Geçtiğimiz yılın kasım ayında yapılan ihale sonucunda üç mobil operatör 1,9 milyar TL karşılığı aldığı farklı lisanslar altında üçüncü nesil (3G) mobil iletişim altyapısını hayatımıza soktu. Bu sayede uyumlu cihazların yüksek hızlı kablosuz internet desteğiyle içerik ve iletişim hizmetleri alabilmesi mümkün hale geldi. Her ne kadar Türkiye’de kotalı paketler üstünde sınırlı bir kullanım alanı sunuyor olsa da 3G, teknik olarak saniyede 14 megabit; başka bir deyişle saniyede 1,75 megabayt veri çekmeye olanak sağlayan altyapısıyla video, ses ve benzeri her türlü veri iletişiminde makul bir ortam sunuyor.
LTE (Long Term Evolution) ya da 3GPP olarak da anılan 4G ise tahmin edileceği gibi daha yüksek hız ve kapasite sunmayı hedefliyor. Dünyada ilk olarak İsveçli operatör TeliaSonera tarafından Stockholm ve Oslo şehirlerinde kullanıma açılan bu yapı Avrupa Komisyonu’nun 18 milyar avro tutarında AR-GE yatırım kararıyla Avrupa’da önümüzdeki dönemde hızla yaygınlaşma potansiyeline sahip.
Saniyede 14 Mbit hız sunan 3G’ye kıyasla 4G saniyede 100 Mbit veri aktarabiliyor. Saniyede 12,5 megabayta denk gelen bu veri akışında HD olarak da adlandırılan yüksek çözünürlüklü ses ve video başta olmak üzere akla gelebilecek hemen her türlü hizmetin alınması mümkün.
26 üyeli birlik
LTE alanındaki öncü çalışmalarıyla bilinen Alcatel-Lucent’in kurduğu ng Connect birliği, LTE ağıyla desteklenen ürün ve hizmetleri şekillendirme adına içinde ağ cihazı üreticilerinden reklamcılara, beyaz eşya markalarından içerik sağlayıcılara kadar geniş bir üye yelpazesiyle işbirliği içinde çalışıyor. Atlantic Records, Chumby, Creative, Fishlabs, HP, Kyocera, QNX, Samsung, TuneWiki gibi 26 üyeye sahip birliğin en büyük amacı yenilikçi fikirler geliştirerek kullanıma sokmak.
İşte grubun ortaya çıkardığı en etkili örneklerden biri: Toyota’nın hem elektrik hem de benzinle çalışabilen hibrid modeli Prius içine entegre edilmiş yapı.
Alcatel-Lucent’in Paris’teki genel merkezinde tanıtılan araç sürücü ve yolcuların 4 farklı dokunmatik ekrandan kontrol edebildiği LTE şebekesi üstünden internete bağlanarak içeriğe ulaştığı bir ortama sahip.
Geniş bir ‘seç-seyret’ film arşivine sahip yapı yolculuk sırasında binlerce film arasından istediğinizi tek tıkla izleyebilmenizi sağlıyor. Filmi durdurmak, ileri geri almak da mümkün. Aynı ağ üstünden internet yayın desteği olan TV kanallarını izleyebileceğiniz gibi YouTube’a bağlanarak popüler internet videolarını da seyredebiliyorsunuz. TV program rehberini ekrana getirip sevdiğiniz bir programı evinizdeki dijital uydu alıcınızın kaydetmesini hatta kaydı araç içindeki ekrana yönlendirmesini sağlamak da mümkün.
Müzik kataloğu da aynı şekilde artık aracınıza CD taşımayı unutturacak yapıda. On binlerce şarkılık arşivi dinlemek için yapmanız gereken dinlemek istediğiniz türü, şarkıcıyı ya da şarkıyı seçmek.
Yüksek hızlı erişim sayesinde webde gezinmek, sosyal ağlara bağlanmak her an mümkün. İnternet bağlantısının araç içi GPS destekli navigasyon sistemiyle birleşmesi sonucu gerçek zamanlı trafik bilgileri ve kamera görüntüleri de ekranda sürücüye çok daha anlamlı bilgiler aktarıyor.
Olası bir trafiğe takılma durumundaysa yüzlerce farklı oyun seçeneği araç içindeki bekleme anını keyifli bir molaya dönüştürüyor.
Sistemin bir güzelliğiyse LTE şebekesinden aldığı yüksek hızlı internet erişimini araç içine wifi desteğiyle dağıtmak. Böylece dilerseniz dizüstü bilgisayarınız ya da cep telefonunuzla da aracın erişimine bağlanarak yüksek hızlı internetin keyfini çıkarabilirsiniz.
Üstelik bu sistemi araç içindeki herkes bağımsız olarak kullanabiliyor. Yani örneğin aynı anda 4 farklı film izlemek mümkün.
LTE hayatımıza neler getirecek sorusunun cevabının otomobillere yönelik en iyi cevabını oluşturan bu konsept, diğer alanlarda neler olabileceğine yönelik merakı ve heyecanı da kamçılayan bir delil aynı zamanda. (ngconnect.org)
4G'li otomobil geliyor!
Alcatel-Lucent'in öncülüğünde çalışan ng Connect birliğinin konsept otomobili, LTE olarak da bilinen 4G mobil altyapının neler sunacağına yönelik şahane bir pilot örnek oluşturacak.