Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç, "Kurucu veya ikinci nesillerin bir sonraki nesle şirketi sağlıklı iken, bıçak kemiğe dayanmadan devretmesinin çok faydası var. Aile fertlerinin aile şirketleri dışında deneyim kazanmasına çok önem veriyorum. Başka şirketlerde hafif burun sürtme olayı." dedi.
Koç, Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER) tarafından "Aile Şirketlerinde Ben'den Biz'e Doğru" temasıyla düzenlenen 5. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi'nin açılışında "Yeni Küresel Konjonktürde Aile Şirketlerinin Yeri" başlıklı konuşma gerçekleştirdi.
Yeni küresel konjonktürde aile şirketlerinin yerinin gayet iyi olduğunu dile getiren Koç, dünyada da Türkiye'de de aile şirketlerinin bu iyi konumunun devam edecek gibi görüldüğünü söyledi.
Koç, 50 yıl önce aile şirketlerinin rekabetçiliklerini kaybedeceği, ekonomide önemli yerleri olmayacağı, zamanla güçlerini kaybederek yok olacakları şeklinde görüşlerin bulunduğunu kaydetti.
Ancak gelinen noktada bu görüşlerin tam tersinin olduğunu ifade eden Koç, aile şirketlerinin küresel ekonominin yüzde 70'ini oluşturduğunun ifade edildiğini bildirdi.
Koç, aile şirketlerinin performanslarının da diğerlerine göre çok daha üstünlük gösterdiğini belirterek, Credit Suisse tarafından yaptırılan Credit Suisse 900 Küresel Aile başlıklı araştırmasından bahsetti.
Araştırma kapsamına alınan şirketlerin MSCI Endeksi ile karşılaştırıldığına değinen Koç, "Bu endekse göre 2006'dan sonraki 10 yıl boyunca aile endeksindeki şirketler her yıl diğer şirketlerine göre yüzde 4,5 daha iyi getiri sağlamış. 1995-2004 arasındaki 20 yıla bakıldığında ciro büyümesinde aile şirketleri yüzde, diğer şirketler yüzde 7,3 büyümüş." diye konuştu.
Koç, bu çalışmaya göre aile şirketlerinin daha istikrarlı büyüme gösterdiğini, kriz döneminde daha az dalgalanma yaşadığını aktardı.
- "En değerli markaların yüzde 80'i aile şirketlerinin"
Koç, başka bir araştırmaya göre dünyanın en değerli markalarının yüzde 80'inin sahibinin aile şirketleri olduğunu belirterek, aile şirketlerinde risk algısının daha düşük olduğunu söyledi.
Aile şirketlerinin en önemli olumlu yönlerinden birisinin uzun vadeli planlama olduğunu dile getiren Koç, bu şirketlerin gelecek nesilleri düşünerek hareket ettiğini, kısa vadeli dalgalanmalardan daha az etkilendiğini bildirdi.
Koç, aile şirketlerinin finansal riskler kadar itibara da çok önem verdiğini kaydederek, değer zincirine çok daha önem eren aile şirketlerinin uzun vadeli fayda alabilmek için kısa vadede zarar etmeyi göze alabildiğini aktardı.
Pek çok aile şirketinin temelinde kalkınmayı sadece ekonomik değil toplumsal değer yaratmak olarak görmenin bulunduğunu ifade eden Koç, bu kapsamda kendi şirketinin bakış açısından bahsetti.
Koç, yeni nesillerin topluma ve dünyaya daha çok katkı sağlayan şirketlerde çalışmayı daha çok tercih ettiğini belirterek, kısa süre içerisinde yeni gençlerde bu görüşün daha fazla görüleceğini söyledi.
- “En büyük problem aile fertlerinin kariyer planlaması”
Koç, aile şirketlerinde yaşanabilecek problemlere değinerek, şöyle devam etti:
"Kimseyi üzmeden bakalım bunu nasıl söyleyeceğiz. En büyük problem aile fertlerinin kariyer planlaması. Aile yapısında sayılar arttıkça bu tür problemler katlanarak artıyor. 'Senin çocuğun daha iyi yerde çalışıyor, benim çocuğuma daha fazla imkan veriyorsun' gibi. Veya, bu kısmını daha dikkatli söylemem lazım, aile dışı fertler, gelinler damatlar diyelim. Onlar eşlerinin yaptığı baskıya, 'O daha fazla alıyor' gibi. Bu, ailelerin bölünmelerine, parçalanmalarına sebep olan en önemli unsurlar."
Koç, kendilerinin üç kardeş aralarında bir aile anayasası yaptıklarını kaydederek, bu anayasaya 'çocuklarının eşlerinin işlere dahil olmaması' prensibini koyduklarını bildirdi.
- "Yeni işlere girerken sürü mantığından etkilenmeyin"
Koç, aile şirketlerinin yaşadığı önemli problemlerden birisinin de, "üyelerinin sayısı arttıkça aile içi çatışmaların yaşanması" ve "duygusal kararların şirketlerin performansını etkilemesi" olduğunu söyledi.
Ali Koç, "Yeni işlere girerken mümkün olduğu kadar sürü mantığından etkilenmeyin. Yeni işlere girin ama başkası yeni bir işi yapıyor diye sürü mantığından etkilenip siz de aynı işleri yapmaya başlamayın." ifadelerini kullandı.
