42 Günlük Korkunç Esaret

Olayın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen her şeyi daha dünmüş gibi hissettiğini söyleyen Ünvar, psikolojisinin bozulduğunu ve kapalı yerlerde kalamadığını ifade ederek, "Bizi keseceklerini söylediler. Yanımızdaki bir esir, gözlerimizin önünde dövüle dövüleöldürüldü. Param olmasaydı şimdi altı yıllık ölüydüm" dedi

İncirlik`te 34 yıldır esnaflık yapan ve bu süre içinde 39. Wing Komutanlığı`nda görevli askerlerle samimi ilişkiler kuran Kuyumcu Enver Ünvar, Amerikan güçlerinin Irak`a girmesiyle birlikte önemli oranda müşteri kaybı yaşadı. Askerlere yönelik dışarı çıkma yasağı yüzünden satışları kesilen Enver Ünvar, ilişkilerini değerlendirerek Irak`taki Amerikan askerlerine hizmet götürmeye başladı. Orada bulunan birkaç farklı üs de kendisine tahsis edilen konteyneri kuyumcu dükkanına çeviren Ünvar, mal taşımak içinzaman zaman Irak`a giriş çıkış yaparken, 29 Temmuz 2005 günü, Felluce yakınlarında saldırıya uğradı. Kendisiyle beraber 2`si Iraklı 1`i Türk 3 kişinin daha bulunduğu otomobilin lastiklerine ateş açılması üzerine durmak zorunda kaldıklarını belirten Ünvar, Iraklı direnişçi olduklarını söyleyen silahlı 30 kişi tarafından etraflarının çevrildiğini ve elleri bağlandıktan sonra ayrı ayrı otomobil bagajlarına kilitlendiklerini ifade etti. Yaklaşık bir saat bagajda yolculuk yaptıklarını belirten Ünvar, şöylekonuştu: "Bizi bir ahıra attılar. Geceyi burada geçirdikten sonra yeniden gözlerimiz kapalı halde otomobilin bagajına bindirildik. Neresi olduğunu bilmiyorum ama yeraltında bir yere indirdiler. Sığınak gibi bir yapıydı. 3 metrekarelik odanın içine atıp kapıyı kilitlediler. Yanımda, Türk ve iki arkadaşımla birlikte tanımadığım iki Iraklı daha vardı." Arapça bildiği için konuşulanları net bir şekilde anladığını kaydeden Enver Ünvar, şunları söyledi: "Amerikan askerleriyle alışveriş yaptığımız için bizi keseceklerini söylüyorlardı. Günlerce bu korkuyla yaşadık. Tanımadığımız iki Irak`lıyı bir kaç gün götürdüler. Bir daha da görmedik. Onlar pazarcıymış ve Amerikalı askerlere sebze meyve satmışlar. Söylediklerine göre kafalarını keserek öldürmüşler. Bir gün sonra başka bir Iraklı geldi. Bize yaptıkları gibi onu da dövüyorlardı. Bir gün adamcağızıöldüresiye dövdüler. Cesedi bir gün bizimle kaldı. Sürekli esirler getirip götürüyorlardı. Bağdat Havaalanı Müdürü olduğunu söyleyen bir esir daha vardı." OĞLUM KURTARILMAM İÇİN IRAKLI AŞİRETİ ARABULUCU YAPTI İlk haftanın sonunda dini lider olduğu söylenen ak sakallı ve cüppeli yaşlı bir adam tarafından sorguya alındığını belirten Ünvar, sözlerine şöyle devam etti: "Neden geldiğimizi soruyordu. ABD`nin düşmanları olduğunu ve onlarla iş yaptığımız için suçlu olduğumuzu söyledi. Sorgu 4 gün sürdü. Her geçen gün ölüm korkusunu daha fazla hissetmeye başladık." Kendilerine günde iki sefer yemek verildiğini ve yiyeceklerin genelde domates ekmek veya közlenmiş patates olduğunu söyleyen Ünvar, 15 kilo verdiğini söyledi

Kendisi esir tutulurken, kaçırıldığını öğrenen oğlu Eser Ünvar`ın bölgedeki Iraklı bir aşiret ile irtibata geçtiğini anlatan Enver Ünvar, şöyle konuştu: "Aşiret beni kaçıranları tespit etmiş ve fidye karşılığı bırakılmam konusunda anlaşmışlar. 25 kilo altına denk gelen 325 bin dolar para istemişler. Şu an 25 kilo altının değeri 2,5 milyon lira. Yaşadığımı kanıtlamak için beni ailemle telefonda bir dakika görüştürdüler." Gözlerim bağlı bir şekilde bir yere götürüldüğünü anlatanÜnvar, kurtuluşuna uzanan gelişmeleri şöyle anlattı: "Fakat otomobilin içinden indirmeden bir süre beklettikten sonra geri götürüp zindana attılar. Aşiret üyeleri randevu yerine silahlı gelmiş. Birbirlerine güvenememişler. İki gün sonra yeniden anlaşmışlar. Yanımızda beni sorguya çeken ak sakallı hocayla birlikte otomobilin içinde Bağdat`a gittik. Normal yolcu gibi davranmam gerektiğini, yolda herhangi bir kontrol olursa hiç konuşmamamı istediler. Yanlış bir hareketimle otomobili havaya uçurmakla tehditettiler. Yolda hiç bir uygulamaya rastlamadık. Sürekli şoför değişiyordu. Bağdat`a geldiğimizde işlek bir caddede beni otobüs durağına bırakıp, `Buradan ayrılma. Yarım saate kadar gelip seni alacaklar` denildi. Yarım saat sonra gerçekten oğlumun anlaştığı aşiret üyeleri gelip beni bulunduğum yerden aldı. Türk Büyükelçiliği`ne gittik. Beni ülkeme gönderdiler." Kaçırılan kişinin Amerikan vatandaşı olması durumunda askeri operasyonla kurtarılabileceğini belirten Enver Ünvar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne yazık ki kurtarılmam için ülkemden hiç bir çaba sarf edilmedi. Yalnızca gönderilmem sırasında büyük kolaylıklar sağlandı. Halen psikolojim bozuk. Artık kapalı yerlerde kalamıyorum. Türk arkadaşımı da benden bir hafta sonra 40 bin dolar karşılığında serbest bırakmışlar. Diğerlerinin akıbeti ne oldu, bilmiyorum."