5 Asırlık Cami İlgi Bekliyor

5 Asırlık Cami İlgi Bekliyor

Sivas’ın Şarkışla ilçesinde 16. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Hardal Köyü Camii, restore edilerek turizme kazandırılmayı bekliyor.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Şarkışla İl Genel Meclisi Üyesi Orhan Tamer, Sivas Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun 18.06.2009 tarih ve 92 sayılı kararıyla tescillenen Hardal Camii’nin 1653 yılında Akkaş oğlu Ahmet tarafından restore edildiğini belirterek, yıllara meydan okuyan yapının restore edilerek turizme açılması gerektiğini söyledi.

Tamer, “Hardal köyümüz, Şarkışla ilçemize 35 kilometre uzaklıkta şirin bir Anadolu köyümüz. Bu köyümüzde çok eski medeniyetlere ait iz ve emareler bulunmakta. Anadolu Selçukluları döneminde kurulduğu, Kadı Burhanettin Devleti denetimine girdiği, Timur’un Anadolu’yu istilası sırasında Yıldırım Bayezid’in oğlu Şehzade Ertuğrul’un askerlerine talim ve konaklama yaptırdığı, 4. Murad’ın İran seferi sırasında ise askeri kışla olarak kullandığı rivayet edilen bir yerleşkemiz. Köyümüzde yıllara meydan okuyan, beden duvarlarının yarısı ve üst örtüsü tamamen yıkılmış, duvarları kesme taşlarla çevrili, derinlemesine dikdörtgen planlı ve içerisindeki ahşaplar hesap edildiğinde ahşap direkli, ahşap tavanlı olduğunu düşündüğümüz caminin Selçuklu mimarisine uygun olarak yapıldığı kanaatine sahip olduk” dedi.

Hardal’ın eski bir yerleşim birimi olduğunun altını çizen Tamer, “Cami avlusundaki taş oyması mezar taşları ve yakın tarihte yerinden sökülen veya çalınan caminin restorasyonunu gösteren kitabede kim tarafından tamir edildiği yazmakta. Kaybolan kitabe Doç. Dr. Alim Yıldız tarafından tercüme edilmiş ve bu caminin 1653 yılında Akkaş oğlu Ahmet tarafından tamir ve restore edildiği tespit edilmiştir” diye konuştu.



“Kültürel mirasın korunmasını talep ediyoruz”

Hardal Köyü Camii’nin Şarkışla’nın en eski tarihi yapılarından birisi olduğunu kaydeden Tamer, “Bu yapının ayağa kaldırılmasını istiyoruz. Hem ilçe, hem il kültür ve turizmine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bizden sonraki nesillere aktarılarak, kültürel mirasın korunmasını talep ediyoruz. Tarihi dokusunun araştırılarak ve de aslına bağlı kalınarak restore edilmesini bekliyoruz. Gerekli kamuoyunu oluşturmak adına ilçe yöneticileri ile de istişarelerimiz devam edecek” açıklamasında bulundu.

Türkiye Kültür Portalı adlı internet sitesinde 5 asırlık camiye ilişkin şu bilgiler yer alıyor:

“Yapının dış beden duvarları kesme traverten ve kum taşları ile örülmüş, içte ise ahşap hatıl ve kirişlerle destekli moloz taş örgüsü ile duvarlar oluşturulmuş ve üzeri tatlı kireç sıva ile sıvanmıştır. Cami; batı ve doğu yönde üçer, güney yönde ise iki ana pencere ile aydınlatılmıştır. Pencereler dikdörtgen şeklinde olup, dış cephede çevreleri taş silmeler ile çerçevelendirilmiştir. Yaklaşık 6 metre yüksekliğindeki caminin aydınlatılmasına yönelik olarak batı ve doğu orta pencerelerin üzerinde birer adet, güneydeki her iki pencerenin üzerinde birer adet olmak üzere üst kısımları kemerli dört adet küçük pencere yerleştirilmiştir. Cami girişi kuzey yönde olup, kemerli bir giriş kapısı vardır. Kapı girişinin sağında ve solunda yer alan 125 santimetre genişliğindeki beden duvarları 3 metre uzunluğunda bir çıkıntı yapmakta ve giriş önünde bir sahanlık oluşturmaktadır. Burasının son cemaat mahalli olacak şekilde kapatılmış olduğuna dair bir bulgu elde edilememiştir. Giriş kapısı üzeri yıkıldığından bu yönde bir pencerenin varlığı belirlenememiştir. Kapı üzerinde 70x80 santimetre ölçülerinde kitabe yeri mevcut olup, inceleme sırasında kitabenin yerinde olmadığı tespit edilmiştir. Cami mihrabı tatlı kireçten yapılmış 7 adet dikey yerleştirilmiş, kademeli bant ile süslü mihrap üzerinde siyah boya ile yazılmış ayet görülmektedir. Cami üst örtüsü tamamen yıkılmış durumdadır. Ön cephe haricinde cami çevresinde bahçe duvarı içerisinde görülen mezar taşları cami bahçesinin hazire olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır. Caminin kuzey-batı köşesi ile çevre duvarı arasında doğu-batı yönlü iki adet sandık mezar bulunmaktadır. Her iki mezarın baş ve ayak taşları mevcut olup, 1. mezara ait baş taşı serpuşludur. Her iki mezar baş taşının ön yüzünde kitabe, ayak taşlarının içe bakan kısımlarında servi motifi mevcuttur. 1. mezarın baş taşının mezara bakan arka yüzünde vazo içinde çiçek motifi, ayak taşının arka yüzünde ise kazıma olarak yapılmış bir tabanca motifi yer alır. 2. mezarın baş ve ayak taşlarının arka yüzleri boştur. Baş taşının üst kısmı kırıktır. Bunların sağında ve solunda yere gömülü iki mezar taşı daha mevcut olup, sağdaki mezar taşı kitabesi altında Hicri 1214 tarihi vardır.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile