ebelerimiz, ninelerimiz ve teyzelerimiz örtü olarak kullanirlardi. Bize de bu miras kaldi. Bunu canlandirdik. Ipek ve pamuk karisimi yapiyoruz. Bizim bu dokumalarimiz Ormana Özgüven Vakfi ve Sabanci Olgunlasma Enstitüsü girisimleri ile Türkiye kültürel mirasina alindi. Ormana Gilamik dokumasi Cumhurbaskanligi himayesi altina da alindi ve bu vesile ile Ankara’da sergisi gerçeklestirildi.
Türkiye Dokuma Atlasinda ’Anadolu’nun Miras Kumaslari’ adi altinda yayinlandi” seklinde konustu.
“Dokumadan yapilan 300 yillik gömlek”
300 yillik gömlegin sergilendigini belirten Çevik, “Ormana’da bulunan sandiklarda bulunan eski ipekleri bana getiriyorlar. Çürümeyenleri kullaniyoruz. Digerlerini sergiliyoruz. Eski örtüleri, dikilen elde dokunmus sandiklarda saklanan 300 yillik yakali gömlekleri bana getiriyorlar. Bunlari topluyorum ve bu örneklere göre de dokuma yapiyorum. Eski tarihi dokumalari ise sergiliyorum” diye konustu.
“Gilamik Dokuma”
Gilamik Dokumanin adi; Antalya’nin Ormana yöresinde koza ipegi anlamindaki glamik kelimesinden gelmekte. Ayrica “Kilamuk”, “Gilamuk”, “Gilamikli”, “Kilamuklu” isimleriylede bilinmektedir. Günümüzde daha çok ev tekstili olarak kullanilan Gilamik Dokumasi’nin yöredeki geçmisinin uzun yillar öncesine dayandigini gösteriyor. Bir süre yörede dokunmadigi tespit edilen Gilamik Dokumasi, Antalya Büyüksehir Belediyesi ve Ibradi’nin Ormana Mahallesi Özgüven Vakfi’nin çabalari ile yeniden yasatilmaya çalisiliyor.
Glamik Dokuma; pamuk çözgü ve ipek atki iplikleri ile bezyagi dokuma örgüsünde yaklasik olarak 40-45 santim eninde dokunmaktadir. Dokuma üç parça halinde dokunduktan sonra dikilerek bir araya getirilerek kullanilmakta. Ipliklerin inceligi ve bükümüne göre, ince ve kalin kumaslar dokunmaktadir. Gilamik Dokumasi eskiden ipek ve pamuk malzeme ile dokunurken artik suni ipek, keten ve pamuktan dokunmaktadir. Dokumada dogal beyaz renkte ipek ve pamuk iplikler kullanilmaktadir. Gilamik Dokumasi’nin yörede bulunan mevkilere isimleri verilen Karadag, Çatal Oluk, Yeni Çatal Oluk, Sinat, Eski Model, Enif Model, Kizilagaç, Sögüt adi verilen desenleri var. Gilamik Dokumasi basörtüsü, entari, çarsaf, örtü olarak kullaniliyor.
40 Yildir Unutulan Sanati, 150 Yillik Tezgahta Canlandirdi
Antalya’nin Ibradi ilçesinde yasayan Nevin Pesmen, 150 yillik tarihi el tezgahinda Ormanaya özgü geleneksel el sanatlarindan olan bez dokumaciligi yapiyor.



















