46. Ulusal Diyabet Kongresi

Antalya'da düzenlenen 46. Ulusal Diyabet Kongresi 2 bine yakın katılımcı ile devam ediyor. Kongreyle ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan kongre genel sekreteri Prof.Dr. Kubilay Karşıdağ, diyabetin çok tehlikeli ve yaygın bir hastalık haline geldiğini söyledi. Karşıdağ, her bölgeye verem savaş dispanseri modelinde diyabet merkezleri kurulmasını istedi.
Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Belek turizm merkezinde Türk Diabet Cemiyeti ve Türkiye Diyabet Vakfı tarafından düzenlenen 46. Ulusal Diyabet Kongresi 16 Mayıs'a kadar sürecek. Kongreye iki bine yakın doktor, hemşire ve diyetisyen katılıyor.
Kongreyle ilgili Türk Diyabet Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, Türk Kongre Başkanı Prof.Dr. Gürbüz Erdoğan, Kongre Genel Sekreteri Prof.Dr. Kubilay Karşıdağ basın toplantısı düzenledi.
DİYABET SIKLIĞI YÜZDE 10'A ÇIKTI
Prof.Dr. Gürbüz Erdoğan, Türkiye'de diyabet sıklığının yüzde 10'lara çıktığını söyledi. Diyabetin dünyada da giderek arttığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Bir yandan obezite bir yandan onunla ilişkili diyabet insan sağlığını ciddi şekilde etkilemektedir."
Bilinen diyabetin yanında bilinmeyen gizli diyabetin de kalp damar hastalığı riskini ciddi şekilde artırdığını belirten Erdoğan, ''Kongrenin amacı diyabetle mücadelede dünyadaki güncel bilgileri meslektaşlarımıza yansıtmak'' ifadelerini kullandı.
KADINLARDA GÖRÜLME ORANI ERKEKLERE GÖRE FAZLA
Obezitenin dünyada görülme sıklığının yüzde 30 üzerinde olduğunu kaydeden Erdoğan,"Hem kırsalda hem kentte obezite görülüyor. Açlık olan bölgelerde bile obezite görülüyor"dedi.
Obezitenin kadınlarda görülme oranının erkeklere göre fazla olduğunu söyleyen Erdoğan, "Diyabetiklerin yüzde 80- 90'ı obez, obezlerin de büyük bölümü diyabetik. İkisi de kalp damar hastalıkları için risk faktörü'' diye konuştu.
Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ da cumhuriyetin ilk yıllarında veremin ciddi şekilde yaygın olduğunu bir çok yere verem savaş dispanserlerinin açıldığına dikkat çekerek şunları söyledi: ''Veremin kökü yapılan çalışmalarla kurutuldu. Diyabet modern çağın veremi demek yanlış olmaz. Bir zamanlar nasıl tüberkülozun kökünü kuruttuysak aynı stratejiyi diyabette yapmak zorundayız. 1990'ların başında yüzde 7'lerde olan diyabet sıklığı yüzde 10'a yaklaştı, 9.75'lerdedir. Açlık şekerine baktığımız zaman bu oran yüzde
13'lere dayandı. 1990'ların başından bu yana hasta sayısı ikiye katlandı. Çocuklarımızı fazla yiyen, anlamsız gıdalarla beslenen çocuklar olarak büyütürsek 2025'te Türkiye'de diyabetli sayısının yüzde 20'ye çıkacağı tahmin ediliyor.''
TÜRKİYE'DE 13 MİLYON HASTA VAR
Prof.Dr. Nazif Bağrıaçık, 1955 yılında Türkiye'de 1500- 2 bin şeker hastasından bahsedildiğini belirterek, şimdi Türkiye nüfusunun yüzde 9.20'sinin diyabetli olduğunu söyledi.
Bugün 6.5- 7 milyon şeker hastası, bir o kadar gizli şeker hastası olduğunu anlatan Bağrıaçık şunları söyledi: "Yani 13 milyona yakın diyabet riskli hasta var. Dünyada 2000 yılında 175 milyon diyabetli vardı, 2010'da 240 milyon olacağı düşünülüyordu ancak 248 milyona ulaştı. 2030 için 282 milyon olması tahmin ediliyor fakat 2030'da 350 milyona çıkacağı belirtiliyor. Dünyadaki bu artışı herkesin dikkate alması lazım.''
ÇOCUKLARDA OBEZİTE ARTIYOR
Çocuk yaşta obezitenin arttığına dikkat çeken Bağrıaçık, Marmara Üniversitesi ile derneğin Beykoz'da 18 ilköğretim okulunda 6-14 yaş çocuklara yaptığı obezite taramasında erkek çocukların yüzde 11.3, kızların 11.6'sının obez olduğunun tespit edildiğini söyledi. Bağrıaçık, ''Eskiden bu oran yüzde 5- 6 idi. Çocuklarda obezite gün geçtikçe artıyor'' dedi.
Nazif Bağrıaçık, devletin diyabetle mücadelede elini taşın altına koyması gerektiğini belirterek şunları söyledi: ''Bu hastalıkların önlenmesinde erken tanı çok önemli. Bunun için diyabet merkezleri şart''
Okul kantinlerinin çocukların obezite ve diyabet olmasında risk faktörü olduğunu söyleyen Nazif Bağrıaçık, sözlerine şöyle devam etti: ''Aile belki iyi besliyor ama okul kantininde şeker ve yağ oranı yüksek olan yiyecek satılıyor. Çocuklar bunu kontrolsüz ve sınırsız kullanıyor. Anne babanın haberi de olmuyor yenilenden. Milli Eğitim Bakanlığı'yla çalışma başlattık. Okulların kantinlerinin kontrol edilip ihalelerinin düzgün yapılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Nasıl servis araçları mafyanın elindeyse
kantinler de öyle. Kantinlerin onlardan kurtarılması lazım.''
Diyabet, tüm dünyada ve Türkiye'de hızlı bir artış gösteriyor. 1994 yılında 110 milyon olan diyabetli sayısı, 2000 yılında 175 milyona, 2010 yılında 245 milyona ulaştı.