Bir şirket herhangi bir sektörde başarılı olunca pek çok kişinin aynı yatırımı yaptığını dile getiren Koç, sonrasında hepsinin başarısız olduğunu bildirdi.
Koç, kurumsallaşma ve aile içi anayasa oluşturmanın öneminden bahsederek, anayasanın basit, yalın olması gerektiğini vurguladı.
- "İşleri sağlıklı iken bir sonraki nesle devredin"
Koç, aile şirketlerinin sağlıklı iken devredilmesinin öneminin altını çizerek, "Tekrar ediyorum kurucu veya ikinci nesillerin bir sonraki nesle şirketi sağlıklı iken, bıçak kemiğe dayanmadan devretmesinin çok faydası var." dedi.
"Aile içinde uyum olmazsa olmaz." diyen Koç, bu kapsamda ortak değerlerin oluşması, aile içindeki bireysel beceri ve kabiliyetlere saygı duyulması, ilişkileri güçlendirecek geleneklerin daha çok yaşatılması ve geliştirilmesi, karşılıklı sevgi, saygı ve destek sunulması, büyüme ve gelişme arzusunun aşılanması, bireysel sınırlara ve özel hayata saygı gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Koç, ailelerin zaman zaman bir araya gelip etkinlik yapması gerektiğini kaydederek, bunun çok önemli olduğunu, aile bağlarını bir arada tutmak için büyük önem arz ettiğini vurguladı.
Ali Koç, "Bunu göz ardı etmeyin, aile bağlarını bir arada tutmak için belki 'birbirinize mahkum olun' lafı belki çok ağır olacak ama birbirinize bağlı ve bağımlı olmaya çok önem verin." diye konuştu.
- "Tek sesliliğe önem veriyoruz"
Koç, aile fertlerinin kariyer planlamasının önemine değinerek, aile bireylerinin birbirine mümkün olduğu kadar yardım etmesi ve bağlı kalması tavsiyesinde bulundu.
Kendilerinin yönetimsel olarak üç konuya önem verdiğini vurgulayan Koç, bunların, tek seslilik, tek şapkanın bulunması ve güçlü kurumsal yönetim olduğunu aktardı.
Koç, bir şirkette elbette ki görüş ayrılıklarının olacağını, yatırımlar, kar dağıtımı, üst düzey atamalar, varlık yönetimi gibi konularda görüş ayrılıklarının yaşanabileceğini kaydederek, ancak burada profesyonel olunması gerektiğini bildirdi.
Her aile ferdinin şirkette çalışmak zorunda olmadığını dile getiren Koç, ancak çalışacak kişinin de gerekli şartları tanıması gerektiğini söyledi.
- "Çocuklarınızın hafif burnunu sürtün"
Koç, aile şirketlerinde hissedar olacak çocukların yetiştirilmesine dair şu görüşleri paylaştı:
"Görüyorum ki çocuklarının eğitimine, kişisel gelişimine çok önem veren aileler daha iyi eğitilmiş, profesyonel kadroları daha iyi kitleden seçilmiş oluyor. Geleceği bıçak kemiğe dayanmadan tasarlamanın diğer konulardan bir tanesi de genç nesillerin hazırlanması. Bu bağlamda yapabiliyorsanız, aile fertlerinin aile şirketleri dışında deneyim kazanmasına çok önem veriyorum, çok değerli buluyorum bunu. Başka şirketlerde hafif burun sürtme olayı. Yurt dışında da yurt içinde de olur.
Fakat çocuklara, yavrularımıza kıyamıyoruz, bazen çok sevgiden bir nebze çıkartamıyoruz onlar bizim için her şey. Ama bazen çok sevgiden de onları yanlış şekilde yetiştirip, bir nebze şımartıp. Şimdi bazı dostların kulakları çınlayacak, gençlerin kullandığı arabalara falan hayret ediyorum, şaşırıyorum. Evet çocuklarımız her şeyimiz ama bazen onları birazcık daha zorlamayarak, gönüllerini kırmayarak ilerisi açısından yanlış yaptığımızı düşünüyorum. Onların da nasıl profesyoneller kendilerini kariyerine hazırlıyorsa aile şirketlerinden gelen hissedar çocukların da o şekilde hazırlanması olmazsa olmazdır."
Koç, aile şirketlerinde çalışan hissedarın çift şapkasının olmaması gerektiğini belirterek, hem çalışan hem de kendisini denetleyen pozisyonda olunmamasının önemli olduğunu söyledi.
5. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Koç: 'Kurucu veya ikinci nesillerin bir sonraki nesle şirketi sağlıklı iken, bıçak kemiğe dayanmadan devretmesinin çok çok faydası var' 'Aile fertlerinin aile şirketleri dışında deneyim kazanmasına çok önem veriyorum, çok değerli buluyorum bunu. Başka şirketlerde hafif burun sürtme olayı' 'Bazen çok sevgiden çocuklarımızı yanlış şekilde yetiştirip, bir nebze şımartıp, şimdi bazı dostların kulakları çınlayacak, gençlerin kullandığı arabalara falan hayret ediyorum, şaşırıyorum' 'Evet çocuklarımız her şeyimiz ama bazen onları birazcık daha zorlamayarak, gönüllerini kırmayarak ilerisi açısından yanlış yaptığımızı düşünüyorum'