5. Uluslararasi 15 Temmuz Sempozyumu'nda Hain Darbe Girisimi Bütün Yönleriyle Ele Alindi

15 Temmuz Dernegi ve Marmara Üniversitesinin, Üsküdar Belediyesinin destekleriyle düzenledigi 5. Uluslararasi 15 Temmuz Sempozyumu, "Küresel güçlerin müdahaleciligi, darbeler ve demokrasi" basligiyla yapildi.

Marmara Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen sempozyumun açilisinda konusan 15 Temmuz Dernegi Baskani Ismail Hakki Turunç, hain darbe girisiminin sadece belli bir zümre ve grup için yapilan bir kalkisma hareketi olmadigini, herkesin hayatinda degisiklik olusturabilecek kirli bir adim oldugunu ifade etti.

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in feraseti, her zaman devletinin yaninda olan vatansever insanlarin onurlu durusunun, tesebbüsü akamete ugrattigini kaydeden Turunç, söyle konustu:

"Geçmiste de bu kadar kapsamli olmamasina ragmen birkaç küçük harekette, birkaç küçük operasyonda, küçük kalkismalarla dahi bu ülkede maalesef darbeleri ve darbe tesebbüslerini görmüstük. Bu kez çok kapsamli, çok hazirlikli olmalarina ragmen bunu basaramadilar. Basaramamalarindaki en büyük etken, artik milletimiz kendine gelmisti, milletimiz demokrasinin kiymetini bilmisti."

Turunç, milletin özgürlük ve bagimsizlik adina zor sartlarda elde ettigi kazanimlari kaybetmek istemedigini, Cumhurbaskani Erdogan'in da vatansever insanlari hayatini feda edecek kadar yürekli davranarak iyi yönlendirdigini ve motive ettigini dile getirdi.

Darbenin akamete ugramasinda samimi insanlarin duasinin etkili oldugunu vurgulayan Turunç, sunlari kaydetti:

"Milletimizin buradaki onurlu durusu, sehadeti göze almasi, gaziligi göze almasi, hayatlarini ortaya koyarak bedel ödemeye hazir olmalari ve gerçekten dost, samimi insanlarin ve çogu da mazlum insanlarin duasi, bu darbecilerin girisimini, tesebbüsünü akamete ugratti. Ben özellikle o gün devletinin, milletinin ve yeryüzündeki mazlumlari da düsünerek, 'Biz düsersek yeryüzündeki mazlumlara kim el uzatir, dolayisiyla biz bedel de ödesek ayakta kalmak zorundayiz.' diye düsünen insanlarin bu samimi duruslari, Allah'a teslimiyetleri ve yakarislari, elhamdülillah bu girisimi önlemis oldu. Buradan tabii biz de ders çikaracagiz. Hepimiz millet olarak, toplum olarak devletimizin ilgili kurumlari, devlet yöneticileri olarak her birimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandasi ve insan olarak hangi noktada üzerimize düsen bir sorumluluk varsa o sorumlulugu yerine getirecegiz ve bosluk birakmadan bu kötü niyetli insanlara bir zemin hazirlamayacagiz."

- "Milletimiz destansi bir karsi koymayla darbeyi püskürttü"

Üsküdar Belediye Baskani Hilmi Türkmen, Türkiye'nin içinde bulundugu cografyanin "kan ve gözyaslariyla yogruldugunu" söyledi.

Türkiye'de degisik periyotlarla darbeler ve darbe girisimleri yasandigini ancak 15 Temmuz'un çok farkli ve "kallesçe" bir girisim oldugunu vurgulayan Türkmen, söyle konustu:

"Alçakça ve kallesçe bir girisimi milletimiz destansi bir karsi koymayla adeta püskürttü. Tabii ki darbelerin, saldirilarin, ihanetlerin sayisiz sebebi olabilir ki öyledir. Sanki anahtar cümle ülkemize, milletimize sözüm ona demokrasisi gelismis, ekonomisi gelismis dünya milletleri, Avrupali ülkeler bir rol biçmis. Demisler ki 'Sizin rolünüz budur.' bu cografyada. Iste bu aziz millet, Sayin Cumhurbaskanimizin liderliginde bu biçilen rolü degil de Türkiye'nin hakikatlerini yazmaya baslayinca, Türkiye'nin gerçeklerine göre amel etmeyi tercih edince, evet burada bir çatisma söz konusu olacaktir. Sayin Cumhurbaskanimiz milli bir durus ve aziz milletin bagrindan çikmis bir heyecanla bu aziz milletin tarihinde karanlik baslayan bir gecenin aydinlikla sabahlanmasi konusunda tarihte esi benzeri görülmeyen bir destansi durus sergilemistir. Allah ondan ve aziz milletimizden razi olsun."

Sempozyumun Üsküdar'da düzenlenmesinin de çok anlamli olduguna deginen Türkmen, ilçenin 15 Temmuz hain girisiminin en stratejik ve kanli çatismalarinin yasandigi yer oldugunu kaydetti.

Türkmen, 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a baglayan gece, en çetin çatismalardan birisinin Çengelköy'de yasandigini hatirlatarak, sunlari söyledi:

"Hainler köprüyü keserek, pervasizca, ahlaksizca, alçakça milletin üzerine mermi yagdirirken eger Çengelköy'ü geçebilselerdi, oradan gelebilecekler, köprüdeki vatandaslarimiz adeta iki ates arasinda kalacakti Allah muhafaza. O yüzden Çengelköy'ün de özellikle bu husustaki rolü, önemi çok ama çok büyüktür. Vatanin her sathinda oldugu gibi buraya da özellikle isaret etmek isterim. Yargilama esnasinda basindan duyduk, 'Ates ede ede gelin' diye o alçaklar anonslar yapiyorlardi. Millete pervasizca helikopterden ates ederek Çengelköy direnisini kirmanin çok önemli oldugunu onlar da biliyorlardi. Ama aziz milletimiz firsat vermedi, Çengelköy'de çok sehit ve gazi verdik. Bu vesileyle tüm sehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, mekanlari cennet olsun. Gazilerimize hayirli, saglikli ömürler diliyorum."

Türkmen, sempozyumun özellikle gençler için önemli bir rehber olacagina inandigini dile getirdi.

- "Küresel güçler Türkiye'yi eskisi gibi dizayn edemeyeceklerini anlamislardir"

Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar ise Türkiye'de nerdeyse her neslin bir darbe, darbe tesebbüsü veya muhtira yasadigini ve Türk toplumunun darbelerin neden ve nasil yapildigini ve nelere yol açtigini bilecek kadar tecrübeye sahip oldugunu belirtti.

Darbelerin emperyalist bir araç olarak Türkiye'de oldugu gibi dünyada da ülkelerin iç islerine müdahale için kullanildigini anlatan Özvar, söyle konustu:

"Darbeler, küresel güçlerin savastan sonra en sert müdahale biçimlerinden biri olarak görülmektedir. Bu bakimdan 15 Temmuz darbe girisimi, Türk siyasi tarihindeki en hain darbe girisimidir. Darbeye tesebbüs sürecinde milletimiz genciyle yaslisiyla ögrencisiyle bilumum toplum fertleriyle sokaga dökülmüs ve bu hain girisime geçit verememistir. Türkiye'nin önünü kesmek isteyen vesayet odaklari PKK, DEAS, FETÖ gibi terör örgütlerini devreye sokarak hem askeri hem ekonomik olarak birbirinden farkli terör faaliyetlerine girismislerdir. Iste bu nedenledir ki 15 Temmuz darbe girisimi de diger terör örgütleri gibi FETÖ'nün dis ve küresel güçlerin destegiyle kalkistigi bir isgal tesebbüsüdür. Küresel güçler Türkiye'yi eskisi gibi dizayn edemeyeceklerini anlamislardir."

Açilis konusmalarinin ardindan oturumlara geçildi.